"Zillet ittifakı bulaşıcı hastalıktan nemalanacak kadar basiretini kaybetmiştir"

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli partisinin grup toplantısında konuşuyor. Bahçeli " Zillet ittifakı bulaşıcı hastalıktan nemalanacak kadar basiretini kaybetmiştir." dedi.

"Zillet ittifakı bulaşıcı hastalıktan nemalanacak kadar basiretini kaybetmiştir"

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli partisinin grup toplantısında konuşuyor. Bahçeli'nin açıklamalarının satırbaşları şöyle:

"Bizim üzerimizde kafa yormamız gereken asıl konu salgın sonrası vasat bulacak dünya tablosunda Türkiye'nin yeri, konumudur. Bizim inancımızda karamsarlık yasaklı alandır. Devamlı felaket tellallığı yapmak ne insan sevgisiyle ne sorumlulukla bağdaşacaktır. Türkiye salgının ateşini söndürmek için muazzam bir direnç gösterirken, onca hizmeti karalamaya niyetlenmek siyasetçi vasfı olamayacaktır.

CHP ve İP'in ve diğerlerinin argümanları arasında Covid-19 da yerini almıştır. Zillet ittifakı bulaşıcı hastalıktan nemalanacak kadar basiretini kaybetmiştir. Covid-19'dan medet umanların, husumetten çıkar devşirmeye çalışanların zihniyetleri ağır hasarlıdır. Türkiye'nin salgını başarıyla yönettiğini ifade etmek vicdan sahibi herkesin görevi olmalıdır.

Toplumun her kesiminin beklentisi vardı ve bu makuldür. Mağdur olanların sesini duymak esas olmaktır. Türkiye'yi yöneten irade esnaflarımızın, dar ve sabit gelirlilerimizin, emekli, dul ve yetimlerimizin taleplerini karşılamaktadır. CHP Genel Başkanı'nın iddiaları boştur. Covid-19 hepimizin ana meselesidir. Bu yükün kaldırılması için samimi ve sağduyulu davranış sergilemek varken, yalanı siyaset rotası haline getirmek su katılmamış bozgunculuktur. CHP yönetimi bozguncudur. Milletimiz sandıkta bozuk para gibi harcayacaktır.

Eninde sonunda Covid-19 kuşatmasından kurtulacağız. Sağlık Bakanlığımıza ve personelimize güveniyoruz, doktorlarımıza inanıyoruz.Aklın, tıbbın ve duanın ikramıyla Covid-19'u hayatımızdan çıkaracağız. CHP'nin başını çektiği fitne katarı eninde sonunda devrilecektir.

Gerekirse 102 yıl önceki adımı bir kez daha atarız, yeniden Kocatepe’ye karargah kurarız. Gerekirse Dumlupınar’a kadar aşkla koşar, namertlere kafa tutarız. Yetmezse soluğu İzmir’de alır, önümüze kattığımız ne kadar hain, bölünmemizi bekleyen ne kadar şiddet ve şekavet yuvası varsa denize dökeriz. Dün yaptık yine yaparız. Kendimize güveniyoruz.