Kenan Sofuoğlu'nun kahreden hikayesi yürek burktu: Baba, kardeş ve evlat acısı...

Armağan Çağlayan'ın programına katılan AK Parti Sakarya Milletvekili ve Türkiye Motosiklet Federasyonu (TMF) Milli Takımlar Kaptanı Kenan Sofuoğlu'nun duygusal açıklamaları yürek burktu.

Kenan Sofuoğlu'nun kahreden hikayesi yürek burktu: Baba, kardeş ve evlat acısı...

AK Parti Sakarya Milletvekili ve Türkiye Motosiklet Federasyonu (TMF) Milli Takımlar Kaptanı Kenan Sofuoğlu, Armağan Çağlayan'ın YouTube'da yayınlanan 'Dur Bi Dinle' programında hayatına dair çarpıcı açıklamalarda bulundu.

Dünya Supersport Şampiyonası'nda 2007, 2010, 2012, 2015 ve 2016 olmak üzere toplamda 5 dünya şampiyonluğu bulunan ve şu an milli takım kaptanlığını da yürüten Sofuoğlu, Armağan Çağlayan'ın programına katıldı.

"Bizim kayıplar da depremden birkaç sene sonra başladı"

17 Ağustos 1999 depreminden hayatında iz kaldığını belirten Sofuoğlu, "Rahmetli babamla yarım saat, kırk beş dakika uğraşıp abilerimle beraber babamı çıkartmıştık. Hayatımda ilk defa cansız bedenlere orada şahit olmuştum, inanamamıştım. Apartmanda yaklaşık 13 kişi vefat etmişti. Bizim en üst katta olmamızdan ötürü ailemizin tamamı sağ çıkmıştı. Ama bizim kayıplar da depremden birkaç sene sonra başladı" dedi.

Sofuoğlu sözlerine şu şekilde devam etti:

Şu bir gerçekti ki, 99 depreminde birini kaybetmek normal bir zamana göre daha anlaşılabilir bir durumdu. O dönemde Sakarya'da yaşıyorsanız, İzmit, Gölcük... Eşinize dostunuza 'Siz kimi kaybettiniz?' diye sorardınız.

Asıl yıkım depremden sonra başladı

Biz asıl yıkımı 99 depreminde değil de 2002'de başladı bizim yıkımlarımız. Bugün hala daha her gece yatarken ben o depremdeki tedirginliği, korkuyu çekiyorum.

"Babamın abimin bağırışları hiç aklımdan çıkmıyor"

Ben her şeyi yaşadım; apartmanı yıkılma anı, üzerimize duvarların düşmesi. Annemin babamın abimin bağırışları hiç aklımdan çıkmıyor. Yaşadığımız sürece iz bırakacak bir gece yaşadık açıkçası.

Bahattin abim, ailedeki en temkinli kişiydi. 'Aman dikkat edin abim, motor - araba çıkar önünüze' derdi. Hayatı da motorda geçti ama 2002 yılında beni Avrupa'ya göndermişti. Sezon bitip Türkiye'ye geldiğimde hiç unutmam Allah'ın takdiriydi.Abim "ben üzerime düşeni yaptık" dedi, "Yoluna devam etmen gerekiyor" dedi. O gece ailece akşam yemek yedikten sonra Bahattin abimle ben iş yerimize indik.

Kenan Sofuoğlu'nun kahreden hikayesi yürek burktu: Baba, kardeş ve evlat acısı... - Resim : 2

"Benim arkadaşım geliyor sen dükkanda dur" dedi. Tam içeriye girdim bir gümleme sesi duyduğumda; bir araba kamyon duvara çarptı dedim. Ardından koşarak çıktığımda yerde biri yatıyordu. Onun abim olmadığını umut ederek koştum yanına. Ama tutup çevirdiğimde abim olduğunu gördüm.

"Evimizin önünde karşıdan karşıya geçerken hayatını kaybetti"

O gece yaşayacağımız kötü gecelerin ilkiydi. Daha neler yaşadık sonrasında... 24 yaşındaydı ama her şey onun elindeydi. Arabasına kadar satıp beni Avrupa'ya gönderen kişiydi. Evimizin önünde karşıdan karşıya geçerken hayatını kaybetti. Babamın yanında tamirhanede büyüdü. Hayatı motor üzerinde geçti. Biz üç kardeş de yarışıyorduk. Ailemize herkes şunu derdi: Neden üçünü de yarıştırıyordunuz, hiç korkmuyorsunuz?

Sinan abim, o da 24 yaşındaydı vefat ettiğinde. Sinan abim, aynı zamanda o da esasında benim için kariyerine ara verdi. Bizim motosiklet satış yerimiz vardı. Bahattin abim vefat edince ikimizden birinin oraya geçmesi gerekiyordu. Ve Sinan abim benim büyüğüm olarak, 'Ben dükkanda duracağım, sen kariyerine devam et' dedi.

Kenan Sofuoğlu'nun kahreden hikayesi yürek burktu: Baba, kardeş ve evlat acısı... - Resim : 3

Ben Dünya Şampiyonası için İtalya'daydım. Cuma günü antrenmanlar bittiğinde, bir türlü Sinan abimden telefon gelmedi. aradım telefonunda cevap yok. Babamı aradım, Sinan ile aramızda bir yaş vardı, arkadaş gibiydik onunla.

"Baba Sinan nerede, onun yarışı nasıl geçti" dedim. "Oğlum abin ufak düştü, heralde bacağında kırık var. Şimdi ameliyatta" dedi. Ben inandım, çünkü çok düşüyordu, çok kırık yaşayan bir insandı.

Kenan Sofuoğlu'nun kahreden hikayesi yürek burktu: Baba, kardeş ve evlat acısı... - Resim : 4

"Sinan abimin vefat haberini aldım"

Bekledim birkaç saat, yanımda kuzenim vardı telefonumu saklıyor. Çünkü duyulmuş Türkiye'de. En sonunda takım menajeri bana "Senin Türkiye'ye gitmen lazım" deyince her şeyi anladım. Tabi apar topar uçağa giderken zaten Sinan abimin vefat haberini aldım.

İki abimi de kaybetmiştim, kariyerimin de henüz başındaydım. Bu olaydan sonra artık yarışı da bırakıp geldim. Annemle babamla oturup konuşmam gerekiyordu. Henüz 22-23 yaşında, kariyerine yeni başlamış, yıllarca çile çekip zirveye gelmişken bırakmak hiç istediğim bir şey değildi.

Kenan Sofuoğlu'nun kahreden hikayesi yürek burktu: Baba, kardeş ve evlat acısı... - Resim : 5

"Yolda çok kayıplar yaşadım"

Hayat insanlardan çok alıyor ama aynı zamanda veriyor. Bunu ben maddi olarak görmüyorum. Hiçbir zaman da sporcu olma hayali kurarken maddiyat hayali kurmadım. Allah her istediğime ulaşmayı fazlasıyla nasip etti. Ama yolda çok kayıplar yaşadım.

Özellikle Hamza'da yaşadığım yıl... Bana sorarlar Avrupa'da da sorduklarında en önemlisi, en özeli 2015 yılıdır. Sebebi şuydu; hayatımın en güzel yılıydı. Evlilikten öte baba duygusu yaşamıştım. Daha Hamza iki günlükken Malezya'ya yarışa gitmiştim.

Kenan Sofuoğlu'nun kahreden hikayesi yürek burktu: Baba, kardeş ve evlat acısı... - Resim : 6

Motor sporlarının en zoru şudur: 'Bu yarışa katılmayayım' diyemiyorsunuz. Ölümler, kalımlar, doğumlar buna bahane olamaz ve gitmek zorundasınız. 15 gün özlemiyle yaşayıp geri döndüm.

Sezonun üçüncü yarışındayken daha o programda anlayamadığımız bir şekilde Hamza'yı uyutamıyorduk. Doktoru arıyorduk, 'uyumuyor bu çocuk' diyorduk.

Doktor videolarına bakıyordu. Ama ben dayanmayıp gece yarısı hastaneye getirdim. Çocuğun havale geçirdiğini söylüyorlar, sabah kalbi duruyor. Sonra beyin kanaması geçirdiği öğreniliyor.

Ameliyattan sağ çıktı. Sağ çıktığı için 2.5 - 3 ay yaşadı. O süreçte bir gerçekle karşılaştık. Eşim ve benim kan uyuşmazlığımızın olduğu, çocukta faktör5 denilen bir hastalık olduğu ve bu hastalığın hayatın bir yerinde onu yakalayacağı ve şu anda dünyada da tedavisi olmayan bir hastalık çıktı ortaya.

Hazırladık kendimizi, ben Sakarya'da yaşıyordum. İstanbul'a taşınmamız lazım diye düşünürken kaybettik açıkçası. Üç ay hastanede yaşadık, vefatını doktorlar bildirdi.

Çocuk komadayken her hafta yurt dışına gidip son anda antrenmana çıkıp, yarışları yapıp ilk uçakla Türkiye'ye dönüp hastanelerin önünde beklemeye devam ettim. En son vefat ettikten 4 gün sonra yine uçağa binmem gerekiyordu. Yine uzak bir ülkeye gidip yarışa çıkmam gerekiyordu. Bir de üzerine kaza yapmıştım, 2015 sezonu da benim için bitmişti.

Kenan Sofuoğlu'nun kahreden hikayesi yürek burktu: Baba, kardeş ve evlat acısı... - Resim : 8

"Evlat acısının daha ağırı olduğunu gördüm"

Ben daha öncesinde 2011'de de babamı kaybettim kanserden. Her kayıptan sonra bir babam vardı. Babamın varlığı yetiyordu. Bir de üzerine evladıma kaybedince hangisi ağır dediğimde evlat acısının hepsinin daha ağırı olduğunu gördüm. Etrafımda babası sağ olanlara diyorum ki, babanızın varlığı yeter. Ben baba olmadan önce babamı kaybetmiştim. Baba olunca, babamın kıymetini daha geç anladım.

"İki haftaya üçüncü çocuğumuzu bekliyoruz"

Hamza'dan hemen bir yıl sonra bir çocuğumuz daha oldu. Ona da çok benzeyen bir çocuğu Allah bize nasip etti. Eşimin ailesi ikinci çocuğu istemediler. Avrupa kültüründe de çok çocuk yok. Ben de Hamza'nın yokluğunu telafi edecek en iyi şeyin çocuk olduğuna inanıyordum.Biz kontrol altında Hollanda'da özel bir hastanede doğum yapmaya gittik. Çok şükür ki hiçbir hastalık çıkmadı. Sonra ikincisinde de Allah yine nasip etti, böyle bir hastalığa yakalanmadık. İlk defa söyleyeyim, inşallah iki haftaya üçüncü çocuğumuzu bekliyoruz. Tabi onda da var bu risk, önlemlerimizi aldık. Doğduğunda hemen özel bir kontrole alıyorlar çocuğu. Faktör 5 normal bulunan bir hastalık değil. Özel bir kan tahlili gerekiyor. Varsa yapılacak bir şey yok; sadece bileceğiz.