Kılıçdaroğlu'ndan Bahçeli'ye Diyarbakır yanıtı

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Diyarbakır ziyaretini eleştiren MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'ye yanıt verdi: "Ben Türkiye'nin her noktasına giderim. Alnım açık giderim, bu ülke için, vatanım için, bayrağım için giderim ama sen gidemezsin!"

Kılıçdaroğlu'ndan Bahçeli'ye Diyarbakır yanıtı

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu partisinin grup toplantısında konuştu.

Kılıçdaroğlu konuşmasında, Diyarbakır ziyaretini hakkında açıklamalarda bulunan Bahçeli'ye de yanıt verdi. Kılıçdaroğlu, "Önce benim insanım kazanacak. Bahçeli de duysun. 'Diyarbakır'a gitmiş çiftçiye ücretsiz elektrik verecek, nasıl gidersin diyor' Sen gidemezsin. Hiç kimse unutmasın bizim dokularımızda Kuvayı Milliye vardır. Bu ülkenin değişime, dönüşüme, büyümeye, liyakata, adalete ihtiyacı var" dedi.

Kılıçdaroğlunun açıklamalarından öne çıkanlar şu şekilde:

"Devlet dediğiniz kurum haksızlık yapmaz. Devlet dediğiniz kurum bir tüzel kişiliktir, devleti yöneten siyasal iktidardır. İktidar karar alırken, haksızlık yapmamaya özen gösterir. Kamuya iş yapan yükleniciler. Onlarla ilgili yasa çıktı, arkadaşlarımız itiraz ettiler ama çıkardılar.

Bu onların sorunlarını çözmüyor. Büyük kısmı iflasla karşı karşıya. İktidara geldiğimizde sorunların nasıl çözüldüğünü göreceksiniz. Alınterinin ne kadar kıymetli olduğunu göreceksiniz.

Orada Şanlıurfa'da 'Büyükşehiri bize verin, çiftçilere ücretsiz elektrik vereceğim' dedim. Diyarbakırlılar 'Bize niye vermiyorsunuz' dedi. Onlarla ilgili bir hazırlık yaptık.

"6 İlde elektriği aşamalı olarak çiftçilere ücretsiz vereceğiz"

Diyarbakır'da da söyledim, Siverek'te de söyledim. Eğer sözünün gereğini yerine getirirsen yapacağım. Yatırım teşvik belgesini vereceksin, diğer şirketlere nasıl veriyorsan vereceksin. Güneş panellerinin kurulacağı hazine arazisini tahsis edeceksin. EPDK tarafından lisans vereceksin ve TEİAŞ da engel çıkarmayacak. 6 ilde elektriği aşamalı olarak çiftçilere ücretsiz vereceğiz.

Önce benim insanım kazanacak. Bahçeli de duysun. Afrika'ya gidiyor yer kiralıyor, Kılıçdaroğlu Diyarbakır'a gitmiş çiftçiye ücretsiz elektrik verecek 'Nasıl gidersin' diyor. Sen gidemezsin. Hiç kimse unutmasın bizim dokularımızda Kuvayı Milliye vardır. Bu ülkenin değişime, dönüşüme, büyümeye, liyakata, adalete ihtiyacı var.

Uyuşturucu baronları neden hapse girmez? Çünkü siyasetçiyi satın alırlar. Farkındalar mı bunun? Sosyal çöküş sadece bu olsa bunu düzeltelim.

Hala oy vermeye devam ederseniz hiç kusura bakmayın, rüşvetçiler bir gün gelir sizin de kapınızı çalar. Biz devleti bundan tamamen arındıracağız. Gene Bahçeli'ye soralım? Kardeşim Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin bayrağı, senin de bayrağın benim de bayrağım. Ben o rüşvetçilerin burnundan fitil fitil getireceğim.

Bir kültürel çöküş yaşıyoruz. Bizim Hatay Büyükşehir Belediye Başkanımızın yaptığı açıklamalarda böyle giderze Hatay'da Suriyeliler çok dha fazla olacak diyor. Onların kültürü bizim kültürümüzü bozmaya başladı. Sen bu kültürü korumak zorunda değil misin? Sen bu kültürün derinleşmesini sağlamak zorunda değil misin? Bütün demokratik değerlerimiz tahrip edildi. Gazeteler kapandı, dergiler kapandı. Yaşayamaz noktaya geldi. Üniversiteler, üniversite olmaktan çıktı. Okuma yazma bilmeyenlerin, üniverseite mezunlarına göre daha değerli olduğunu söyleyen hocalar çıktı.

"Türkiye itibar kaybetti"

Politik bir çöküş yaşıyoruz. Şu geldiğimiz hale bakın. 600 milletvekilinin görev yaptığı parlamentoya bakın. Ne işleri var? Dönem gelecek çıkıp diyecekler ki "600 milletvekiline ne gerek var? Meclise ne gerek var?" Ben bir kişi yönetiyorum zaten diyecekler. O noktaya getirecek. Türkiye kendi bölgesinde de büyük bir itibar kaybına uğradı.

Şimdi Türkiye deyince sırtlarını dönüyorlar. Devleti yöneten kişi bir egemen gücün söylemiyle "bak beni kızdırma, senin yasadışı bütün gelirlerini, mal varlığını açıklarım" dediği zaman sesini çıkarmıyorsa politik çöküş katmerlenmiştir artık. Papazı bırak dedi, emredersiniz dedi bıraktı. Politik çöküştür bu. Türkiye'nin itibar kaybıdır bu. Devlet bir kişiye teslim edilmez.

Tarihini bilmeyen işinin devleti yönetmesi mümkün değildir. Yozlaşma ve çürüme bürokrasiyi de esir aldı. Yolsuzluk dosyalarının altına imza atmayın. Atmayan bürokratlar da var. O bürokratların tamamının alınlarından öpüyorum. Yolsuzluğa izin vermiyorlar.

"Kirli ilişki ağını yok edeceğiz"

Yeni kadrolar, yeni kurallar ve yeni kurumlar. Devlette liyakat olmazsa adalet olmaz. Yeni kadrolardan kastettiğimiz devletin bütün kurumlarına tepe noktalarına başlayarak liyakat sahibi kişileri atayacağız. Yolsuzluk yapmayan, devletin hazinesine sahip çıkan on binlerce bürokrat var ve onların tamamı bizim kadrolarımız. Biz gelince onları atayacağız. Güreşçinin banka yönetiminde ne işi var? Rüşvet alanın büyükelçilikte ne işi var? Bunları bırakacağız. İşi ehline teslim edeceğiz. Herkes haddini hesabını bilecek. Kirli ilişki ağını yok edeceğiz.

Devleti yönetirken belli kuralları koymak zorundayız. Temel kuralları koymazsanız kadrolarınız iyi bile olsa, sonuç alamazsınız. Devlet yönetiminde şeffaflık olacak. İstatistikleri yayınlamıyorlar. Devlet dediğiniz kurum şeffaflık. Ne yapıyorsa milletiyle paylaşır. Tüm demokratik ülkelerde hangi kurallar varsa, bizim devletimizde de aynı kuralların olması gerekiyor.

Vatandaşın huzuru için çalışacağız, kendimiz için değil. Siyasi ahlak konunu da çıkaracağız. Rüşvet alanların mecliste ne işi var. Bu çatının altına gelecek milletvekilleri, hangi partiden olursa olsun ahlaklı olacak, iradesini satmayacak.

Stratejik Planlama Teşkilatı ilk yapacağımız kurum olacak. Planlaması olmayan tek devlet biziz.