Abdullah Ağar yazdı: ABD’nin Yunanistan’da ve adalarda kurduğu üslerin ne için olduğunu soruyorlar... Kan gövdeyi götürür, kızılca kıyamet kopar!
Öncelikle Yunanistan, Yunanistan’ın kontrolü için.
Yunanistan ve Güney Kıbrıs’ın yakın geçmişte kaşı gözü oynuyordu. Hatta ABD’nin küresel hasımları Rusya ve Çin’le angajmanlar geliştiriyorlardı.
Türkiye için.
ABD yakın geçmişte YPG/PKK ve FETÖ başta olmak üzere Türkiye’yi ötekileştirmelerle, yalnızlaştırmalarla, baskılarla, terör örgütleriyle o kadar çok vurdu, o kadar çok hırpaladı ki, Türkiye’nin farklı tercih, refleks, tepki ve eylemlerine karşı yeni bir kuşak, by-pass hattı, karşı bir mevzi oluşturdu.
-Yunanistan üzerinden Türkiye’yi baskılamak, etki altına almak, Türkiye’nin jeopolitik doğuşunu engellemek, durdurmak ve/veya geciktirmek.
-Doğu Akdeniz’deki enerji kaynaklarına erişimi etki altına almak, pastanın başında durmak, erişilmesini/etki altına alınmasını engellemek.
(-ki bu petrol, gaz, gaz hidrat kaynağının 50 trilyon dolar seviyesinde olduğu iddia/tahmin ediliyor. Yani kan gövdeyi götürür, kızılca kıyamet kopar.)
Dikkatinizi çekti mi bilmem, ABD, Eastmed projesinden desteği, Yunanistan’a üsler üzerinden yerleştikten sonra çekti.
-Gelecekteki jeopolitik oluşumda ABD’ye direnen ve yeni jeopolitik açılımlar peşinde koşan başta Fransa ve Almanya’yı doğudan gemlemek, doğuyla ABD dışı bir inisiyatif geliştirmeleri engellemek.
-Yunanistan üzerinden Balkanlar ve Karadeniz havzasında etki ve nüfuzunu arttırmak, karşıt etki nüfuz alanlarını daraltmak,
-Ege’de üreteceği hakimiyet üzerinden (aynı Malakka Boğazında olduğu gibi/Çin’e yaptığı gibi) Rusya’nın Karadeniz-Boğazlar-Ege-Akdeniz hattından ürettiği ekonomik/siyasi/askeri inisiyatifleri baskı altına almak.
-Jeopolitik boşlukları doldurmak.
***
Alman Der Spiegel: Erdoğan Putin'le yakınlaşmayı abarttığında!
İngiliz Financial Times: Türkiye'nin Rusya ile ilişkilerinin artmasından dolayı Batı Başkentlerinde alarm zilleri çalıyor.
Başat bu iki gazetenin geçen Türkiye’yle ilgili yazı başlıkları böyleydi. Bu yaklaşımlarından bile Batı'nın hala ne kadar SIĞ olduğunu anlayabilirsiniz.
Bence bundan çok daha fazla kaygılı olmalılar.
Bu şekilde Türkiye'nin
- Haklılıklarını itibarsızlaştırmanın,
- İçine almamanın,
- FETÖ ve YPG/PKK ile vurmanın,
- Ötekileştirmenin,
- Yalnızlaştırmanın,
- Şeytanlaştırmanın sonuçları olacağı kesindi.
Bir de PUTİN'in bütün bunları gördüğünün,
Ortaya çıkan zıtlaşmayı jeopolitik kopuş için kullanacağının,
Ayrılığın kilometre taşlarını sessiz sedasız döşeyeceğinin,
Artık belli bir noktadan sonra ahh vah edilse bile dönüşün pek de mümkün ol(A)mayacağının!
***
Yeni başlayanlar için Türk-Rus ilişkileri.
- Uzlaşmacı birliği,
- Müzakereci iş birliği,
- Mücadeleci iş birliği,
- Çatışmacı iş birliği,
- Savaşmacı iş birliği!
Bir de samimiyete/güvene/sevgiye dayalı iş birliği var, ama böyle bir şeyi şu ana kadar gördüğümü söyleyemem.
***
Zor işler!
Biz, ne ABD’yle yapabiliyoruz, ne de ABD’siz!
ABD ne bizle yapabiliyor, ne de bizsiz!
Biz, ne Rusya’yla yapabiliyoruz, ne Rusyasız!
Rusya ne bizle yapabiliyor, ne bizsiz!
Ne olacak bu halimiz?
Ne olacak bu halleri?
***
Doğru iş için doğru araç.🇺🇸 pic.twitter.com/IYjafeiQcO
— ABD Merkez Kuvvetler Komutanlığı (CENTCOM) (@CentcomTurkish) August 8, 2022
ABD Merkez Kuvvetler Komutanlığı CENTCOM’un Türkçe Twitter hesabı kinayeli/Türkiye’nin YPG/PKK ile mücadelesine nazire edercesine ‘Doğru iş için doğru araç’ diye bir twit paylaşmış.
Cevabımdır:
Türkiye şu ana kadar SİHA’larla 120’nin üzerinde YPG/PKK’lı lider teröristi etkisizLEŞtirdi.
Yani ainesi iştir lafa bakılmaz!
Ukrayna’nın 2019 yılında SİHA tedarik test ve karşılaştırmalarında neden Türk SİHA’larını tercih ettiğini de belki biliyorsunuzdur.
Yani sizin 200 milyon $’lık sosyete kuşu RQ-4 Global Hawk, aldığı 2-3 radikal kelleyle ve ürettiği fayda-maliyet hesabıyla “bırakın Akıncı’nın-Aksungur’un-Anka’nın” ancak TB-2’nin getir götürünü yapar.
Hoş, bir de gerçekten kendinize doğru bir iş arıyorsanız, asıl doğru iş: YPG/PKK ve Radikallerle, terör ve radikalizmle gerçek bir mücadeledir.
Sadece radikal kellelerin fiziki varlığıyla değil.
Bundan etki, inisiyatif, kurgu, gerekçe, menfaat temin etmek değil.
Gerçek bir mücadele!
İnsanlık ve onurun ABD ve Centcom’dan beklediği budur.
