Ekrem İmamoğlu'nun yazılı savunması ilk kez tv100'de

tv100 ekranlarında Ahu Özyurt'un sunduğu Sağlı Sollu programında Gazeteci Barış Yarkadaş, Ekrem İmamoğlu'nun İçişleri Bakanlığı'na verdiği yazılı savunmayı ilk kez tv100'de açıkladı.

Ahu Özyurt'un sunduğu Sağlı Sollu programında Gazeteci Barış Yarkadaş Ekrem İmamoğlu'nun İçişleri Bakanlığı'na vermiş olduğu yazılı savunmayı ilk kez tv100 ekranlarında açıkladı. 

Barış Yarkadaş İmamoğlu'nun verdiği yazılı savunmasını tv100 ekranlarında şu sözlere duyurdu.

"İlk kez TV 100 izleyicileri Ekrem imamoğlu'nun neleri anlattığını savunmasında hangi argümanları kullandığını öğrenecekler.

Ekrem İmamoğlu savunmasında 5993 sayılı Belediye kanunun kendisine verdiği yetkileri hatırlatıyor ve orada diyor ki; 5993 sayılı kanunun 38. maddesinin A bendine göre; "Benim görevim belde halkının huzur, esenlik, sağlık ve mutluluğu için önlem almaktır" diyor. Savunmasında aynı kanunun 14. maddesinde Belediye Kültür ve Tabiat Varlıkları ile Tarihi Dokunun önem taşıyan mekanlarını ve işlevlerini korur. Yani diyor ki; Ben Kanal İstanbul'un bu kentin tabiat varlıklarını bozulacağına inanıyorum ve yurtdaşlarımı da görevim gereği uyarıyorum. Üst geçide, alt geçide, değişik yerlere afiş asma yetkim var. Bu afiş asma yetkim de 5216 sayılı kanunda bana verilmiştir ve bu kanun uyarınca da bir yönetmelik çıkarılmıştır. Bu yönetmeliğe göre de adı geçen yerlere afiş asabilirim" diyor. 

Ekrem İmamoğlu savunmasında, ‘’Kanal İstanbul, bir devlet değil hükümet politakasıdır. Devletin değil AK Parti'nin politikasıdır’ Ben 20 Aralık 2019 tarihinde İBB Başkanı olarak Kanal İstanbul Protokolünden çekildim. Siz, idare bugüne kadar itiraz etmediniz. Bu protokolü bozmamızı mahkemeye götürmediniz herhangi bir itirazınız olmadığı için de bu kesinleşmiştir" diyor.

İmamoğlu, "Ben sadece bu protokolden çekilmekle kalmadım. Aynı zamanda Kanal İstanbul Projesi'nin durdurulması için gittim davada açtım" diyor.

Yine yazılı savunmasında anayasanın ilgili maddelerinden bahsediyor ve hukuk devletine vurgu yapıyor. Diyor ki, "Hukuk devleti ilkelerinden biri de belirliliktir. İdarenin tek yanlı işlem yapmak üstünlüğüne karşı anayasamız bireylere bilgi edinme, dinlenilme ve savunma hakkı vermiştir. Ben de bu doğrultuda Kanal İstanbul doğaya, kente, zarar vereceğini İstanbul’u etkileyeceğini, bütün Türkiye'yi etkileyeceğini düşündüğüm için halkı bilgilendirme görevimi yerine getirdim. Benim bu bilgilendirme görevim anayasa ile güvence altına alınmıştır.

İstanbul Büyükşehir Belediyesi olarak bir anket düzenledik. Bu ankete 606 bin 317 kişi katıldı. Ankete katılanların yüzde 64.2’si bu projeye karşı çıktı. O yüzden bu proje bir devlet projesi değil hükümet projesi olduğuna inanıyorum"

Devlet politikası olarak da şunu örnek veriyor;

"Devlet politikası örneğin başka bir ülkenin içişlerine karışmamaktır. Milli güvenliği aykırı bir tutum içine girersek bu devletin egemenlik yetkisine halel getirir. Ama Kanal İstanbul bu kapsamda değil zaten. Bu proje AK Parti'nin 2023 seçim vaatlerinin arasındadır. Çılgın proje olarak tanımlanmıştır. Hükümetin bir seçim vaadidir" diyor.

Bu sebeple bu soruşturmanın doğru olmadığını kendisine adfedilen herhangi bir suçu da işlemediğini söylüyor Ekrem İmamoğlu.