ABD karıştı! Trump öfkeden köpürdü!

ABD Başkanı Donald Trump'ın geçen hafta Savunma Bakanı Mark Esper'i görevden almak istediğini ancak danışmanlarının aksi yönde görüş bildirdiklerini yazdı.

25 Mayıs'ta George Floyd'un polis gözetiminde öldürülmesinin ardından başlayan protestolar, birkaç gün içinde ABD çapında geniş kitlelere yayıldı. Trump, 1 Haziran'da protestocuları "yağma yapmak ve binalara zarar vermekle" suçlayarak orduyu göreve çağıracağını duyurdu. Ancak ABD Savunma Bakanı Mark Esper, aktif görevdeki askerlerin ülke içinde görevlendirilmesi fikrine sıcak bakmadı.

Bunun üzerine WSJ'ye göre Trump, Esper'i görevden almayı düşündü. Ancak düşüncesini hemen uygulamak yerine danışmanlarına fikir ayrılığıyla ilgili ne yapılabileceğini sordu. Ocak 2017'de göreve geldiğinden bu yana atadığı dördüncü Savunma Bakanı olan Esper'in görevden alınması fikrini, danışmanları desteklemedi. Kongre'deki Esper'e yakın siyasetçilerin de devreye girmesi sonucu, Trump kararından vazgeçti.

'Esper istifa mektubunu hazırladı'

WSJ'ye konuşan ancak adlarını vermek istemeyen yetkililer, Esper'in de Trump'ın bu düşüncesinden haberdar olduğunu ve istifa mektubunu hazırladığını söyledi.

Yetkililere göre Esper, ordunun rolü konusundaki görüş ayrılıklarının çok büyük olduğunu yakın çevresine anlattı. Ancak bu süreçte araya giren siyasiler ve danışmanları, onun da istifadan vazgeçmesini sağladı.

Ne olmuştu?

Trump, polisin ve Ulusal Muhafızların protestoları bastırmakta yetersiz kaldığına karar verip orduyu göreve çağırmasından bir gün sonra Esper, North Carolina ve New York eyaletlerinden 1600 ABD askerini Washington DC'y getirerek görevlendirme yapılacak bölgeye konuşlandırılmıştı.

Ancak birkaç saat sonra askerleri asıl görev yerlerine geri göndereceğini açıkladı. Bu açıklamanın ardından yakın çevresinde "Esper'e sinirlendiğini" söyleyen Trump, Esper'le Beyaz Saray'da bir araya geldi. Görüşmeden sonra bir ordu sözcüsü ABD basınına, Esper'in kararını yeniden değiştirdiğini ve Washington DC'de konuşlandırılan askerlerin geri dönmeyeceğini söyledi.

Ancak 3 Haziran günü karar bir kez daha değişti ve Kuzey Carolina'dan gelen askerler asıl görev yerlerine geri döndü.

Bu aşamada ABD Genelkurmay Başkanı Mark Milley’de, Trump'ı orduyu devreye sokma kararından vazgeçirmeye çalıştı.

Aynı gün Esper, Pentagon'da bir basın toplantısında konuştu. "Ordunun Amerika sokaklarında polis şiddetini protesto eden sivillere karşı görevlendirilmesine dair bir yetkilendirme yapılmadığını" söyledi:

"Bunu sadece bir savunma bakanı olarak değil, eski bir asker ve Ulusal Muhafız Birliği üyesi olarak da söylüyorum. Aktif görevdeki askerlerin kolluk kuvveti olarak kullanılması seçeneği, sadece çok acil ve başa çıkılması imkansız durumlarda son tercih olmalıdır. Şu an böyle bir durum içerisinde değiliz."

Esper'in basın toplantısı sonrası ipler kopma noktasına geldi

WSJ'ye konuşan iki yetkili, basın toplantısından Trump'ın haberi olmadığını ve Beyaz Saray'ın bu açıklamalara hazırlıksız yakalandığını söyledi.

Trump, Esper'e artık güvenmediğini ve onu kovmak istediğini danışmanlarına açıkladı.

Ancak danışmanlarına göre Trump'ın başkanlık döneminde karşılaştığı en büyük krizlerden biri olan protestolar sürerken savunma bakanını görevden alması, yönetim krizini daha büyütecekti. Beyaz Saray ve Pentagon yetkilileri, WSJ'ye konuyla ilgili açıklama yapmadı.

Ancak gazeteye konuşan kaynaklar, bu süreçte Trump'ın Esper'in rolüyle ilgili yakın çalışma arkadaşlarıyla çok sert tartışmalar yaşadığını söylüyor.

Danışmanları, ülkenin yabancı düşmanlara karşı aktif görev yapan ordusunun kendi vatandaşlarına karşı göreve çağrılmasının, Pentagon'un kırmızıçizgisini aşacağını Trump'a söyledi. Bunun yerine, yine ordunun daha yerel kalan bir parçası olan ve halihazırda Washington DC'de görev yapan Ulusal Muhafızların güçlendirilmesi önerisi yaptı.

Ancak Trump Esper'e çok öfkeliydi. Çünkü Esper, Trump'ın 1 Haziran'da orduyu göreve çağırdığı konuşmasının ardından, kendisinin de dahil olduğu üst düzey yetkilileri de arkasına alarak St. John's kilisesine yürüyeceğini ve orada fotoğraf vereceğini bilmediğini de açıklamıştı.

Trump'ın eylemlerde zarar gören kilisenin önüne yürümesi için protestocular göz yaşartıcı gaz ve plastik mermiyle dağıtılmıştı.

Esper'in açıklamaları üzerine Trump; Özel Kalemi Mark Meadows, ABD Dışişleri Bakanı Mike Pompeo, uzun süredir yakın arkadaşı ve danışmanı olan David Urban ve iki Cumhuriyetçi senatöre (Tom Cotton ve James Inhofe), Esper'i aynı gün görevden almak istediğini söyledi. Bu kişilerin hiçbiri, WSJ'nin sorularını yanıtlamadı.

Gazeteye konuşan yetkililerse, bu kişilerin Trump'ı kararından vazgeçirmeye çalıştığını söyledi. Buna göre; Esper'in Pentagon'da sevilen bir lider ve halkın çoğunluğunun onayladığı bir savunma bakanı olduğunu, kasım ayındaki seçim öncesi ordunun başına tanınmayan bir ismin getirilmesinin hata olacağını Trump'a anlattılar.

Aynı zamanda Esper'in, Trump'ın aldığı çok büyük savunma stratejisi kararlarını da desteklediğini hatırlattılar. Örneğin Afganistan ve Suriye'deki askerlerin sayısının azaltılması…

Ancak bazı Temsilciler Meclisi üyeleri, Trump'ın görevden alma kararını destekledi. Trump, danışmanlarını dinlemeye karar verdi.

Esper, basın toplantısından birkaç saat sonra, Trump'ın danışmanlarıyla görüşmeleri devam ederken, daha önce planlanmış bir görüşme için Beyaz Saray'a gitti. Görüşme gerçekleşirken Trump görevden alma kararından vazgeçmişti ancak Esper'e yaklaşımı, gazeteye konuşan yetkililere göre, "nahoştu."

İkili, nihayetinde ortak bir noktada buluştu. North Carolina'dan getirilen askerler geri gönderildi. Ulusal Muhafızlar da geri çekilmeye başladı.

Eski üst düzey askerlerden Trump'a tepki

ABD Başkanı'nın orduyu göreve çağırması sadece Esper'in tepkisine yol açmadı. Trump'ın bazı destekçileri de dahil birçok siyasi, bu fikre karşı çıktı, hatta Başkan'ı çağrısını kınadı. Hem emekli hem halen görevde olan birçok üst düzey asker ve Savunma Bakanlığı (Pentagon) yetkilisi ise bu kararın ordunun değerleriyle bağdaşmadığını söyleyerek kararı sert bir şekilde eleştirdi.

Trump'ın savunma bakanı olarak atadığı ilk isim olan James Mattis, ordunun protesto gösterilerine müdahil olmaması gerektiği fikrini açıkladı. Eski genelkurmay başkanlarından, aynı zamanda Cumhuriyetçi Başkan George Bush'un döneminde dışişleri bakanlığı da yapan Colin Powell’da, Trump'ın çağrısını eleştirerek kasım ayındaki seçimde demokratların adayı Joe Biden'ı destekleyeceğini açıkladı.

Trump'ın konuyu görüştüğü kişilerden biri olan Senatör Tom Cotton'ın ordunun görev almasını destekleyen yazısı da bu süreçte New York Times'ta yayımlandı. Ancak yazıya hem gazete çalışanlarından hem dışarıdan büyük tepki geldi ve gazetenin görüş yazıları köşesi editörü James Bennet istifa etmek zorunda kaldı.

Esper, Trump yönetiminin dördüncü savunma bakanı

Donald Trump, Ocak 2017'de başkanlık koltuğuna oturdu. İlk savunma bakanı olan James Mattis, 2018 sonunda, Trump'ın kendisine danışmadan aldığı Suriye'den çekilme kararını açıklaması sonrasında istifa etmişti. ABD basınına göre Mattis, istifa ederken "Askerlik hayatımı radikal İslamcılarla savaşarak geçirdim. IŞİD'e karşı yenilgiyi ben görmek istemiyorum, bir sonraki Savunma Bakanı görsün" demişti.

Mattis'in yerine Savunma Bakan Vekili olarak yardımcısı olan Patrick Shanahan atandı. Shanahan vekaleten atandığı görevdeyken Pentagon Soruşturma Bürosu, eski işvereni Boeing adına çalıştığı iddialarını araştırmak için Shanahan'a soruşturma açtı.

Trump, soruşturma sürerken mayıs ayında Shanahan'ı savunma bakanı olarak atayacağını duyurdu. Ancak onay sürecinde eski eşi ve oğluna şiddet uyguladığı iddiaları gittikçe büyüdü. Hem Pentagon yetkililerin hem Kongre üyelerinin ağır eleştirileri sonucu, henüz bakanlık için onayı gelmeden Haziran 2019'da bakanlık için adaylıktan çekildiğini duyurdu.

Shanahan'dan kalan boşluğu kısa bir süre Deniz Kuvvetleri Sekreteri Richard Spencer doldurdu. Trump Temmuz 2019'da Esper'i Savunma Bakanlığı görevine getirdi.

Gazeteciler, Beyaz Saray'ın basın sözcüsü Kayleigh McEnany'ye geçen hafta Trump'un Esper'e hâlâ güvenip güvenmediğini sorduğunda, McEnany'nin yanıtı şu oldu: "Şu an itibarıyla Bakan Esper hâlâ Bakan Esper'dir."