Ne Yaparsak Yapalım, Güvende Olduğumuz Alanlarda Olalım
Boğa ve Aslan’ın güçlü etkisiyle, bugün gökyüzü bize güveni, değeri ve kalıcılığı hatırlatıyor. Hem dünyada hem hayatımızda nelerin sağlam durduğunu birlikte sorguluyoruz.
Gökyüzünde sabit burçların sesi yükseliyor; en çok da Boğa ve Aslan öne çıkıyor. Bu ne anlama geliyor biliyor musunuz? Güven, istikrar ve güç gibi konular hepimizin hayatında biraz daha görünür hâle geliyor. Sabit burçlar kolay kolay değişmek istemez; bu yüzden bugün alacağımız kararlar, yaşayacağımız gelişmeler uzun vadede kalıcı etkiler bırakabilir. Hep birlikte şu soruların cevabını arıyoruz sanki; neye tutunuyoruz, hangi değerler bizim için gerçekten vazgeçilmez?
Boğa burcu, toprağı, parayı, yeme içmeyi ve sahip olduklarımızı temsil eder. Bu yüzden tarım, gıda, ekonomi ve emlak gibi alanlarda önemli gelişmeler yaşanabilir. Ama sadece bununla da kalmıyor. Kadınlara yönelik şiddet, istismar ve güvenlik meseleleri de bu dönemde daha çok gündeme gelebilir. Hepimiz, kadınların kendilerini güvende hissedeceği bir dünya için daha çok ses çıkarmalı, daha fazla bilinç geliştirmeliyiz. Çünkü güvenlik sadece maddi değil; toplumsal dayanışma ve farkındalıkla da ilgilidir.
Aslan burcuysa liderliği, görünür olmayı, gururu ve kalbi anlatır. Bugünlerde siyasi sahnede liderlerin kendilerini daha fazla göstermeye çalıştığını görebiliriz. Altın fiyatlarındaki dalgalanmalar, büyük etkinlikler ya da sanat ve sahne dünyasında dikkat çeken gelişmeler yaşanabilir. Ama bir de kalp var işin içinde… Kalp sağlığı, doğum oranları ya da doğayla ilgili bazı hassas gelişmeler gündeme gelebilir. Özgüven ile kibir arasındaki çizgi, hepimiz için daha net görünmeye başlayabilir.
Bireysel olarak ne yapabiliriz derseniz; bence bugün hayatı biraz şımartalım. Dünya zaten yeterince ciddi ve karışık… Bari biz keyfimizden ödün vermeyelim. Giyinip süslenmek mi istiyoruz? Hadi! Güzel bir parça almak mı içimizden geçiyor? Neden olmasın! Ama önemli olan şu; ne yapıyorsak gerçekten içimizden gelsin. Başkasına gösteriş olsun diye değil, aynaya baktığımızda “evet ya, bu tam benlik!” diyelim.
Lüksü sevmek ayıp değil, cüzdanı severek açmak da... Mesele ne aldığımızdan çok, onu nasıl sahiplendiğimizde. Parlayan bir yüzük, yepyeni bir makyaj seti, minik bir kaçamak tatil… Eğer kalbimizi güldürüyorsa, alınsın! Ama harcama yaparken sonrasını da düşünelim. Anın tadını çıkarırken, gelecekteki kendimizi de unutmayalım.
Ve ne yaparsak yapalım, güvende olduğumuz alanlarda olalım. Eğlenelim, keyfimize bakalım ama dikkatli olmayı da unutmayalım. Kadınlar ve erkekler olarak birbirimize saygı duymak, alan tanımak ve birbirimizi gözetmek hepimizin ortak sorumluluğu. Çünkü bu dünya ancak karşılıklı anlayışla güzelleşebilir. Güç, sadece kendimizi korumakta değil; birbirimizi kollayabilmekte.
Belki de gerçekten hayatı değiştiren şey; o minicik detay değil, o detaya birlikte sahip çıkabilmemizdir.
Ve kim bilir… Belki bugün, tam da o anlardan biridir.
