Koronavirüsün tek iyi tarafı bu oldu!

Koronavirüs salgını nedeniyle uygulanan kısıtlamalar grip salgınına da etki etti. Pandemi yaptırımları grip salgınının ortaya çıkmasına engel oldu.

Koronavirüsün tek iyi tarafı bu oldu!

Koronavirüs salgınına karşı alınan tedbirler, mevsimsel grip vakalarını büyük oranda düşürdü. Ankara Sağlık Bilimleri Üniversitesi Gülhane Eğitim ve Araştırma Hastanesi Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Uzmanı Doç. Dr. Ümit Savaşçı, koronavirüse karşı alınan tedbirler nedeniyle şu anda grip vakalarının 'sıfır' olduğunu söyledi.

Koronavirüs salgını ile mücadele kapsamında alınan tedbirler, maske ve mesafenin yanında hijyen konusundaki hassasiyet, mevsimsel grip vakalarının da önemli oranda düşmesine yol açtı. Ankara Sağlık Bilimelri Üniversitesi Gülhane Eğitim ve Araştırma Hastanesi Klinik Mikrobiyoloji Uzmanı Doç. Dr. Ümit Savaşçı, Sağlık Bakanlığı'nın Türkiye Halk Sağlığı Kurumu'nda haftalık taramaları olduğunu hatırlatarak, "Şu anda influenza grip vakamız 'sıfır', çok vaka çıkmıyor ortaya. Bunun birinci nedeni alınan tedbirler; maske takıyoruz, mesafemizi koruyoruz, el hijyenine dikkat ediyoruz.

Gribin de bulaşma yolu genelde okullar, toplu gidilen yerler tiyatro, konserler, sinema buralarda çok bulaş gerçekleşiyordu. Kısıtlamalardan dolayı bunlar azaldı, toplu olarak bir araya gelinmiyor. Hijyen kurallarını biz artırınca başka virüs enfeksiyonlarında da azalma var, tüberküloz, bakteriyel enfeksiyonları da dahil. Genel bir dünya temizlik ve hijyenik ortama doğru gidiyoruz, bu da koronavirüsün olumlu bir yönü" dedi.

Doç. Dr. Savaşçı, kendisinin de bu yıla kadar sürekli grip aşısı yaptırdığını; ama bu yıl yaptırmaya gerek duymadığını belirterek, "Normalde ben de her yıl grip aşısı yaptırırdım, bu yıl yaptırmadım. Çok vaka çıkmıyor ortaya. Bunun da nedeni alınan tedbirler ve kişilerin birbiri ile temasının azalması, maske takılmasının artması bunlar çok etkili. Aynı zamanda koronavirüslü bir kişi enfekteyken başka bir virüs enfeksiyonuna o anda yakalanması daha güçtür. Çünkü vücut zaten aktif bir şekilde virüs ile savaşıyor, başka bir virüsün de o insana gelip yerleşmesi daha güçtür. Viral enfeksiyonlar genelde bir arada bulunmaz; ama virüs enfeksiyonlarından sonra bakteriyel enfeksiyonlar üzerine binebilir, bu da daha ağır hasarlar bırakabilir kişilerde. Gribin bulaşma oranı bire birdir. Koronavirüste bir işi 3 kişiye bulaştırabilir. Biz metropollerde yüz binlerce grip vakası görüyorduk. Her yıl normalde grip aşısı yapılmasını şiddetle tavsiye ediyoruz. Bu yıl grip vakası yok denecek kadar az, yani yok diyebiliriz" diye konuştu.

Tedbirlere devam edeceğiz

Doç. Dr. Savaşçı, mutlaka korkmadan koronavirüs aşısı yaptırmak gerektiğini vurgulayarak, "Tabii ki devletimizin politikaları ile aşılanmaya devam edelim. Ama aşı yüzde yüz koruyucu değildir. Özellikle son dönemlerde yurt dışında yaşanan mutasyonların yüzde 40'a kadar aşının da güvenirliğini azalttığına yönelik çalışmalar var. Dolayısıyla aşı olsak, ikinci aşımızı da yapsak bile maske takmaya bir süre daha devam edeceğiz. İlk doz aşıdan sonra koronavirüse karşı aşı bağışıklığı yüzde 40-50 civarındadır. İkinci dozdan sonra da bu kişinin yaşına, bağışıklık sistemine göre değişir, yüzde 90 civarında da olabilir yüzde 70 civarı da kalabilir. İkinci dozdan en az 14 gün sonra bağışıklık tam olarak oluşmaya başlar. Dolayısıyla biz en az 45 gün tedbirlerimize devam edeceğiz" ifadesini kullandı.

Aşı yaptıran herkes bağışıklık kazanmaz

Aşı yaptıran herkesin bağışık olmayacağını kaydeden Doç. Dr. Savaşçı, "Aşı yaptıran herkes bağışık olamaz. Koruma oranları aşının tipine göre, kişinin bağışıklık sistemine göre değişir. Özellikle yaşlı kişilerde bağışıklık oranları daha da düşer, bu grip aşısında da böyledir. Dolayısıyla herkes bağışık olacak diye bir kural yok. 6 aylık bir koruma şu anda ön görüyoruz, dolayısıyla kış döneminde yine aşılanma programlarına başlayacağız. Biz 1-2 yıl daha bu mücadeleye devam edeceğiz. Ama mart ayından sonra çok ciddi rahatlamalar bekliyoruz, ters bir mutasyon ve yayılma olayı olmazsa" dedi.