Bir çuval inciri berbat etmeyelim

Demokrasi, insan hakları, eşitlik, barış deyince mangalda kül bırakmayan Avrupa ülkeleri sınırlarına elektrikli teller çekerken, Türkiye 4 milyona kucak açtı ve şu ana kadar 40 milyar dolar harcadı.

Bugün sıkça tartışılmaya başlanan Suriyelilerden bahsediyorum.

4 milyon Suriyeli mülteci bir ülke için sorundur. Bunların bir kısmının kimliksiz, pasaportsuz olması, olmaları gereken yerleri terk edip büyükşehirlere kaymaları, suça karışmaları, bir kısmının denetimsiz olarak Türkiye’ye girmesi gibi konular elbette tartışılmalıdır.

Ancak tespit, çözüm ve uygulamada çok dikkatli olunmalı.

Evet, ülkemizdeki Suriyeliler belirlenen yerlerde ikamet etmeli. Suça karışanlar tutuklanmalı, hatta sınırdışı edilmeli. Sokaklarda günlük yaşamı olumsuz şekilde etkileyecek görüntülere izin verilmemeli. Sınırdan girişlerde çok sıkı bir denetimden geçirilmeli.

Bunların hepsine varım…

Ancak bütün bunlar yapılırken ‘Türkiye Suriyeli avına çıktı’ algısı yaratılmamalı. Suriyelilerle ilgili yapılacak tasarruflar davul zurna ile duyurulmamalı. Bu durum Türkiye’de yaşayan 4 milyon Suriyeli arasında çeşitli sorunlara yol açacağı gibi, kendi yaptıklarına bakmaksızın Türkiye’nin tek bir yanlış adımını bekleyen Avrupa ülkelerinin de eline malzeme verir.

Tespit demişken…

Örneğin; İstanbul’da 1.5 milyon yabancı var. Evet bunların çoğunluğu Suriyeli. Ancak Afgan ve Pakistanlı sayısı da küçümsenmeyecek kadar fazla. Ayrıca suça karışma oranları Suriyelilerden çok daha ileride.

Başka bir örnek daha; özellikle büyükşehirlerde iş dünyası Suriyelileri tercih ediyor. Bunun nedeni düşük maliyet. Bizim işsizlerimiz, 2.000-2.500 TL’ye çalışmazken, Suriyeliler 750-1000 TL’ye çalıştırılabiliyor.

Bir tespit daha; Suriyeli sorunu sadece İstanbul’un sorunu değil. 100 binlerce mülteci Gaziantep, Hatay gibi illerde de yaşıyor. Bu nedenle sorunu sadece İstanbul’un sorunuymuş gibi gösterme çabası çözüme götüren yolda yanlışlara neden olur.

Bahsettiğim gibi tespit, çözüm ve uygulamada yanlışlar olursa bugüne kadar yapılanlar heba olur, bir çuval incir berbat edilir. Bugün kucak açtığımız 4 milyon Suriyeli’nin bundan yıllar sonra Türkiye ile ilgili düşüncelerini hayal eder misiniz? En zor zamanlarında onlara sahip çıkarak, huzurlu bir ortam sunan Türkiye’yi nasıl anacaklar sizce? Bu yazdıklarımı kültürel ve sosyolojik olarak değerlendirirseniz ne demek istediğimi çok iyi anlarsınız.