Erdoğan'dan kritik açıklamalar!

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Aydın Adnan Menderes Müzesi’nde “Darbeler ve Demokrasi Söyleşisi”nde açıklamalarda bulunuyor.

Erdoğan'dan kritik açıklamalar!

Açılışa katılan Erdoğan'ın konuşmasından satır başları şu şekilde: 

Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, "'Kandil'i başlarına geçireceğiz veya yıkacağız' diyen kişi şu anda onlarla el ele kol kola Millet İttifakı adı altında adım atıyor." dedi.

Erdoğan'ın, dün Aydın'da Adnan Menderes Müzesi'nde gerçekleştirilen Darbeler ve Demokrasi Söyleşisi'ndeki görüntüleri Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığınca paylaşıldı.

Bir gencin "Yıllar önce rahmetli Adnan Menderes, muhalefetin ülkemizde gerçekleştirilen güzel şeylere hiç değinmediğini söylemişti. Onlarca yıl önce de muhalefetin tutumu aynıydı, şu anda da aynı, bunlar neden değişmiyor?" sorusuna Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Bunlar, yavrum bunlar aynı tezgahın ürünü, bunların cibilliyeti bozuk. Maya aynı nasıl değişsinler. Üstat diyor ki 'Ey düşmanım sen benim ifadem ve hızımsın gündüz geceye muhtaç bana da sen lazımsın'." yanıtını verdi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Demokrasiye inanmış bir genç olarak demokrasinin simgesi olan Meclisimizde terör kamplarına gitmiş, teröristlerle sevgili olmuş kişilerin yer almasını istemiyorum. Bu konu ile ilgili bir adım atılacak mı?" sorusu üzerine, şöyle konuştu:

"Ne demek, ne demek sorulur mu ve adımlarımızı attık zaten. Geçenlerde konuşmamda da söyledim, biz bu parlamentoda bunları görmek istemiyoruz dedik. Hemen biz müracaatımızı yaptık ve şu anda da 14 kişi onunla beraber olan var ve süratle dokunulmazlıklarının kaldırılması ile alakalı adım atıldı. Hatta bu ismini anmamıza gerek yok kişi, sözde milletvekili onun diğerlerinden dosyasını ayırıp bir an önce onunla ilgili adım atılsın diye de Meclis Başkanı ile bunu ayrıca konuştuk. Bunun dışındakileri de süratle adımlarının atılması, onların da dokunulmazlıklarının kaldırılması sürecini başlatalım diye de kendilerine söyledik. Meclis Başkanımız da bu konuda kararlı, tabii işin öyle bir yanı var ki hem parlamentoda malum bu işin oylaması yapılacak ama orada bitmiyor iş. Ondan sonra da yargı süreci başlıyor, fakat bunların da takipçisi olacağız.

 

Geçenlerde İçişleri Bakanımız Süleyman Bey'in de biliyorsunuz bir televizyon programı ağırlıklı buna yönelikti. Orada da zaten bunların ne gibi affedersiniz kirli çamaşırlarının olduğunu orada da anlattılar. Bir gerçek ortadaki o da şu, Kandil ile ilgili ana muhalefetin başındaki zat 'Kandil'i başlarına geçireceğiz' diyor biz gelirsek iktidara, gelemeyecek de ama 'Kandil'i başlarına geçireceğiz veya yıkacağız' diyen kişi şu anda onlarla el ele kol kola Millet İttifakı adı altında adım atıyor, bu nasıl oluyor da bu adamların Kandil'ini onların başına yıkmak gibi bir adım olacak. Biz şu anda Kandil'i her gün bombalıyoruz. Onların tedbirlerini almışlar ve bütün inlerine giriyoruz, aynı şekilde devam ediyor ve Süleyman Bey zaman zaman sayı da veriyor 'Şuraya kadar artık indiler' düştüler filan diye. Fakat bunların artık sonu geldi, Allah'ın izniyle kökünü kazıyoruz, kazıyacağız ve bunlardan tek terörist kalmayıncaya kadar da bizim bu mücadelemiz devam edecek. Çünkü bu parlamento ve bu milletin paraları onların cebine girmemeli."

"Biz bu yola çıkarken kefenimizi giyerek çıktık"

Erdoğan, "Menderes darbeciler tarafından katledildi, Turgut Özal'ın ölümü ise şaibeli. Siz hiç başınıza bir şey gelmesinden korktunuz mu, yola çıktığınız arkadaşlarınızdan korkanlar oldu mu?" sorusunu da şöyle yanıtladı:

"Çok teşekkür ediyorum da ben her zaman bir ifadeyi kullanıyorum arkadaşlarım da kullanıyorlar. Biz bu yola çıkarken kefenimizi giyerek çıktık. Eğer kefenimizi giyerek bu yola çıkmamış olsaydık devamlı o korkuyu sayıklardık. Onun için az önce 'Ey düşmanım sen benim ifadem ve hızımsın gündüz geceye muhtaç, bana da sen lazımsın' diyoruz. Ölüm mukadderdir, her zaman rahmetli Sezai üstadımızın o 'Kaderin üstünde bir kader vardır' diyor ya işte, biz de diyoruz ki kaderin üstünde bir kader vardır. Hiç korkmak diye bir şey Müslüman'ın kitabında yazmaz. Ölümü öldüreceksin."

Cumhurbaşkanı Erdoğan, AK Parti kurulduğunda ilk önce "Yeter söz milletindir' diyerek yola çıktıklarını, ardından "Yeter söz de karar da milletindir' diyerek yola devam ettiklerini belirterek, "Tek millet, tek bayrak, tek vatan, tek devlet dedik böyle yürüdük. Hamdolsun bugünlere öyle geldik." dedi.

Erdoğan'ın konuşmasının ardından Yücel Arzen tarafından yeni hazırlanan "Menderes Zeybeği" isimli türkü seslendirildi.

Programın sonunda Çamlıca Camisi İmam Hatibi Yunus Balcıoğlu da aşır okudu.

HDP'li vekilin terörist ile fotoğrafı

Adımlarımızı attık. Geçenlerde konuşmamda da söyledim. Biz bu parlamentoda bunları görmek istemiyoruz dedik. Hemen müracaatımızı yaptık. Onunla beraber 14 kişi var. Süratle dokunulmazlıklarının kaldırılması için adım atıldı. Onun diğerlerinden dosyasını ayırıp, bir an önce adım atılsın diye Meclis Başkanı ile konuştum. Diğerlerinin de dokunulmazlıklarının kaldırılması için sürecin başlatalım dedim. Meclis başkanımızın da düşüncesi bu şekilde. Daha sonra yargı süreci başlayacak. Bunun da takipçisi olacağız.

"Çok mutlu ve gururluyum"

Açılışta konuşanan Ümran Menderes "Çok mutluyum. Çok arzu ediyordum bu müzenin yapılmasını. Cumhurbaşkanımızın talimatlarıyla hayata geçirildi. Sayın bakanımızın emekleri çok fazla. Umarım gençlerimiz de burayı gezerler. Demokrasi için verilen mücadeleye şahitlik ederler. Ülkesini seven, çalışan bu değerli insanlarımızı rahmetle anmak istiyorum. Nur içinde yatsın. Bugünü görseydi o da çok mutlu olurdu. Çok mutlu ve gururluyum." dedi.

"Tarihi değiştireceklerdi"

Erdoğan'ın açıklamalarının ardından İçişleri Bakanı Süleyman Soylu da duygu ve düşüncelerini paylaşarak şunları söyledi: Bu talimatı 4 yıl önce verdiğiniz zaman. Bugün konuşmanızda söylediğiniz, 'Çine çayının altında keşke böyle bir müze yapılabilse' diye. Biz, 'Böyle bir müze yapılabilir mi?' diye baktık. Bekir Bey böyle bir imkanın olabileceğini söyledi. Ve bu adım talimatınızla başladı. Özellikle bu müzenin zenginleşmesi için fakat gördüğümüz şuydu. 27 Mayıs'tan sonra tarihi silmeye çalışmışlardı. Aklıma şu geldi. Eğer 17-25 Aralık ya da 15 Temmuz gerçekleşseydi tarihi değiştireceklerdi. Ve sizin talimatınızla herkesin gayretiyle burada ufak bir tarih düzeltmesini yapmak istedik ve siz bunun en büyük boyutunu Yassıada'da yaptınız. Aslında bu meselelere sahip olan insanların yüreğinde bir kıvılcım meydana getirdiniz. İlk feribotun ismini Adnan Menderes koydunuz.