Merkez Bankası'ndan enflasyon açıklaması!

Merkez Bankası Para Politikası Kurulu Toplantı Özeti'nde, enflasyonun kısa dönemde başta emtia fiyatları olmak üzere arz ve talep yönlü çeşitli unsurların etkisiyle oynak bir seyir izlemesinin beklendiği açıklandı.

Merkez Bankası'ndan enflasyon açıklaması!

Para Politikası Kurulu'nun 17 Haziran'daki toplantısına ilişkin yayımlanan özette, tüketici fiyatlarının mayıs ayında yüzde 0,89 arttığı, yıllık enflasyonun yüzde 16,59'ya gerilediği belirtildi.

Yıllık enflasyonun enerji ve temel mal gruplarında gerilerken gıda grubunda görece yatay seyrettiği, hizmet grubunda ise yükseldiği aktarılan özette, bu dönemde uygulanan kapanma tedbirleriyle belirli sektörlerde iktisadi faaliyetin kesintiye uğradığı ve fiyat artışlarının da sınırlı kaldığı açıklandı.

Toplantı özetinde, bu görünüm altında B ve C göstergelerinin yıllık enflasyonları ve eğilimlerinin bir miktar gerilemekle birlikte yüksek seviyelerini koruduğu ifade edilerek, "Piyasa katılımcılarının enflasyon beklentileri haziran ayında artış kaydetmiştir. Cari yıl sonu enflasyon beklentisi 0,65 puan artışla yüzde 14,46 seviyesinde oluşurken, gelecek 12 aya ilişkin enflasyon beklentisi 0,31 puan artışla yüzde 12,12'ye, gelecek 24 ay beklentisi ise 0,17 puan artışla yüzde 10,16'ya yükselmiştir." değerlendirmeleri yapıldı.

Gelişmiş ülkeler başta olmak üzere dünya genelinde aşılamanın hızlanmasının, küresel ekonomide toparlanma sürecini desteklediği belirtilen özette, şunlar kaydedildi:

"Bu toparlanma sürecinde imalat sanayi faaliyeti ve küresel ticaretteki ivmelenmenin yanı sıra hizmetlerde gözlenen canlanma da etkili olmaktadır. Devam eden aşılama çalışmaları küresel ekonominin performansına ilişkin salgın kaynaklı aşağı yönlü riskleri azaltmaktadır. Emtia fiyatlarındaki artış eğilimi, bazı sektörlerdeki arz kısıtları ve taşımacılık maliyetlerindeki artış uluslararası ölçekte üretici ve tüketici fiyatlarının yükselmesine yol açmaktadır. Yükselen küresel enflasyon ve enflasyon beklentilerinin uluslararası finansal piyasalar üzerindeki etkileri önemini korumaktadır. Bir önceki PPK döneminden bugüne, ABD Merkez Bankası'nda (Fed) kurul üyelerinin medyan beklentilerine göre faiz artışı beklentisi öne çekilirken, enflasyon öngörüleri de yükselmiştir. Politika faizlerinin tarihsel ortalamaların oldukça altında seyrettiği gelişmekte olan ülkelerde normalleşme sürecinin başladığı görülmektedir. Bu görünüm, bir önceki PPK dönemine göre küresel finansal koşullarda artan belirsizliklere ve bir miktar sıkılaşmaya işaret etmektedir."

Özette, uzun vadeli tahvil faizlerinin seyrine ilişkin belirsizliklerin, küresel finansal piyasalarda dalgalanmaya yol açtığına işaret edilerek, "Kurul, küresel enflasyon baskılarının para politikalarında ve dolayısıyla küresel finansal piyasalarda veri duyarlılığını artırdığı ve buna bağlı oynaklıkların görülebileceği yönündeki görüşünü korumuştur." ifadesine yer verildi.

"Kademeli normalleşme adımları ile iktisadi faaliyette belirgin toparlanma görüldü'' 

PPK özetinde, gelişmekte olan ülkelere yönelik portföy girişlerinin, bir önceki PPK toplantısından sonraki dönemde, hem borçlanma senedi piyasalarında hem de hisse senedi piyasalarında olumlu seyrettiği bildirildi.

Gelişmiş ülkelerde uzun vadeli tahvil faizlerindeki oynaklık ve küresel finansal koşulların seyrinin, gelişmekte olan ülkelere yönelen portföy akımlarına ilişkin riskleri canlı tuttuğu vurgulanan özette, "Üretici fiyatları, uluslararası emtia fiyatları, döviz kuru gelişmeleri ve tedarik sorunlarına bağlı olarak mayıs ayında da belirgin bir şekilde yükselmiş, artışların sektörler geneline yayıldığı izlenmiştir. Haziran ayında enerji dışı emtia fiyatlarında kısmen olumlu bir görünüm olmasına rağmen, Türk lirasında gerçekleşen değer kayıpları ve birikimli etkiler nedeniyle tüketici fiyatları üzerinde maliyet baskılarının güçlü kalmaya devam ettiği değerlendirilmektedir." ifadeleri kullanıldı.

Özette, parasal sıkılaştırmanın etkisiyle kredilerin ılımlı bir seyir izlediği, kısa vadeli eğilimlere bakıldığında bireysel kredi kullanımında salgın kısıtlamaları nedeniyle ertelenmiş talebin de etkisiyle belirgin artış gözlendiği aktarıldı.

Bireysel kredilerin daha ılımlı bir büyüme sergilemesinin, enflasyon görünümü ve dış denge üzerindeki riskleri sınırlamak için önemli olduğu değerlendirmesine yer verilen özette, bu çerçevede kredilerin seyri ve kompozisyonunun makroekonomik istikrar açısından yakından takip edildiği belirtildi.

Özette, yurt içi iktisadi faaliyetin güçlü seyrettiği, ilk çeyrek büyüme verilerinin iktisadi faaliyetin salgının sınırlayıcı etkilerine rağmen potansiyelinin üstünde olduğu değerlendirmelerini teyit ettiği aktarılarak, şu değerlendirmelerde bulunuldu:

"İkinci çeyrekte, salgın kısıtlamalarına ve finansal koşullardaki sıkılaşmaya bağlı olarak iç talep bir miktar ivme kaybederken, dış talep gücünü korumaktadır. Nisan ayına ilişkin açıklanan sanayi üretimi, ciro endeksi ve perakende satış hacim endeksi verileri, nisan ayı ortasından itibaren salgının yayılımını önlemek adına uygulanmaya başlanan tedbirlerin iktisadi faaliyeti sınırlandırdığını göstermiştir. Yüksek frekanslı veriler, 29 Nisan-17 Mayıs dönemi için açıklanan ilave salgın kısıtlamalarının iktisadi faaliyeti yavaşlatmaya devam ettiğine, sonrasındaki kademeli normalleşme adımları ile hareketliliğin tedbir döneminin öncesini hızlı bir şekilde aşmasıyla iktisadi faaliyette belirgin bir toparlanma görüldüğüne işaret etmektedir. Nitekim kartla yapılan harcamalara ilişkin haftalık verilere göre, kısıtlamalardan daha çok etkilenen hizmet sektörleri ile perakende ticarete konu olan kalemlerde mayıs ayının ikinci yarısından itibaren yüksek oranlı artışlar gerçekleşmiştir. Önümüzdeki dönemde aşılamanın toplumun geneline yayılarak hızlanması salgından olumsuz etkilenen hizmetler ve turizm sektörlerinin canlanmasına ve iktisadi faaliyetin daha dengeli bir bileşimle sürdürülmesine olanak tanımaktadır."