Dışişleri Bakanlığı: Külliyen reddediyoruz

Dışişleri Bakanlığı, Fransa Senatosu’nun Yukarı Karabağ ihtilafı hakkında dün kabul ettiği karar ile ilgili açıklamada bulundu.

Dışişleri Bakanlığı: Külliyen reddediyoruz

Dışişleri Bakanlığı'ndan yapılan açıklamada 'Fransa Senatosu’nun Yukarı Karabağ ihtilafı hakkında dün kabul ettiği karar uluslararası hukukun en temel ilkelerinin, meşruiyetin ve hakkaniyetin iç politika mülahazaları uğruna hiçe sayılmasının ibretlik bir örneğidir. Kararda Türkiye’ye atfen dile getirilen temelsiz iddiaları ise külliyen reddediyoruz.' ifadeleri kullanıldı.

Bakanlıktan yapılan yazılı açıklamada, kararın, uluslararası hukukun en temel ilkelerinin, meşruiyetin ve hakkaniyetin iç politika mülahazaları uğruna hiçe sayılmasının ibretlik bir örneği olduğunun altı çizildi.

Açıklamada, Türkiye'ye atfen dile getirilen temelsiz iddiaların külliyen reddedildiği belirtilerek "Fransa Senatosunun bu kararı, tarafsız olması gereken eş başkanların yürüttüğü AGİT Minsk Grubu çalışmalarının bugüne kadar meseleye neden çözüm getiremediğinin, nasıl taraflı olduğunun da açık bir göstergesidir." ifadesi kullanıldı.

 Ermenistan'ın önce Tovuz'da, sonra Yukarı Karabağ'da sergilediği saldırganlık ve provokasyonlar üzerine Azerbaycan'ın gereken karşılığı verdiği vurgulanan açıklamada, Azerbaycan'ın yaklaşık 30 yıldır işgal altında bulunan topraklarını özgürleştirerek toprak bütünlüğünü tekrar sağladığı anımsatıldı.

Açıklamada, "Esasen Azerbaycan'ın sahada aldığı sonuç, Birleşmiş Milletler (BM) kararlarına yansımış, Fransa'nın da eş başkanı olduğu Minsk sürecinde kayıt altına alınmış ancak hayata geçirilememiş haklarının somutlaştırılmasıdır. Zira ilgili BM kararları Ermenilerin işgal ettiği Azerbaycan topraklarından derhal ve şartsız çekilmelerini amirdir." denildi.

"Gülünç, tarafgir ve gerçeklerden kopuk bir anlayış"

"Fransa Senatosunun Azerbaycan'a işgalden kurtardığı kendi topraklarından çekilmesi çağrısında bulunması ciddiye alınamayacak kadar gülünç, tarafgir ve gerçeklerden kopuk bir anlayışın tezahürüdür." vurgusu yapılan açıklamada, hiçbir makul gerekçeyle izah edilemeyecek olan bu sağduyudan yoksun kararın, Fransa'nın meselenin çözümüne gerçek anlamda katkı sağlama imkanını da sınırladığı değerlendirildi.

Açıklamada, Fransa hükümetinin de kabul edilemez bulacağı unsurlar içerdiği görülen kararın, yine son dönemde Fransa'da sıkça görülen Türkiye takıntısını yansıtmasının ise şaşırtıcı olmasa da düşündürücü olduğu belirtilerek "Türkiye'nin yakın coğrafyasında hakkın, hukukun ve meşruiyetin yanında aldığı ilkeli tutumların Fransa'da ön yargısız ve objektif bir şekilde algılanması; tarihe ya da birbiriyle alakasız konulara son derece hatalı atıflar yapılmasından kaçınılması ilişkilerimizin selameti açısından temel bir gerekliliktir." mesajı verildi.

Neredeyse 30 yıldır süren Azerbaycan-Ermenistan ihtilafında gelinen aşamada, Fransa'nın artık doğru sonuçları çıkararak bölgenin istikrara kavuşması için yapıcı bir tutum benimsemesinin temenni edildiği ifade edilen açıklamada, bunun için mevcut gerçeklerden hareketle uluslararası hukuka uygun kalıcı bir çözüme ulaşmak üzere çaba gösterilmesinin yeterli olacağının altı çizildi.

Açıklamada, "Türkiye, hemen yanı başında yıllardır süren bu ihtilafın bölgesel barış ve istikrara katkıda bulunacak şekilde sürdürülebilir bir çözüme kavuşturulması için diğer ortakları gibi Fransa ile de birlikte çalışmaya hazırdır." ifadeleri kullanıldı.