O sözler Cihan Paçacı’nın değil Akşener’in fikriydi!

Kemal Kılıçdaroğlu’na, “Mezhebi sebebiyle seçilemez” diyen kişi İyi Parti’de görevine devam ediyor, ama “Sokakta karşılığı yok” diyen kişi İyi Parti’den kovuluyor!

Buradaki “siyasi oyunu” biraz açalım!

İyi Parti Ankara Milletvekili İbrahim Halil Oral geçtiğimiz aylarda “Ankara Masası” programında konuşarak, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun “mezhebi” dolayısıyla aday olmaması gerektiğini çok açık söylemişti.

İyi Parti Genel Başkan Yardımcısı Cihan Paçacı ise, “Kılıçdaroğlu’nun adaylığına sokaktan itiraz var” dedi.

Çok ağır konuşan İyi Parti Milletvekili Oral hâlen görevine devam ediyor. Ondan çok daha naif eleştiri yapan Cihan Paçacı görevden alındı!

Bu işte sizce de bir “terslik” yok mu?

Altılı masa “Ortak Politikalar Mutabakat Metni” açıklandığı gün Ankara’daki salonda bütün İyi Partililer; “Cihan Paçacı haklı, biz de öyle düşünüyoruz” diyorlardı.

Hem de altı partinin yetkililerinin bulunduğu salondaki kulis konuşmalarında bunu söylüyorlardı.

Yılların siyasetçisi, 73 yaşındaki Cihan Paçacı, “Kemal Bey aday olmasın” derken bunun sonuçlarını bilmiyor muydu? Elbette biliyordu.

Parti kaynakları her ne kadar “Akşener’le önceden konuşmadı” diyorsa da durum aslında böyle değil!

“Eğer Kemal Bey adaylıkta diretirse İyi Parti kendi içinden bir isim çıkarır” diyen Cihan Paçacı apaçık şekilde Akşener’in mesajını kamuoyuna iletmiş oldu.

“Peki Meral Hanım neden Cihan Paçacı’yı görevden aldı?” dediğinizi duyuyorum!

İki sebebi var:

1) Kemal Bey’e mesajı kendi üst düzey ve tecrübeli yetkilisi ile iletmiş oldu

2) Kılıçdaroğlu ortak adaylıkta diretir ve İyi Parti adaylığı kabul ederse; “Bakın Kemal Bey için kendi parti yetkilimizi harcadık” diyebilecek ve eleştirileri böylece bertaraf edecekler

“Neden direkt olarak Meral Hanım konuşmadı?” diye mi soruyorsunuz? Bunu da sormayın artık, belli değil mi?

Sayın Akşener doğrudan konuştuğu takdirde CHP ile ipleri atmış olmaktan imtina ediyor!

Cihan Bey bu sözleri Meral Akşener’in “izni ve haberi olmadan” söylemez. Bunu da aynı salonda dile getiren İyi Partililer olunca bu durumdan emin olarak yazıyorum.

İyi Parti içinde “CHP’ye ve Kılıçdaroğlu’na karşı” bir “direniş cephesi” oluşmuş vaziyette!

Ekrem İmamoğlu’nu öne sürdüler, olmadı! (Belki de olur, çalışmalar devam ediyor)

Mansur Yavaş, olmadı!

Yeni bir isim, yok!

Kemal Bey’in adaylık için kendi ismini “masaya” getirememesinin sebebi Akşener’in henüz onay vermemiş olması!

Millet İttifakı’nın adayı geçen sene açıklanmalıydı.

Neyse; artık Şubat veya Mart’ta mecburen açıklayacaklar!

Esasen tarihin de önemi kalmadı! 13 Şubat olmazsa 28 Şubat olur!

Altılı masa elindeki en büyük kozu çoktan kaybetti; “zamanı” kaybetti!

Cumhurbaşkanı Erdoğan, EYT çözümü, ek gösterge, öğrencilere KYK affı, dış politika açılımları, doğalgaz müjdesi, savunma yatırımları, 500 bin sosyal konut ve daha sayamadığımız yüzlerce icraatla özellikle son altı ayda büyük yükselişe geçti.

Millet İttifakı’nın aday çıkarmakta geç kalması da bu yükselişe pozitif katkıda bulundu!

Başkan Erdoğan şu anda 2018’de aldığı oylardan daha geride değil!

Altılı masa kendi elleriyle vatandaşa iki şık sundu:

1) Recep Tayyip Erdoğan’ı seçerseniz Türkiye kendi ekseninde ilerlemeye devam eder

2) Bizim adayımızı seçerseniz “kriz çıkma” ihtimali çok büyük, biz bile ne olacağını kestiremiyoruz, önce aramızda istişare etmemiz lazım; ama altı kere istişare etmemiz lazım!

SON SÖZ: “Hesap uzmanı” olduğunu söyleyen Kemal Bey neyi hesap edemiyor? Kazanacağını hesap edemiyor.