"Buradan AB'ye sesleniyorum! Siz sözünüzü tuttunuz mu?"

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Kıbrıs Barış Harekatı'nın 47. yıldönümünde konuştu. Erdoğan, "Rumlar Kıbrıs Türk'ünü azınlık görme gafletinden bir türlü uyanamadılar. Şımarık yaklaşımını sürdürüyorlar. Çözüm yolunu tıkamayı sürdürüyor." dedi ve AB'ye seslendi.

"Buradan AB'ye sesleniyorum! Siz sözünüzü tuttunuz mu?"

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Kıbrıs Barış Harekatı'nın 47. yıldönümünde Lefkoşa'daki resmi geçit töreninde açıklamalarda bulundu. Erdoğan Avrupa'ya seslenerek 'AB mali noktada idari noktada Kuzey Kıbrıs’a desteklerini verecekti verdi mi? Siz sözünüzü tuttunuz mu?' dedi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın açıklamalarından satır başları şu şekilde;

Rumlar Kıbrıs Türk'ünü azınlık görme gafletinden bir türlü uyanamadılar. Şımarık yaklaşımını sürdürüyorlar. Çözüm yolunu tıkamayı sürdürüyor.

Buradan AB’ye sesleniyorum, ne oldu? Siz sözünüzü tuttunuz mu? AB olarak AB adına o zamanki toplantıyı izleyen Alman yetkili ve kendisi birçok yerlerde işin gerçeğini anlattı fakat dürüst davranmadı hep yalan.

AB mali noktada idari noktada Kuzey Kıbrıs’a desteklerini verecekti verdi mi? Hayır vermedi, niye? Bunların hayatı yalan üzerine kurulu. Geçen gün beni arıyorlar, söyledikleri şu ‘Duyduk ki ayın 20’sinde Kuzey Kıbrıs’ta konuşma yapacakmışsınız, herhalde orada rahatsızlık verecek bir konuşma olmaz’, e biz bunun iznini herhalde sizden alacak değiliz.

Şimdi bugün ne kadar Türk düşmanı varsa, Miçotakis’le beraber bir araya gelmek suretiyle bize cevap teşkil edecek bir konuşmayı da onlar yapacakmış.

Biz haklıyız haklı olduğumuz için de sonuna kadar hakkımızı savunacağız.

Bunların hak ve özgürlük söylemleri sadece işlerine yaradığı yere kadar geçerlidir, sonrasında istikameti hemen eski dönemlerine çeviriyorlar. Bizden kimse artık bundan sonra geriye dönüş beklemesin.

Geçersizliği kanıtlanmış modeller üzerine harcayacak bir 50 yılımız daha yoktur. Cumhurbaşkanı Sayın Tatar Cenevre’de gerçekçi yenilikçi bir öneri sundu bu öneriye desteğimiz tamdır.

Öncelikle Kıbrıs Türkünün eşit statüsü teyit edilmelidir, çözümün anahtarı budur.

Kıbrıs’ta diniyle, diliyle, kültürüyle farklı eşit statüde iki halk ve iki devletin bulunduğu kabul edilmeden müzakerelerde ilerleme sağlanamaz.

Kapalı Maraş hakkında

Türkiye ve KKTC olarak izlediğimiz politika tam bir siyasi kararlılık ifadesidir, bu sayede yerinde ve etkin adımlarla Kıbrıs meselesindeki oyunlar, ezberler bozulmuştur. Rum tarafının tüm karşı propagandasına rağmen Sayın Tatar’ı Maraş konusunda ortaya koydukları azimli tutum için ayrıca tebrik ediyorum.Mülkiyet haklarına riayet edilerek yürütülen bu çalışmalar ışığında artık Maraş’ta herkesin yararına olacak yeni bir dönemin kapıları açılacaktır.

Yıllardır atıl durumda kalan bu bölge çözümsüzlüğün değil Kıbrıs adasının huzurlu geleceğinin temsilcisi olacaktır.

Bizim kimsenin toprağında hakkında gözümüz yoktur. Kimsede bizim ve KKTC’nin hakkına el uzatamaz. Doğu Akdeniz’de hem kendi hak ve çıkarlarımızı hem de Kıbrıs Türkünün hakkını korumakta kararlıyız.