Barış Yarkadaş: Avrupa 228 Türk gencini daha ‘havada kaptı!’

Yapılan tüm kamuoyu araştırmaları, 2023 seçimlerinde ‘ilk kez oy kullanacak’ olan gençlerden en az oy alacak partinin AKP olduğunu gösteriyor. Bu sonuç aslında hiç de şaşırtıcı değil.

Zira; iktidarda 20 yıldır kalmayı başaran AKP, sırtını yasladığı siyasal islamcı tarikat ve cemaatlerin taleplerini yerine getirdikçe, gençlerle arasındaki makası açıyor. Tarikat ve cemaatler festivallerden konserlere dek bir dizi yasağı iktidar eliyle hayata geçirtiyor, gençler ise ‘daha çok özgürlük’ istiyor.

Tercihini cemaat ve tarikatların taleplerini yerine getirmekten yana kullanan AKP işte bu yüzden gençleri anlayamıyor. AKP iktidarı, gençlerin, ‘özgürlük, eşitlik, sosyal adalet’ taleplerine gözlerini kapıyor, kulağını tıkıyor. Ki; AKP’nin bu taleplere olumlu karşılık verebilmesi zaten doğasına aykırı…

İşte bu yüzden, her yıl binlerce genç yaşadığı baskıdan bunaldığı için Türkiye’den göç ediyor… Çünkü gençler, AKP iktidarında geleceğini görmüyor!

AKP bu gençleri anlamak, dinlemek ve onlara özgürlük ve güzel bir yaşam vaat etmek yerine, onları bilerek ya da bilmeyerek küçümsüyor ve incitiyor!  

ERDOĞAN’DAN TALİHSİZ SÖZLER

Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın son çıkışı da iktidar partisinin gençlerle arasındaki mesafenin adeta bir uçuruma dönüştüğünü gösterdi. Erdoğan, gençlere ilişkin bir değerlendirmesinde şu ifadeleri kullandı:

"Sırf daha iyi arabaya binmek, sırf daha yeni telefon alabilmek, sırf daha çok konsere gidebilmek gibi süfli(adi, aşağılık, bayağı) heveslerle ellerin yani başka ülkelerin, başka toplumların kapısına varanlara acıyarak bakıyorum…"

Bir siyasetçi açısından ne talihsiz sözler…

Peki sizce AKP’nin ortaya koyduğu bu bakış açısı, gençlerde nasıl karşılık buluyor?

BİR BABANIN ANLATTIĞI ACI GERÇEK

Bu sorunun cevabını, önceki hafta sohbet ettiğim tıp doktoru bir babadan aldım.

Mesleğinde hayli deneyimli bir tıp doktoru ile sohbet ederken, söz döndü dolaştı, gençlerin eğitim – öğretim hayatı ve geleceğe bakışına geldi.

Sohbet ettiğim tıp doktoru baba, “Barış Bey, benim bir oğlum bu yıl İstanbul Karaköy’deki Özel Saint Benoit Lisesi’ni bitirdi. Okul bu sene 230 mezun verdi. 230 öğrencinin 228’i yurt dışındaki üniversitelere yerleşti. Avrupa, çocuklarımızı havada kapıyor. Çocuğumun tüm arkadaşları Avrupa’daki okullara kayıt yaptırdı. Benim oğlum da Avrupa’daki bir okulda tıp öğrenimine başladı. Çocuğumun hiçbir arkadaşı Türkiye’de kalmak istemiyor…”

Şu tabloya bakar mısınız?

Türkiye’nin en parlak öğrencileri, okullarını bitirir bitirmez yurt dışına gidiyor ve susadığı özgürlüğü Avrupa’da arıyor…

AKP HALA ‘TELEFON’ DİYOR…

Yetişmiş insana her zamankinden daha çok ihtiyacı olan Türkiye’yi yönetenler ise bu gençlerin ‘özgürlük, adil bir yaşam, hukuk devleti, ekonomik refah, sosyal adalet ve eşitlik’ taleplerini görmezden gelerek, onları ‘’cep telefonu - araba meraklısı’’ gençler diye yaftalıyor…

İşte bu bakış açısı bile AKP’nin Türkiye’ye verebilecek hiçbir şeyinin kalmadığını gösteriyor.