Güleda Cankel cinayetinde kan donduran ifade: Ölene kadar karnında oturdum

Güleda Cankel’i öldüren Zafer Pehlivan, “kasten öldürme” suçundan müebbet hapis cezasına çarptırılmıştı. Kararın gerekçesini açıklayan mahkeme, sanığın olaydan önce Cankel’e, “Bugün saat 00.00’a kadar seni öldüreceğim” mektubunu “Tasarlama” olarak kabul edilemeyeceğini belirtti.

Güleda Cankel cinayetinde kan donduran ifade: Ölene kadar karnında oturdum

Isparta’da 19 yaşındaki üniversite öğrencisi Güleda Cankel eski erkek arkadaşı Zafer Pehlivan tarafından önce boğulup sonrasında kalbinden bıçaklanarak öldürülmüştü. Isparta 1. Ağır Ceza Mahkemesi’nde, “tasarlayarak öldürme” suçundan tutuklu yargılanan Zafer Pehlivan hakkında mahkeme geçtiğimiz aylarda kararını vermişti. Mahkeme sanık Pehlivan’ı “kasten öldürme” suçundan müebbet hapis cezasına çarptırdı. Kararının gerekçesini açıklayan Isparta 1. Ağır Ceza Mahkemesi sanığa neden “tasarlayarak öldürme” ve “canavarca hisle eziyet çektirerek öldürme” suçlarından ceza vermediğini açıkladı.

“ÖLDÜRECEĞİM DEDİ AMA..”

Milliyet'ten Damla Güler'in haberine göre, mahkeme gerekçesinde sanığın olaydan iki gün önce Güleda Cankel’e yazdığı nottaki, “Bugün 00.00’a kadar önce seni öldüreceğim sonra da kendimi öldüreceğim” cümlesini “Tasarlama” olarak kabul etmedi. Sanığın suçu tasarlasa bile vazgeçmesi fakat başka bir nedenle ve başka ani kararla suçu işlemesinde ‘tasarlamadan’ söz edilemeyeceğini belirten mahkeme, sanığın mektubu yazsa bile Güleda Cankel’i gördükten hemen sonra öldürmediğini, öncesinde konuştuklarını, çoğu kez baş başa kaldıklarını belirtilerek, Cankel’in barışmak istememesi üzerine sanığın eylemini gerçekleştirdiği anlatıldı.

ÖLENE KADAR KARNINDA OTURMASI EZİYET SAYILMADI

“Canavarca hisle eziyet çektirerek öldürme” suçunun unsurlarının da oluşmadığını belirten mahkeme, “Maktulün vücudunda meydana getirilen şiddet, öldürmenin şekli, yaranın çokluğu, failde canavarca his bulunduğuna delalet etmez” dedi. Eziyet süresinde mağdurun sağ ve bilincinin açık olması gerektiğini belirten mahkeme gerekçesinde, “Sanığın maktulle aralarında çıkan tartışma sonucunda önce kablo ile boğmaya çalışması, ancak maktulün ölmediğini anlaması üzerine bu kez kalbinden çok sayıda bıçak darbesi ile öldürmesi ve maktulün öldüğünden emin olana kadar karnına oturması şeklinde gelişen eylemde sanığın öldürme kastının yanında işkence ya da eziyet çektirme kastının da bulunduğuna dair her türlü şüpheden uzak delil bulunmamaktadır” denildi.

Mahkemenin verdiği karar Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 1. Ceza Dairesi tarafından da onaylandı. Tarafların itirazlarını Yargıtay Ceza Dairesi inceleyecek.