Boğaziçi Üniversitesi'nde saçmalık üstüne saçmalık

Türkiye’nin gözbebeği Boğaziçi Üniversitesi’nde iki yıl boyunca olup bitenler için söyleyecek söz kalmadı. Olup bitenler artık saçmalık ötesi bir durum. Başka açıklaması yok.

Dünya çapındaki hocaları okuldan uzaklaştırdılar. Üniversite yönetiminde antidemokratik uygulamalarla, okulu birbirine kattılar. Öğrencileri okuldan soğuttular.

Son olarak…

Boğaziçi Üniversitesi Rektörlüğü imzasıyla 7 Ocak'ta tüm Boğaziçi Üniversitesi mezunlarına gönderilen bir e-postayla, mezunların katkı ve bağışlarıyla inşa edilmiş ve 40 yıldır hizmet eden Mezunlar Derneği'nin kira sözleşmesinin yenilenmeyeceği duyuruldu.

Yani…

Onca değerli bilim insanını okuldan uzaklaştıran Boğaziçi Üniversitesi yönetimi, şimdi mezunlarını uzaklaştırıyor.

Boğaziçi Üniversitesi’nde akıl zaten kalmamıştı… Şimdi mantık ve duygu da yok ediliyor. 

Üniversitenin Mezunlar Derneği yaptığı açıklamada bu kararın, üniversitenin akademisyenler, öğrenciler ve tüm bileşenlerinin hizmetine açık bir şekilde faaliyetlerini sürdüren Boğaziçi Üniversitesi Mezunlar Derneği sosyal tesislerinin varlığının sona ermesi anlamına geldiğini belirtti ve bir imza kampanyası başlattı.

Boğaziçi Üniversitesi mezunları 15 Ocak Pazar günü saat 12.00’de dernek binasında (ki muhtemelen içeri alınmazlar) bir araya gelerek bu uygulamayı da protesto edecek.

Bir düşünsenize, İngiltere’de siyaset devreye giriyor Oxford ya da Cambridge üniversitelerinde böylesi uygulamalar yapıyor. Sizce ne olur?

Aklı başında biri acaba bu uygulamayı ve Boğaziçi Üniversitesi’nde olup bitenleri açıklayabilir mi? Elinizi vicdanınıza koyun ve konuşun, bunun adı ileri demokrasi mi?

Bu kadar saçmalık yetmedi mi?

EKMELETTİNLEŞTİRME SÜRECİ

Önce başlıkta ne demek istediğimi anlatayım. “Ekmelettinleştirme” ifadesinden kastım, Altılı Masa’nın, kendi adaylarını şimdiden halkın karşısına, bir önceki seçimde aday gösterilen Ekmeleddin İhsanoğlu modeline çevirdiklerini anlıyoruz.

Etkisiz, yetkisiz, halk üzerinde liderlik vasfı olmayan bir cumhurbaşkanı adayı gibi olmasından yani…

Elbette ki Masa’nın adayı Kemal Kılıçdaroğlu olursa, bu modele uymaz. Çünkü tecrübeli bir isim, devleti tanıyor ve kamuoyu yoklamalarına göre önemli bir potansiyeli var…

Ama…

Gelecek Partisi lideri Ahmet Davutoğlu’nun dediği gibi, “Seçilecek cumhurbaşkanı tüm icraatlarını diğer liderlerin imzasıyla yapacak” açıklamasının halk nezdindeki karşılığı tam da bu.

Şimdi insanlar sormaz mı; “Madem benden oy isteyeceğiniz cumhurbaşkanı binde bir oy almış siyasilere sormadan hiçbir şey yapamayacak, o zaman neden oy vereyim?”

Altılı Masa, ardı ardına çok ama çok büyük iletişim hataları yapıyor.

Bu hataları halkın fark etmeyeceğini zannetmeleri ise tüm hatalardan daha büyük bir hata.