Altılı Masa’nın aday arayışı

Türkiye Cumhuriyeti tarihinde Cumhurbaşkanlığı seçimleri hep sancılıydı. Cumhurbaşkanı adayı olup ölümle tehdit edilenler dahi oldu.

Cumhurbaşkanının Türk Milleti tarafından seçilmeye başladığı 10 Ağustos 2014 seçimleri öncesinde de 24 Haziran 2018 seçimleri öncesinde de bu durum değişmedi.

2014’te muhalefet adaylık noktasında çözümü belli ölçüde ‘muhafazakâr’ olarak gördükleri Ekmeleddin İhsanoğlu’nda arayarak Recep Tayyip Erdoğan’ın karşısına çıkardılar. İhsanoğlu belli ölçüde Erdoğan’ın taklidi idi. Atasözümüz ne diyordu: “Taklit aslını yaşatır.” Nitekim öyle de oldu. Taklidi Erdoğan’ı yaşattı. Erdoğan ilk turda 14 partinin ortak adayını yendi. 2014 seçimlerinde başında olduğum Optimar Araştırma ekibi en isabetli sonucu buldu. 2018 seçim sürecinde de "İhsanoğlu modeli" bir aday vardı CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu’nun kafasında. Geçmişte AK Parti’de Erdoğan ile siyaset yapmış, başbakan ve cumhurbaşkanlığı yapmış Abdullah Gül. İtirazlar olunca Muharrem İnce’nin öne çıkması ile İnce cumhurbaşkanı adayı oldu. Azımsanamayacak da bir oy aldı. Ancak, İnce’nin tabiriyle “Adam kazandı.” Erdoğan yine kazanmıştı. Biz seçimin yüzde 51-53 arasında bir oyla Erdoğan lehine biteceğini elimizdeki anketlere dayanarak söyledik ve yine haklı çıktık. Önümüzdeki 2023 seçimleri için çok iddialı bir şekilde Erdoğan ilk turda seçilir diyemiyoruz. Ancak şunu rahatlıkla söyleyebiliyoruz; Erdoğan seçilmeye çok yakın.

Erdoğan’ın seçilme ihtimalinin yüksek olmasının birçok sebebi var. En önemli sebep ise gelecek için hâlâ söyleyeceği çok şey olmasıdır. Muhaliflerinin tek amacı ise Erdoğan’ı yenmek. Sonrası onlar için sonra düşünecekleri bir husus ve kuvvetle muhtemel kendilerinin de inançları bu konuda zayıf.

Muhalefetin adayı kim olacak?

2019’daki yerel seçimlerde Ankara ve İstanbul’u muhalefetin kazanmasıyla birlikte biz hep “Muhalefetin ya da 6’lı masanın adayı kim olacak?” sorusuna cevap arıyoruz. Masadaki her partinin ayrı bir misyonu var. Kılıçdaroğlu önceleri geride dururken şu an adaylık noktasında öne çıkmış durumda. Kılıçdaroğlu’nun adaylığı önünde en büyük engel İYİ Parti Genel Başkanı Akşener.

Akşener’in itirazlarının en önemli sebebi Kılıçdaroğlu aday olduğu takdirde 2018 seçimleri öncesi özellikle CHP tabanından gelen oyların bir kısmının yeniden CHP’ye gidecek olması. Nitekim, 2018 seçimleri öncesi Muharrem İnce’nin öne çıktığını gören İYİ Parti seçmeninin yüzde 30’u Akşener’e oy vermek yerine İnce’ye oy verdi. Yani Akşener endişesinde haklı.

Akşener’in İmamoğlu’na adaylık için hazırlanmasını söylemesi de gündemde yerini aldı. Tam İmamoğlu "oh" diyecekken “Hatay Büyükşehir Belediye Başkanı Lütfü Savaş’ın adaylığını da gündeme alanlar var” söylentisi gerçek çıktı. Üstelik Lütfü Savaş kendisi, “Eğer Sayın Genel Başkanım Kılıçdaroğlu aday değilse ben adayım.” dedi. Hem Kılıçdaroğlu’nu rahatlattı hem de aday olmayı isteyip de bir türlü açık açık söyleyemeyen Mansur Yavaş ve Ekrem İmamoğlu’na gol attı.

Lütfü Savaş aday olmayı başarabilir mi onu bilemem ama diğer iki adayın aksine Genel Başkanı Kılıçdaroğlu’nu da rahatsız etmeyecek bir çıkış yaptığı muhakkak.

Lütfü Savaş’ın adaylığını savunanlar geçmişte ülkücülük geçmişi olmasını, AK Parti’de Hatay Belediye Başkanlığı yapmasını ve şu an CHP’li Hatay Büyükşehir Belediye Başkanı olmasını avantaj olarak öne sürüyorlar. E haklılık payları da var.

Ancak, haklılık payı olması yetmiyor. Kamuoyunda nasıl karşılık bulacak?

Altılı Masa ya da genel anlamıyla muhalefetin – nitekim kabul edilsin edilmesin HDP de “Benim de onay vereceğim kişiyi aday yapacaksınız, yoksa biz desteklemeyiz” diyor- adayını daha çok konuşacağız.

Bu ilk yazımla birlikte haftada iki kez yazılarımla tv100.com’da sizlerle birlikte olacağım.

Okuyup görüşlerinizi de paylaşırsanız mutlu olurum.