Ameliyatla geçmeyen bel fıtıkları

Başarısız Bel Cerrahisi

Bel fıtığı nedeni ile ameliyat olmuş ancak bel ve bacağa vuran ağrıları geçmemiş hastalara konulan teşhise başarısız bel cerrahisi denmektedir.

Bel fıtığı Nedir?

Bel fıtığı bildiğiniz gibi omurların arasında amortisör görevi gören disklerin baloncuk vererek fıtık haline gelmesi ve belden ayağa giden sinirlere baskı yapması ile ortaya çıkan klinik bir durumdur. Farklı derecelerde olur örneğin başlangıç dönemi ilerlemiş, patlamış ve kopmuş fıtık şeklinde MR görüntülerine göre sınıflandırılır ve tedavi ona göre planlanır. Bel fıtıkları genellikle tek taraflıdırlar nadiren çok  büyük fıtıklar her iki ayağı etkileyebilir. Fıtıklar sadece mekanik sinir baskısı ile değil ile değil ürettikleri kimyasal maddelerle de sinir kökünü şişirerek şiddetli ağrıya neden olurlar.

Sıkışan sinir kendisini bize ağrı ile hissettirir. Bir anlamda ben tehdit altındayım haberiniz olsun ve elinizden ne geliyorsa yapın diye sinirin feryadıdır ağrı. Bel fıtığında da hayat kalitemizi, uykumuzu bozan bizi işimizden gücümüzden alıkoyan şey sinir ağrısıdır. Tedavi bu iki mekanizmayı düzetmeyi amaçlar: yani mekanik basıyı ortadan kaldırmak  ve kimyasal irritasyona engel olmak şeklindedir.

Her bel fıtığı ameliyatlık mıdır ?

Bel Ağrısı için ameliyat olunmaz ! Yapılan araştırmalarda bel fıtığı nedeni ile ameliyat olması zaruri olanların oranı % 1,5 lar civarıdır. Ancak önceleri ülkemizde bel fıtığı teşhisi konulan her 100 kişiden 40’ı ameliyat olmaktaydı. Hastaların ameliyatsız tedavi edilebileceği gün geçtikçe kabul edilen bir gerçektir. Bunun yanında şükür halkın bilinçlenmesi, ameliyat olanların arzu ettikleri oranda iyileşmemesi hatta daha kötü olmaları gibi faktörler insanımızın hemen ameliyat olmalısın yoksa felç olursun korkutmacasına eskisi gibi rağbet etmediklerini ortaya koymaktadır. Tıbbi bir tedaviye katılmak için görülen o sıkıntının sizde rahatsızlık oluşturması yada fonksiyon bozukluğu yapması, yaşamınızı etkileyen ağrılara neden olması gerekmektedir. Neticede fıtık hemen herkeste olabilir ama herkesin ameliyat olması yada tedavi olması gerekmemektedir. Bu kurallar fevkalade önemlidir. Ameliyat olunsa bile fıtık yine ameliyat olan bölgeden aynen nüks edebilir. Fıtık ameliyatı oldum kurtuldum diye bir şey yoktur. Bel rahatsızlığı olanlar “kesin çözüm” peşinde koşmamalı, çünkü öyle bir şey yok, yaşamlarını kurallara uydururlarsa rahat ve sağlıklı günleri olur.

Fıtık Ameliyatla neden geçmez!!

Adı üzerinde ameliyat olmuş ama şikayetleri geçmemiş hastalar için kullanılan bir tıbbi deyimdir. Eğer doğru tanı konmuş ve gerekli olan ameliyat düzgün yapılmış ise sorun çıkmaz. Doğru tanı konmuş doğru ameliyat olan hastalarda bile netice alınamamış olabilir. Ameliyat edilen hastalarda, hastaların şikayetleri hiç geçmemiş, ameliyattan hemen sonra ya da daha geç bir dönemde (genellikle ilk 6 ay içinde) tekrar eski haline yada daha kötüleşme olmuş ise başarısız bel cerrahisi tanısı konmaktadır. Bel fıtığı nedeni ile ameliyat olan hastaların  % 15’inde bu problem görülebilmektedir.

Peki ameliyat neden başarısız oluyor? Nedenleri şunlardır:

-              Konulan tanı yanlıştır

-              Hasta yanlışlıkla fıtık olan yer değil de başka bir mesafeden ameliyat edilmiştir

-              Operasyon tekniği hatalı ya da eksiktir diye düşünmek gerekir.

Eğer hasta ameliyat olduktan 1-6 ay içinde benzer şikayetlerle tekrar hekime müracaat etmişse yukarıdaki nedenler olabileceği gibi daha çok operasyon bölgesinde yapışıklıklar, granülasyon dokuları yada fıtığın aynı veya başka bir bölgeden nüksü yani tekrarlaması söz konusudur. Yapılacak iş olayın nedeninin açıklığa kavuşturulmasıdır.

Aslında ameliyat kararı ve ameliyat edilen yer doğrudur, cerrah iyi bir ameliyat yapmıştır ama sonuçta hastanın ameliyat bölgesi iyileşirken sinire yapışarak, sinir çevresini extra bir pıhtı yada doku sarmaktadır. Bazı bünyeler tekrar tekrar ameliyat olsalar da bu sorunla karşılaşırlar ve sonunda platinli ameliyat olmak zorunda kalırlar. Bazan takılan bu vidaların da yararı olmamaktadır. Sorun hastanın kendi bünyesinden kaynaklanan ve cerrahın hiçbir suçunun bulunmadığı bir durumdur. Tabii ki hasta ameliyat oldum neden iyileşemedim, ağrılarım devam ediyor diye yakınmaktadır.

Ameliyat sonrası Yapışıklık Belirtileri

Kısaca hastanın ameliyat bölgesi iyileşirken dokuların sinire yapışarak iyileşmesi söz konusudur. Bazı ameliyat teknikleri, aceleye getirilmiş kanama kontrolü gibi nedenler de suçlanabilmektedir. Belirtiler:

-              Ağrının geçmemesi

-              Yanma, uyuşma ve karıncalanma ve iğnelenme hislerinin ortaya çıkması

-              Eskiden ağrı olan bölgede şimdi krampların görülmesi en sık karşılaşılan sorunlardır. Bu hastalar muayene edildiklerinde kuvvet kayıplarının olmadığı görülecektir.

Yapışıklık mı Nüks Fıtık mı?

Bunun ayırdını yapmak kolaydır. Kontrastlı (ilaçlı) bir MR çekilmesi gerekir. E.M.G. dediğimiz sinir ileti çalışmaları yapılarak diğer olası nedenler ekarte edilmelidir. Kontrastlı MR, operasyon sahası ve çevresinde gelişen patolojiler hakkında bize detaylı bilgi vermektedir.

Sorun fıtığın nüksetmesi ise bu net olarak görülür, çünkü fıtığa neden olan disk dokusu kontrast (boya) madde tutmaz. Eğer bir garanülasyon dokusu veya fibrozis dediğimiz yapışıklıklar söz konusu ise kontrastlanma yapışık olan alanın boyalı maddeyi tutması)söz konusudur. Burada tanı çok önemli olup tedavi için ne yapılması gerektiğinin anahtarı konumundadır.

Kaba hatları ile söylemek gerekir ise eğer olay nüks fıtık ise hastanın tedavide önceliği cerrahidir. Yok doku yapışıklıkları ve diğer olaylar ise medikal tedavi basamakları devreye girer. Bilinmesi gereken bu tür hastalara çok dikkatli tanısal yaklaşım gereğidir.

Tedavi;

Bizim epidural fibrozis dediğimiz doku yapışıklıklarında ağrı uzmanlarının uyguladığı girişimsel yöntemler sonuç vermektedir.  Teknik olarak; Görüntüleme cihazlar eşliğinde hastanın kuyruk sokumu bölgesinden epidural alana özel bir kateter yerleştirilir: Bu katater görüntüleme eşliğinde yapışıklık olan bölgeye yerleştirilir sonra bu kateterden yapışıklığı çözücü, doku eritici enzim ve ödemli sinirler için kortizon ilavesi, ozon ve ağrı kesicilerin birlikte bir kokteyl şeklinde bölgeye  enjekte edilmesi tedavinin esasını oluşturur. Bu yönteme epiduroplasti yada epidural lizis adı verilmektedir. Bu teknik ne kadar erken uygulanırsa o denli tesirlidir. Zaman ilerledikçe tedaviye yanıt güçleşmektedir.