İletişim Başkanı Altun: Üzerimize düşeni yapmaya hazırız

İletişim Başkanı Fahrettin Altun, Rusya-Ukrayna gerilimine ilişkin, "İki ülke ile olan yakın diyaloğumuzdan da istifadeyle, tarafların da istemesi halinde, aralarındaki diyaloğun ve barışın yeniden tesisi için üzerimize düşeni yapmaya hazırız" dedi.

İletişim Başkanı Altun: Üzerimize düşeni yapmaya hazırız

İletişim Başkanı Altun, Bloomberg'e Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın Ukrayna ziyaretine ilişkin açıklama yaptı. Altun, ziyaret sırasında gerçekleştirilecek Yüksek Düzeyli Stratejik Konsey Toplantısı’nın ardından ticaret, kültür, eğitim, sanayi gibi alanlarda 10 belgenin imzalanmasının planlandığını söyledi.

İletişim Başkanı Altun, Türkiye'nin Ukrayna-Rusya krizindeki ara buluculuk çabasına ilişkin, "Bu konuda muhataplarımızın gösterdiği karşılıkları konu somut bir çözüme kavuşana kadar kamuoyu ile paylaşmıyoruz. Daha önce de tavrımız buydu. Ama şunu ifade edebilirim ki Türkiye olarak konuyla ilgili iyi niyetimizin net olduğunun iki taraf da farkında" dedi.

Türkiye'nin hem Ukrayna hem de Rusya ile karşılıklı saygı ve ortak çıkarlara hizmet eden bir iş birliği oluşturduğunu anımsatan Altun, "İki ülke ile olan yakın diyaloğumuzdan da istifadeyle tarafların da istemesi halinde, aralarındaki diyaloğun ve barışın yeniden tesisi için üzerimize düşeni yapmaya hazırız. Ara buluculuk, kolaylaştırıcılık veya görüşmelere ev sahipliği yapma dahil bütün seçenekleri sunuyoruz" diye konuştu.

'NATO'da üzerimize düşeni yaparız'

Türkiye'nin başından beri uyuşmazlığın barışçıl yollarla çözülmesi için her türlü diplomatik inisiyatife destek verdiğini, bunun yanı sıra bağlı olduğu uluslararası kurumlar ve tarafı olduğu anlaşmalar ışığında politika belirlediğinin altını çizen Altun, şöyle konuştu:

"Biz NATO mensubuyuz ve uluslararası güvenlik meselelerinde karar verme mekanizmalarının en aktif üyelerden biriyiz. Hem ortak bir politikanın şekillenmesinde hem de uygulanmasında Türkiye üzerine düşeni yapacaktır. Bunun yanında tarafı olduğumuz diğer uluslararası anlaşmaları da unutmayacağız elbette. Montrö Anlaşması’nın maddeleri ve gereklilikleri konusunda da aynı hassasiyeti gösteriyoruz ve göstermeye devam edeceğiz. Diyalog ve diplomasi yoluyla bir uzlaşıya varılacağına inanıyoruz. Rusya ile ilişkilerimiz her ne kadar S-400 ile sınırlanmadığı gibi Ukrayna ile ilişkilerimiz de İHA ve SİHA satışı ile sınırlı değil. Türkiye iki ülkeyle de komşuluk ilişkilerini başta ekonomik ve sosyal alanlarda olmak üzere her alanda güçlendiriyor. Bu sürece önümüzdeki dönemde de devam edecek."

Türkiye'nin şimdiye kadar bir ülke ile yaptığı anlaşmaları bir başka ülkenin talebi ya da baskısıyla sona erdirmediğini vurgulayan Altun, "Çünkü biz yaptığımız anlaşma ve iş birliklerini bir başka ülkeyi hedefleyip hayata geçirmiyoruz. Bunu en iyi bilen ülkelerin başında Rusya geliyor zaten. Ukrayna ile yaptığımız ve yapacağımız anlaşmalar da bu krizle doğrudan ilişkili değil. Fikirsel altyapıları çok daha önceye dayanan anlaşma ve ilişkiler. Bu tip anlaşmalara ve sergilenen duruşa muhataplarımızın artık alışması gerekiyor" dedi.

'Putin'i Türkiye'de ağırlayacağız'

İletişim Başkanı Altun, Türkiye'nin krizin aşılması konusunda bundan sonra ne tür adımlar atacağına ilişkin ise "Cumhurbaşkanı'mızın son birkaç sene içerisinde yaptığı görüşme trafiğine baktığımız zaman en çok görüştüğü liderler arasında Ukrayna ve Rusya devlet başkanları geliyor. Dolayısıyla Cumhurbaşkanı'mız için bu uyuşmazlığın barışçıl yollarla çözülmesi şahsi bir yön de içeriyor. Önümüzdeki dönemde Rusya Devlet Başkanı Putin’i de müteakip Yüksek Düzeyli İşbirliği Konseyi Toplantısı çerçevesinde ülkemizde ağırlayacağız" diye konuştu.

Altun, Türkiye'nin Batı'lı müttefikleriyle de yakın diyaloğunu sürdüreceğinin altını çizdi.

'Yalnızca yaptırımlarla kriz aşılamaz'

Batı ülkelerinin krize yaklaşımını da eleştiren İletişim Başkanı Altun, yalnızca yaptırımların şekillendirdiği dış politika çizgisinin krizleri çözmekte yeterli olamayacağına değinerek, "Batı'da bazı hükümetler maalesef krizin sadece iki başkent arasında olduğunu varsayarak oluşturduğu ekonomik ve sosyal yıkıma ve bölgeye yaptığı istikrarsızlaştırıcı etkiye çok da fazla değinmiyor. Türkiye, bugüne kadar bölgesindeki krizlerin başka ülkelere yayılmaması için fedakarca bir paratoner işlevi gördü. Dostumuz ve stratejik ortağımız Ukrayna'nın Batı ile iyi ilişkiler geliştirmesini destekliyoruz. Buna karşılık Batı'lı ortaklarımızın da Ukrayna ile ilişkilerinde dostluk ve iş birliğinin hakim olduğunu görmek isteriz. Mevcut gergin ortamın bölgemize ve en önemlisi Ukrayna halkına zarar vermemesi için herkesin sağduyulu ve yapıcı davranmasını bekliyoruz" dedi.