Güçlü Kadınlıkla Yalnızlık Arasında Sıkışmak

 Biz kadınlar pilot olduk, yönetici olduk, cerrah olduk… Ama bu, erkeklerin bazı sorumluluklardan sıyrılması için bir bahane mi gerçekten?

 Güçlü kadın olmak; her şeye yetmek, robotik bir duygusuzlukla dimdik durmak zorunda olmak demek değil ki. Aynı anda çalışmak, evin işini çevirmek, çocuk büyütmek, üstelik bir de ‘kadın gibi görünmek’ zorundayken… Şimdi bir de erkeğin üstlenmesi gereken sorumlulukları mı sırtlamamız gerekiyor?

 Ne ara buna razı olduk? Yani seçeneklerimiz şunlar mı artık: Ya bir erkeğin boyunduruğu altına girip onun sunduklarıyla yetineceğiz… Ya da onu prenses gibi yaşatıp tüm yükü biz taşıyacağız?

 Elbette mesele sadece para değil. Ama kadın hem çalışıp hem duygusal yükü taşıyorsa, hem çocukla ilgilenip hem evin içini çekip çeviriyorsa… Erkek bu tabloda tam olarak hangi işlevi üstlenmiş oluyor?
Kadın bu kadar yükü tek başına sırtladığında, ilişki hâlâ iki kişi arasında sayılır mı? Yorgunluğa paydaş olmayan bir erkek, sevgiye ne kadar ortak olabilir?