Öğrenciye dayak işkencedir!

Araya başkaları giriyor ama hala hızını alamıyor! Normal şartlar altında bu tür ağır suçluların teşhir edilmesi gerektiğine inanan biriyim ama bu şahsın soyadını bulamadığım için yazamadım ve bu sebeple değerli okurlarımdan özür diliyorum.

Aksaray İl Milli Eğitim Müdürlüğü konuya ilişkin derhal müfettiş görevlendirdi. İdari anlamda bir yaptırım olacak ve görünen o ki bu cani bir daha öğretmenlik yapamayacak. Öte yandan Aksaray Cumhuriyet Başsavcılığınca yapılan soruşturma sonrası “Beden ve Ruh Bakımından Kendisini Savunamayacak Durumda Bulunan Kişiye Karşı Kamu Görevlisinin Sahip Bulunduğu Nüfuzu Kötüye Kullanmak Suretiyle Basit Yaralama Suçundan” iddianame düzenlendi.

Uzun uzun yazınca çok dolu duruyor ama bildiğimiz basit yaralama. Sadece nitelikli halleri gereği bir buçuk yıl civarında bir ceza alacak. Bu iddianame yetersiz ya da hukuka aykırı demiyorum. Savcılık hukuk kuralları çerçevesinde bir soruşturma yapmak zorunda. Ancak şahsi kanaatim öğrencisini canavarca hislerle döven bir öğretmenin suçu basit yaralama olmamalı.

İki ablası da öğretmenlik yapmış biri olarak söylüyorum. Öğrenciye dayak atan öğretmenin suçu, basit yaralama değil İŞKENCEDİR !

İşkence suçunun temel unsuru sanığın kamu görevlisi olması ve mağdura insanlık onuruyla bağdaşmayacak bedensel veya ruhsal acı çektirmesi. Bu çocuk ergenlik dönemine adım atmak üzere. Basit bir sokak kavgası gibi düşünemeyiz. O çocuk kutsal gördüğü, eğitim aldığı, kendisine rol model olacak öğretmeninden, tüm arkadaşlarının duyacağı veya göreceği şekilde sadece dayak yemiyor aynı zamanda ruhsal acı da çekiyor. O çocuk için okula gideceği her gün bir travma. Bu travmayı atlatamazsa asla başarılı bir iş ve eğitim hayatı olmayacak!

 Nerden mi biliyorum? Evet açıkça yazmaktan çekinmeyeceğim. Benzer bir dayağı 8. sınıfta yemiştim. O dönemki adıyla Mahmut Kemal İnal İlköğretim okulu müdürü Resul Özdemir tarafından doğalgaz borusuyla dövülmüştüm. Bu gözü dönmüş zat dinlemeye tenezzül bile etmemişti. Ağlayarak suçum olmadığını ispat ettiğimde özür dilemişti ama eve gittiğimde bacaklarım morluklarla doluydu. Hukuk fakültesini burslu kazanıp üç yılda bitiren biri olarak o yıl anadolu lisesi dahi kazanamamıştım. Şimdi bu adamın yaptığının bedeli basit yaralama mıdır işkence midir?

Adım gibi eminim bu tür bir olayı kendisi veya çevresinde yaşamamış olan yoktur. Onlarca kişi bazı öğretmenlerinin dayakları yüzünden okuldan soğumuş, eğitimden uzaklaşmıştır.

Öğretmenlik kolay meslektir demiyorum ama eğer sinirine hakim olamıyorsan yapmayacaksın o mesleği kardeşim! Ne o hayallerle dolu çocuklara ne de saygın meslektaşlarına  bu kötülüğü yapamazsın!