Ankara'da 4'üncü kattan düşen Beyzanur, sağlığına kavuştu

Ankara’da, 4'üncü kattaki evlerinde puf taburede zıplarken pencereden düşerek ağır yaralanan 1,5 yaşındaki Beyzanur Arkan, hastanede 5 günü yoğun bakım olmak üzere 15 gün süren tedaviyle sağlığına kavuşarak taburcu oldu.

Ankara’nın Mamak ilçesi Gülveren Mahallesi'nde geçen 23 Şubat'ta meydana gelen olayda Zeynep ve Selim Arkan çiftinin 3 çocuğundan en küçüğü Beyzanur, 4'üncü kattaki evlerinde odada iki ablasıyla oynarken, puf taburenin üzerine çıktı. Beyzanur, pufun üzerinde zıplarken, açık pencereden beton zemine düştü. Güvenlik kamerasına yansıyan olayda ağır yaralanan Beyzanur, ailesi ve komşuları tarafından otomobille Dr. Sami Ulus Kadın Doğum Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Eğitim Araştırma Hastanesi'ne kaldırıldı. Burada ilk müdahalesi yapılan Beyzanur, daha sonra Hacettepe Üniversitesi Hastanesi Çocuk Acil Bölümüne sevk edildi. Burada 5 günü yoğun bakımda olmak üzere 15 gün tedavi gören Beyzanur, yaşama tutunarak, sağlığına kavuştu.

'Pufu iterek camın önüne götürmüş'

Taburcu olarak evine dönen Beyzanur Arkan, 8 ve 10 yaşındaki ablalarıyla tekrar buluştu. Su bayisi işleten baba Selim Arkan, eşi ve annesi mutfakta yemek yaparken Beyzanur'un yan odaya geçtiğini söyleyerek, "Ablaları da annelerinin yanına gittiğini düşünerek bakmamışlar. Beyzanur, annemin oturarak namaz kıldığı pufu itekleyerek camın önüne götürüyor. Sonra pufun üzerine çıkarak cama ulaşıyor. Camı açtıktan sonra da düşüyor. Düştüğü anda komşularımız sağ olsunlar aşağıdalarmış. Hemen eşim ile birlikte komşularım Beyza'yı hastaneye götürmüşler. İlk müdahaleyi orada yapıyorlar. Kızım daha sonra Hacettepe Hastanesi'ne sevk edildi. Tedavi süreci orada devam etti" dedi.

'O an öldüğünü düşündüm'

Kızı düştüğünde işte olduğunu anlatan Selim Arkan, "Eşim haber verdiğinde öldüğünü düşündüm. Çünkü düştüğü yer çok yüksekti. Çok şükür gittiğim hastanede kendisini görünce rahatladım. İki hafta boyunca tedavi süreci devam etti. Bunun 5 gününü yoğun bakımda geçirdi. Daha sonra servise aldılar. Öncelikle Sami Ulus ve Hacettepe'deki doktorlarımızdan Allah razı olsun. Oradaki bütün doktorlara teşekkür ederim, çok ilgilendiler. Bizim yapabileceğimiz bir şey yoktu. Her şey onların elindeydi. Olayı duyduğum ilk an hariç hiç umudumu kaybetmedim. Kızım yoğun bakımdayken biraz telaşlandım; ama gün geçtikçe, iyi haberlerini aldıkça rahatladık. Yüksek katlarda oturan bütün ailelere, camlarının önlerine korkuluk yaptırmalarını tavsiye ediyorum. Biz balkonları düşünmüştük ilk korktuğum oralardı; ama cam hiç aklıma gelmemişti. Gelseydi zaten önlemini daha önceden alırdım.  Allah kimseye bu acıyı yaşatmasın, kimseye göstermesin. Çok zor günler geçirdik" diye konuştu.