İletişim Başkanı Fahrettin Altun: "En kritik eşiği geride bıraktık"
Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı Fahrettin Altun PKK'nın kendisini feshetme kararı sonrası açıklamalarda bulundu. Altun, terörsüz Türkiye vurgusu yaparak, "Süreçte en kritik eşiği geride bıraktık. Artık daha dikkatli olmak zorundayız" ifadelerini kullandı.

Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı Fahrettin Altun, Ankara'da "Türkiye-Balkanlar Medya Forumu"nda açıklamalarda bulundu.
İletişim Başkanı Altun'un açıklamalarından öne çıkanlar şöyle:
Devletimizin kararlılığını kimsenin test etmesine müsaade etmeyiz
Menzile varıncaya kadar umudu büyüten, riskleri azaltan bir anlayışla hareket etmeyi sürdüreceğiz.
Kardeşlik iklimini büyüten bir Türkiye var
"KRİTİK EŞİĞİ GERİDE BIRAKTIK"
Terörsüz Türkiye'yi adım adım inşa ediyoruz. MHP Genel Başkanı Sayın Devlet Bahçeli'nin çağrısı, Sayın Cumhurbaşkanımızın iradesi ve aziz milletimizin desteğiyle başlayan süreçte en kritik eşiği geride bıraktık.
'İSTİKRARSIZLAŞTIRILABİLEN TÜRKİYE GERİDE KALDI'
Altun, Türkiye'nin küresel adalet için mücadele ederken aynı zamanda 'Terörsüz Türkiye' hedefine yönelik gayretlerin de kararlılıkla sürdürüldüğünü belirterek, "Sayın Cumhurbaşkanımızın güçlü liderliğiyle Türkiye’de kötücül odakların terörle sonuç alabildiği günler geride kaldı. Terörle, toplumsal kaos hedefleyen provokasyonlarla yönü tayin edilen, istikrarsızlaştırılabilen bir Türkiye geride kaldı. Suni gündemlerle, karşılığı olmayan tartışmalarla siyasette korku kültürü, toplumda endişe duygusu yaratarak sonuç alma devri de geride kaldı. Bugün artık savunma sanayisi imkanlarıyla, askeri ve istihbari gücüyle, ekonomik potansiyeli, tarihi-kültürel derinliğiyle Türkiye Yüzyılı hedefi istikametinde yürüyüşünü kararlılıkla sürdüren bir Türkiye var. El attığı sorunları çözen, gittiği yere istikrar, barış ve refah götüren, Sayın Cumhurbaşkanımızın ifadesiyle 'Zalime Yavuz, mazluma Yunus' olan bir Türkiye var. Dile kolay, yarım asra yaklaşan terör sorununu çözme iradesi gösteren, kötülüğü ortadan kaldırırken kardeşlik iklimini büyüten bir Türkiye var" diye konuştu.
'İLİŞKİLERİMİZ GÜÇLENEREK DEVAM EDİYOR'
Balkanlar ile ilişkilerin güçlenerek devam ettiğini ifade eden Altun, "Tüm zorlukları aşarak gerçekleştirdiği büyük atılımlarla Türkiye; istikrarlaştırıcı bir güç, küresel bir aktör olarak insani bir perspektifle uluslararası alanda varlık gösteriyor. 2000’lerin başından bu yana Balkanlar’la ilişkilerimiz, ‘istikrarı ve barışı’ merkezine alan proaktif, diplomatik, ekonomik ve kültürel araçlarla çok boyutlu şekilde güçlenerek devam ediyor. Sayın Cumhurbaşkanımızın ifade ettikleri üzere, bugün de Balkanlar'ın bir rekabet alanı değil, iş birliği ve kalkınma sahası olması gerektiği inancıyla çalışmalarımızı sürdürüyoruz" dedi.
Altun ayrıca, Balkanlar'daki medya çalışmalarının genişlediğini söyleyerek, güçlü ve bağımsız bir medya ekosistemi oluşturulması için bölgede yapılan çalışmaları anlattı.
'2 BİN 200'ÜN ÜZERİNDE YALAN HABERİ İFŞA ETTİK'
Ardından dezenformasyonla mücadeleye değinen Altun, "Türkiye dezenformasyona en çok maruz kalan ülkeler arasındadır. Ve maalesef Balkanlar'da da Türkiye’ye yönelik dezenformatif içerikler ve kara propaganda faaliyetleri hatırı sayılır boyuttadır. Zaman zaman bu kirli algı operasyonlarının aynı odaklarca üretildiğini gözlemliyoruz. Gerek küresel güç merkezlerinin bölgedeki çıkar hesapları doğrultusunda yaptığı yayınlar gerekse bu odakların aparatına dönüşen FETÖ’nün Türkiye karşıtı gündeme yakıt taşıması, iftira ve yalan kampanyalarını yoğunlaştırıyor. Yüzyıllardır birbirini tanıyan halklar olarak, bu türden yıkıcı kampanyalara karşı dikkatli olmalıyız. İletişim Başkanlığımız 7/24 yalan ve algı operasyonlarına karşı teyakkuz halinde çalışmalarını yürütmektedir. Bugüne kadar yalnızca ülkemizde değil, bölgemizde ve dünyada 2 bin 200’ün üzerinde yalan haberi ifşa ettik" ifadelerini kullandı.
'BALKAN COĞRAFYASINDA PROTOKOLLERİ GENİŞLETMEK İSTİYORUZ'
Altun, dezenformasyonla mücadelenin kurumsallaşmasını ve bu alanda tecrübe paylaşımını son derece önemli gördüklerini işaret ederek, "Önemsediğimiz bir diğer mesele de medyanın ayrıştırıcı, ötekileştirici dilden arınma noktasında daha fazla hassasiyet göstermesi gerektiği hususudur. Özellikle kırılgan dönemlerde ve coğrafyalarda, hakikat toprağında yeşeren bir uzlaşıya, bir anlayışa ve birlikteliğe vesile olmak yalnızca habercilik sorumluluğu değil aynı zamanda insani bir görevdir. İletişim Başkanlığı olarak bizler, Türkiye İletişim Modeli çerçevesinde iletişimi kalbi bağlar kuran bir süreç olarak telakki ediyoruz. Saraybosna’da, Tiran’da, Atina’da ve Sofya’da olmak üzere 4 Balkan başkentinde ‘Stratcom Public Forum: Daha Adil Bir Dünya Mümkün’ başlıklı uluslararası paneller düzenledik. Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığı olarak, dış temsilciliklerimizle koordineli şekilde pek çok vesileyle sizlerle bir araya geliyoruz. İletişim alanındaki iş birliğimizi derinleştirme bakımından önemsediğimiz iki mutabakat zaptını geçtiğimiz yıl Arnavutluk ve Sırbistan ile imzaladık. Ortak medya projeleri, eğitimler ve dezenformasyonla mücadele konularında koordinasyon mekanizmalarına imkan sağlayan bu protokolleri Balkan coğrafyasında genişletmek istiyoruz" dedi.