Erbakan yeni partileri yorumladı: Bunlar sizin garajınızdaki hurdalar

Yeniden Refah Partisi Genel Başkanı Fatih Erbakan tv100 ekranlarında Ahu Özyurt ile Siyaset Alanı'na konuk oldu. Erbakan, gündeme ilişkin soruları yanıtladı.

Erbakan yeni partileri yorumladı: Bunlar sizin garajınızdaki hurdalar

tv100 ekranlarında Ahu Özyurt ile Siyaset Alanı'na konuk olan Refah Partisi Genel Başkanı Fatih Erbakan, gündeme dair soruları yanıtladı. Yeniden Refah Partisi'nin nasıl kurulduğunu ve Siyaset tarihinin en büyük kongrelerinden birini gerçekleştirdiklerini söyleyen Erbakan, yeni kurulan partilerle ilgili Necmettin Erbakan'ın sözünü hatırlatarak "Bunlar sizin garajınızdaki hurdalar" şeklinde yorumladı.

Fatih Erbakan'ın tv100 ekranlarında yaptığı açıklamalarından öne çıkanlar şöyle; 

Yeniden Refah Partisi neden kuruldu?

Yeniden Refah Partisi, milli görüşün doğru bir şekilde temsil edilmesi ve milli görüş hareketini yeni dönemde 21. asırda layık olduğu yere taşıyabilmek, yani hem teknik olarak doğru temsil etmek, hem manevi olarak esasa ilişkin bakımdan doğru temsil etmek, dolayısıyla da layık olduğu yere siyasetten milli görüşü taşıyabilmek için kuruldu.

Çünkü şu anda bu iddiada olanlara baktığımızda milli görüşü hakkıyla temsil etmediklerini ve layık olduğu yere milli görüşü taşımaktan uzak olduklarını görüyoruz. 

“Siyaset tarihinin en büyük kongrelerinden birini gerçekleştirdik”

Kuruluşumuzun arkasından yapılan gayretli çalışmalarla kısa bir sürede Türkiye Siyaset tarihinin en büyük kongrelerinden bir tanesini gerçekleştirdik. 40 binin üzerinde insanın katılımı ve yüzde sekseni gençlerden oluşan bir katılım ve tabii her zaman söylediğimiz gibi samimi heyecanlı insanlar, bir kişisel beklenti olmadan, menfaat beklentisi olmadan gelen insanlar bunlar. Bunu nereden çıkartıyorum derseniz; Çünkü Yeniden Refah Partisi, yeni kurulmuş daha 11 ay olmuş, elinde belediyeler yok, bakanlık yok, iktidar yok, ihale yok, koltuk yok, makam, mevki yok ve seçime daha girmemiş, ortada almış olduğu bir belli oy oranı yok.

Bütün bunlara rağmen ve Türkiye'nin bugünkü şartlarında bu kadar kısa bir sürede 40 binin üzerinde ve yüzde sekseni gençlerden oluşan bir katılımla heyecan coşku seli insan seli olarak tarif ediyoruz.

Kongrenin yapılması çok önemli bir gerçeği ortaya koydu. "Milli görüşün modası geçti, Devri kapandı" diyenlere “Erbakan'ı ve zihniyetini gömdük, üzerine beton döktük veya dökeceğiz” diyenlere çok muazzam bir cevap oldu.

“Türkiye’nin 94 ruhuna ihtiyacı var”

Bizzat Tayyip Bey de “94 ruhuna dönmemiz lazım” diyor. Gerçektende Türkiye'nin 94 ruhuna ihtiyacı var. Bu söylediklerim insanın tüylerini diken diken eden bir durum. Kendi cebinizden belediye personelin maaşını ödemek gibi şu anda genç kardeşlerimize bunu söylesek inanmakta zorlanırlar.

Şimdiki gençlere sokakta çöp toplatmak istesek bu da çok zor gelir eminim. Ama yani aşka bakın heyecana bakın “Halka hizmet, Hakk'a hizmettir” anlayışının bir yansıması yine 54. hükümetde memur ve emekli maaş zamları sırasında, Tansu hanım ve rahmetli Erbakan hocamız bakanlar kurulunda konuşuyorlar. Erbakan hocamız diyor, “%100 zam yapacağız, %200 zam yapacağız” Tansu Hanım kulağına eğiliyor “Hocam yani çok güzel, biz de istiyoruz da öyle bir paramız yok. Biz bunun parasını nereden bulacağız” diyor. Erbakan da diyor ki; “Önce vereceğiz, sonra bulacağız” gerçekten de önce verildi sonra bulundu.

Yani bu örnekler milli görüş ruhunu, 94 ruhunu ve tabii ki şu anda da Yeniden Refah Partisi'nin ruhunu ve hizmet aşkını ortaya koyan örneklerdir.

Erbakan neden AK Parti’ye katılmadı?

O dönemde Sayın Davutoğlu başbakandı ve Bülent Arınç Bey de başbakan yardımcısıydı. Kendisi bizzat Sayın Davutoğlu'nun selamı ile bize geldiler. Davet ettiler. Biz de bu nazik davetlerinden dolayı teşekkür ettik. O yapının o istikametin içerisinde bizim faydalı olamayacağımızı değerlerimizi gerçekleştiremeyeceğimizi düşündük. 

Bir defa milli görüş gömleğini çıkardıklarını ifade ettiler. Biz, milli görüş gömleğini sahip olunması, milli görüş ruhu ile Türkiye'nin problemlerini çözüleceğine inanan insanlarız. 94 ruhu, milli görüş ruhu birkaç örnek verdim. "Milli görüş çizgisinde değiliz, Milli görüş gömleğini çıkardık" denilen bir ortamda bizim faydalı olmamız hedeflerimize ulaşmamız mümkün değildi.

Yeni Refah Partisi’nin AK Parti ile bir bağı var mı?

Biz istediğimiz kadar diyelim, "Bizi AK Parti kurdurmadı. İlgimiz yok" Asıl insanların da buna bakması lazım. Çünkü kendi mantığıyla bu sonuca ulaşması lazım. Bu apaçık bir gösterge.

Neden kurulduk? Mevcutların hepsi birbiriyle aynı da onun için kurulduk. Mesela şimdi en canlı örnek hükümet 18 seneden beri borçlanıyor. Yeni seçilen Sayın İmamoğlu, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı oldu. Bu sene 1 milyar dolar borç almak için Belediye Meclisi'nden izin çıkartıyor ve 1 milyar dolar borç alacak. İmamoğlu borçlanıyor, yeni kurulması iddia edilen veya kurulan bu partiler ve bunların da söylediği "Efendim biz daha düşük faizli kredi buluruz, biz daha çok borç buluruz" gibi vaadler söyleniyor.

Borç ve faiz ekonomisi devam edecekse birbirlerinden farkı ne oluyor. Aynı araba aynı istikamete gidiyor. Direksiyonu sağdan yada  direksiyonu soldan gibi bir durum. İstikamet aynı olduktan sonra direksiyonu sağdan olmaz da soldan olması neye yarar.

Bizim farkımız direksiyon değil, istikamet. Biz borç ve faiz ekonomisi yerine üretim istihdam ve ihracat ekonomisine hayata geçireceğiz. Bunun da kaynağını milli kaynak paketleri ile bulacağız düsturuyla yola çıktık. Zaten milli görüş demek bu demek. 

“Milli Kaynak Üretme Genel Müdürlüğü kuracağız”

Bizim yapacağımız borç faiz ekonomisi yerine üretim istihdam ve ihracat ekonomisine geçmek. Bu seferberliği gerçekleştirmek üzere geliyoruz. Bu seferberliğin finansmanını da milli kaynak paketleri ile bulacağız. Bizim hep söylediğimiz şu; Yeniden Refah iktidarında Borçlanma Genel Müdürlüğü yerine Milli Kaynak Üretme Genel Müdürlüğü’nü kuracağız. Bir kuruş ilave borç almayacağız. Bir kuruş ilave borç faizi ödemeyeceğiz. Her sene en az 100 milyar dolar kaynak üreteceğiz. Bu kaynakların kalemleri belli ve hepsi çalışıldı. Tabii bunun yarısı ile devletin borçları ödeyeceğiz. Kalan yarısıyla da milletin hizmetini göreceğiz.

"81 ile 81 proje kitabı hazırlıyoruz"

21. asrın gereklerine uygun şekilde yüksek teknolojiyi ve ağır sanayi de dahil bunları kapsayacak her ilin özelliklerine göre, orada bulunan ham maddeye göre, 81 ile 81 proje kitabını hazırlıyoruz.

İşin içinde tarım da var. Akaryakıt, doğalgaz ve elektrik fiyatlarına en makul seviyeye çekeceğiz, diğer taraftan memur işçi ve emekliye ilk senemizde %50 zam yapacağımızı daha partimizi kurarken ilan ettik. Öte yandan gerçek enflasyonun bugün %30’a vardığını biliyoruz. Gerçek enflasyonun %30 olduğu yerde siz bunun altında zam yaparsanız bu zam olmaz. Asgari ücretten alınan vergiler mutlaka sıfırlanacak. Bu hem işçi hem de işveren yüzünü güldürecek bir olay.

Tüm haksız vergiler kaldırılacak. Alınacak olan vergiler de en makul seviyeye mutlaka indirilecek. Bunların hepsi tabii kaynağı ve paraya bakıyor. Kaynak bulacaksınız ki bu şekilde yapabilirsiniz.

Elektrik, doğalgaz, su gibi temel insani ihtiyaçları bütün hane halkına belli bir seviyeye kadar asgari seviyeye kadar ücretsiz verilecek. Tarım ürünlerine aynen 54. hükümet de yapıldığı gibi en yüksek taban fiyatları verilecek. Tarımın, çiftçinin, köylünün girdileri gübre, tarım, ilacı, tohum gibi diğer girdiler devlet desteği ile en makul şekilde çiftçiye sağlanacak. Tarım alanındaki bütün haksız kotalar kaldırılacak.

Çiftçimizin Tarım Kredi kooperatiflerine olan borçlarının faizlerinin sileceğiz. Tarımda kullanılan mazottan vergiyi sıfırlayacağız ve böylece tarım ve hayvancılıkta yılda 100 milyar dolar ihracat yapan bir Türkiye'yi hedefliyoruz.

100 milyar dolar hacmindeki paketlerimiz hazır. Acil eylem planımız hazır. Hep söylediğimiz gibi İnşallah biz geleceğiz ve geçmişte olduğu gibi bu sorunları gene biz çözeceğiz 

"Bunlar sizin garajınızdaki hurdalar"

(Yeni Kurulan Partiler) Bu partilerle ilgili herhangi bir temasımız olmadı. Bunu şöyle yorumluyoruz. Allah rahmet eylesin Erbakan hocamıza anmadan edemiyoruz. Çünkü her sözü bir kitap gibi.

Refah Partisi döneminde diyordu ki; “Bir garajda 3 tane hurda arabanız var. Her seçimde bu hurdalardan bir tanesini çıkarıyorsunuz, boyayıp, parlatıp bu millete yeniymiş gibi yutturmaya çalışıyorsunuz. Bunlar yıllarca denendi. Bunların hiçbirinden millete bir fayda gelmedi. Bunlar sizin garajınızdaki hurdalar” diyordu. Şimdi ise metaller yorulmuş, boyaları dökülmüş, artık uzatmaları oynayan iktidarın içinden yıllarca denenmiş aktörleri çıkarıp, parlatıp yeni bir umut gibi Türkiye'nin bu noktaya gelmesinde en büyük pay sahibi olan aktörleri sıfır kilometre kurtarıcılar gibi millete sunuyorlar. İşin özeti budur.

Türkiye’nin Suriye politikası nasıl olmalı?

Bir an evvel Suriye yönetimiyle muhalifler, İran, Türkiye kesinlikle Amerika'nın olmaması lazım. Çünkü Amerika'nın oradaki ajandası çok farklı. Onun derdi oradaki İsrail'e gereken koridor oluşturmak. Bu saydığım unsurlar bir araya gelecekler ve yeni bir anayasa yapılacak. Mümkün olduğu kadar demokratik seçimler yapılacak. Muhalifler, Esad yönetimi İran, Türkiye masaya oturup, konuşup bu işi masa başında çözmesi lazım. Herşeyden önce bu akan kanın bir an evvel durdurulması gerek.

Başkanlık sistemi tartışması

Biz görüşlerimizi anayasa referandumunun yapılacağı zaman da ifade etmiştik. Bize göre bu sistem konusu bir araçtır. Hatta şöyle bir örnek vermiştik. Keskin bir bıçağı 5 yaşında çocuğun eline verirseniz çok tehlikeli bir silah olur. Ama bir ev hanımı ile bir aşçının elinde olursa çok güzel yemek yapmaya yarar. Şimdi burda soru kim kullanacak bu sistemi? Ne amaçla hangi istikamette kullanacak?

Bu sistemin kendisi bir araç. O zaman da söylemiştim şimdi de söylüyoruz. Nasıl başkanlık sistemine geçersek” Türkiye uçacak, ekonomi çözülecek, dış politika çözülecek, terör bitecek” dedikleri doğru çıkmadı. Aynı şekilde şimdi bazı aktörler de “Efendim biz parlamenter sisteme geçersek, bütün sorunlarımızdan kurtuluruz” diyor. Bu da çok gerçekçi bir şey değil.

Asıl zihniyet, bakış açısı, anlayış, milli görüş anlayışı olursa her iki sistemde de çok güzel sonuç ortaya çıkartır.

Yeni ittifak senaryoları

Tabii Türkiye'de siyaset denilince özellikle 24 saat bile çok uzun zaman. Yeni kurulacak partiler var. Mevcut partilerin genel başkanlarının bazılarının değişeceği söylentileri var. Dolayısıyla seçime yaklaştığımız zaman nasıl bir tablo çıkacak ona bakmak lazım şu anda kesin bir şey konuşmamak gerek.

Erken Seçim olur mu?

Erken seçimi iktidar kendisini garantide görmediği için rahat hissetmediği için zannetmiyorum. Çünkü şu anda anket firmaları AK Parti oylarını %30 çizgisinde olduğunu ve giderek aşağı gittiğini ifade ediyorlar. Özellikle Sayın Faruk Çelik'in "%40 ile Türkiye'ye Başkan seçilsin" çıkışını da ben tesadüf olarak görmüyorum. Bu bence bir nabız yoklamasıydı.

Çünkü MHP ile beraber AK Parti'nin oylarını toplamı yüzde 40'ı bile zor toplayacak noktaya geldi. %50 görmeleri mümkün değil. Hatta o sebeple İYİ Parti ile de biraz flört etme durumuna geçtiler. Türkiye ittifakı olsun demeye başladılar.