İKV Başkanı Zeytinoğlu'ndan dikkat çeken AB açıklaması

İktisadi Kalkınma Vakfı Başkanı (İKV) Ayhan Zeytinoğlu, AB'ye giriş sürecinde ilişkin dikkat çeken değerlendirmelerde bulundu. İKV Başkanı Zeytinoğlu, Türkiye’nin AB ile devam eden sürecin aksamasına ilişkin nedenleri açıkladı. İşte detaylar...

İKV Başkanı Zeytinoğlu'ndan dikkat çeken AB açıklaması

İktisadi Kalkınma Vakfı Başkanı (İKV) Ayhan Zeytinoğlu, Avrupa Komisyonu raporunun, Türkiye’nin AB üyelik kriterleri ve mevzuat uyumundaki gelişmesini değerlendirdi. Zeytinoğlu, komisyonda Türkiye masasının AB’nin Güney Komşuları ile birlikte aynı müdürlüğe bağlanması gibi gelişmeler Türkiye’nin aday statüsünün göz ardı edildiği ve daha çok bir komşu ülke olarak ele alındığını gösteriyor” ifadelerini kullandı.

Zeytinoğlu, üyelik müzakere sürecinin nasıl canlandırılabileceği ve ilişkilerin geliştirilebileceği konularında herhangi bir tavsiyede bulunmadığını ifade etti.

İKV'den yapılan açıklamada görüşlerine yer verilen Zeytinoğlu, her yıl Avrupa Komisyonu tarafından hazırlanan aday ülkeler hakkındaki raporlar ve Genişleme Stratejisinin 19 Ekim 2021 tarihinde açıklandığını belirterek, "İKV olarak, 13-14 Ekim 2021 tarihlerinde Brüksel’e bir ziyarette bulunduk. Komisyon’da Türkiye raporunun yazıldığı Komşuluk ve Genişleme Müzakereleri Genel Müdürlüğü’nün bağlı olduğu Komisyon Üyesi Varhelyi ve diğer yetkililer ile görüştük.

Yayımlanan rapor Türkiye’nin adaylık statüsünden kaynaklanan bir gereklilik olarak izleme sürecinin bir parçası olduğunu hatırlatan Zeytinoğlu, şu değerlendirmelerde bulundu:

"Rapor Türkiye’nin AB üyelik kriterleri ve mevzuat uyumundaki gelişmesini değerlendirmekle birlikte, üyelik müzakere sürecinin nasıl canlandırılabileceği ve ilişkilerin geliştirilebileceği konularında herhangi bir tavsiyede bulunmuyor. Sanki bu sürecin kesintiye uğramasının tek sorumlusunun Türkiye olduğu varsayımını gözlemlemek mümkün ve AB ile üye devletlerin üzerine düşenlere değinilmiyor. Raporda gümrük birliğindeki var olan sorunlara değinilirken, bazı teknik engeller, yerli içerik koşullarının uygulanması, AB ortak gümrük tarifesinden sapmalar gibi çeşitli sorunlara işaret edilirken, Türkiye’nin AB’ye ihracatındaki engeller, ulaştırma kotaları, AB serbest ticaret anlaşmalarının Türkiye’yi dışarda bırakmasının yarattığı olumsuzluklar, gümrük birliği güncellenme sürecinin bir türlü başlatılamaması gibi önemli konuların ele alınmaması eksiklik oluşturuyor."

"Raporda Türkiye ekonomisinin salgın sonrasında hızla düzelmekte olduğu not edilirken, bazı yapısal sorunlar ve dengesizliklere de yer verilmiş" diyen Zeytinoğlu şöyle devam etti:

Paris İklim Anlaşması’nın TBMM tarafından onaylanması olumlu bir gelişme olarak raporda yer bulurken, çevre ve iklim politikasındaki uyum ihtiyacına da değinilmiş. İstanbul Sözleşmesi’nden çıkılması ve hukuk, demokrasi ve temel haklar konusunda eksikliklere dikkat çekilmiş. Ancak burada Türkiye’nin AB katılım müzakerelerinde yargı ve temel haklar başlıklı faslın açılamadığı ve GKRY engeline takıldığının da not edilmesi gerekir.

Doğu Akdeniz’de gerilimin azalmasından olumlu bahsedilirken, Türkiye’nin Ege ve Kıbrıs politikalarına yönelik olarak tamamen dışlayıcı yaklaşımın devam ettirilmesi ve Türkiye’nin haklı tezlerinin de dikkate alınmaması AB’nin bu bölgedeki barış ve güvenliğe katkı yapıcı etkisini zedeliyor. Avrupa Komisyonunun Türkiye’nin AB katılım sürecinin hızlanması ve olumlu bir rotaya girmesi için daha fazla sorumluluk üstlenmesini bekliyoruz. Bunun yanında Türkiye olarak üzerimize düşenleri yapmaya ve AB siyasi kriterleri başta olmak üzere üyelik kriterlerin yerine getirmek için çalışmaya kararlılıkla devam etmemiz gerektiğini düşünüyoruz.