Aman dikkat! Aldatılma için bunlar delil sayılmıyor!

Özel dedektifler ne iş yapıyor, kimler özel dedektif tutuyor? Türkiye’de başvuru nedenleri arasında eşler arasındaki sorunlar ilk sırada geliyor.

Aman dikkat! Aldatılma için bunlar delil sayılmıyor!

Özel dedektifler, mahkeme aşamasındaki konular hakkında delil toplayıp, dava sürecinde bazı durumların 'netlik kazanmasına' yardımcı olan kişiler olarak nitelendiriliyor. Uzun yıllardır özel dedektif olarak çalışan Murat Uzunal, bayilik alan bir firmanın bayilik sözleşmesine uygun çalışıp çalışmadığı ya da boşanma davalarında eşlerin sadakatsiz davranışlarda bulunup bulunmadığı gibi konuları araştırdıklarını dile getiriyor.

“Özel dedektif olmama bir tesadüfler sebep oldu” diyen Murat Uzunal, önceki mesleğinin özel korumalık olduğunu belirtiyor. Uzunal, korumalık yaparken aldığı eğitimlerin, algı ve konsantrasyonunun bu mesleği yaparken avantaj sağladığını belirtiyor. 16 yıldır özel dedektif olarak çalıştığını belirten Uzunal, “Özel dedektifliğe geçiş sebebim, bu konuda ülkemiz genelinde bir açık olmasıydı. Sivil araştırmalar konusunda bir açık olduğunu gördüğüm için bu mesleğe geçiş yaptım” diyor.

İnsanların kendilerine nasıl başvurdukları konusunda da bilgi veren özel dedektif Uzunal, müşterilerin avukatlık bürolarının yönlendirmesi ya da arama motorları üzerinden kendilerine ulaştığını belirtiyor. Araştırılması gereken konulara nasıl yaklaştıklarını aktaran Uzunal, “Başvurularını ofisimize gelerek ya da telefon görüşmesi sonucu yapıyorlar. Araştırma yapmamızı istedikleri konuları aktardıklarında müşterimizin sorununu tam olarak anladıktan sonra bir yol haritası sunuyoruz. Bazen daha kestirme yolları araştırıyoruz.” diyerek, müşterilerinin yasal taleplerini karşılamaya çalıştıklarını söylüyor.

Uzundal, kendileri için araştırmaya başlarken sonuç alma yüzdesinin belli bir oranın üzerinde olmasının önemli olduğunu vurguluyor. Uzundal, “Biz firma olarak sonuçlanma yüzdesi düşük araştırmalar içinde bulunmuyoruz. Sonuçta işimiz, elle tutulur, gözle görülür deliller elde etmek. Her araştırma için A planı, B planı, C planımız olur. Maliyet konusu ele alınır. Müşterimize avantajları ve dezavantajları ile sunulur” diyor.

Veri, kanıt ya da bilgi toplama noktasında hangi koşulların zorluk yarattığı sorusuna ise Murat Uzunal, “En zorlandığımız koşullar tamamıyla izole olan koşullar. Örnek olarak boşanma davası üzerinde çalıştığımızı varsayalım. Bir aldatma durumu var ama kişiler çok dikkatli davranıp umuma açık alanlarda bulunmuyor. Bu tip bir durum bizi çok zorlar. Çünkü çalışmalarımız halka açık alanlarda yapılabiliyor” cevabını veriyor.

Peki, kişi ya da kurum, yardım aldığı dedektiften şikayetçi olabilir mi? Hukuki sınır nerede başlayıp nerede bitiyor? Avukat Deniz Akbıyık, bu sorulara, "Dedektif delil elde etmek amacıyla yasalarımıza aykırı bir eylemde bulunursa, hem dedektiften hem de dedektiflik yardımı alan kişiden şikayetçi olunabilir” yanıtını veriyor.

Yasalara aykırı elde edilen delillerden kastedilenin ne olduğunu da açıklayan avukat Akbıyık, “Bir delil elde etmek amacıyla, dedektif kişinin evine gizlice girerse, ‘özel hayatın gizliliğinin ihlali’ ve ‘konut dokunulmazlığının ihlali’ gibi suçlar oluşur. Böyle bir durumda hem dedektiflik yardımı alan kişiden hem de dedektiften şikayetçi olabilir” uyarısını yapıyor.

“Özel dedektiflik kimi ülkelerde yasal olarak düzenlenmiş bir hizmet türü olsa da Türkiye’de özel dedektiflere ilişkin bir yasa bulunmuyor” diyen avukat Deniz Akbıyık, dedektifliğin Türk Ceza Kanunu’na göre bir suç olmadığını da ekliyor. Dedektiflik kurumunun yasalarca düzenlenmemesinin, yasa açığından faydalanmak anlamına gelmediğini söyleyen Akbıyık, bunun sebebini ise şöyle açıklıyor: “Çünkü, her ne kadar özel dedektiflik kurumunun düzenlenmemesi veya suç olarak tanımlanmaması söz konusu olsa da, dedektifin eylemleri, her Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı gibi TCK’ya ve ilgili diğer tüm mevzuata tabidir.”Merak edilen bir diğer konu da, dedektiflik yoluyla elde edilen belgelerin hangilerinin mahkemede delil olarak sayılıp sayılmadığı... Avukat Deniz Akbıyık, delillerin geçerliliğinin yasalara aykırı yoldan elde edilip edilmediğine göre değişeceğini ifade ediyor. “Anayasamızın 38. maddesi ‘Kanuna aykırı olarak elde edilmiş bulgular, delil olarak kabul edilmez’ der" uyarısı yapan Akbıyık, şu bilgileri paylaşıyor:

“Söz konusu madde, hukukun temel ilkelerinden ‘Zehirli ağacın meyvesi de zehirlidir’ ilkesinin anayasamızdaki tezahürüdür. Yani hukuka aykırı yollardan elde edilmiş deliller yargılama esnasında kullanılamaz ve delil olma vasfını yitirirler.”

Akbıyık, dedektiflik yoluyla elde edilen delillerin hukuka aykırı yollardan elde edilmişse geçerli sayılmayacağını ancak hukuka aykırı yollardan elde edilmemişse delil olarak kabul edileceğinin altını çiziyor.

Türkiye’de dedektiflere gelen talepler arasında boşanma ve velayet davaları başı çekiyor. Özel dedektif Murat Uzunal, "Aldatılan erkek eşinden boşanırken nafaka ve tazminat ödemek istemiyor. Eğer bir sadakatsizlik sonucu bu duruma gelindiyse, kişinin hakkını savunmasından daha doğal bir durum olamaz” diyor.

Dedektif mağdurun yanında

Özel dedektif bu tip durumlarda devreye girerek hizmet sunduğunu da belirten Uzunal, dedektiflerin mağduriyet yaşayanların yanında olduğunu söyleyerek, “Yasalarımıza göre zina suç değildir, fakat sadakatsizlik mahkeme sürecinde kusur olarak kabul edilir. Özetle, özel dedektif mağduriyet yaşayan kişilerin yanında yer alarak, şartların kişilerin lehine değişimi konusunda rol oynar” açıklamasını yapıyor.

Avukat Deniz Akbıyık, Yargıtay’ın boşanma davasında taraf olan eşlerden birinin yalnızca dedektif tutmasını bir kusur olarak değerlendirdiğini belirtiyor. “Dedektif tutulması, tutan eş açısından davaya negatif etki de yaratabilir” diyen Akbıyık, şu tavsiyelerde de bulunuyor: “Tabi her koşulda somut olayın şartları tekrar tekrar değerlendirilmeli, başkaca bir delil elde etme imkanının olup olmadığına dikkat edilmeli ve bir hukukçu gözetiminde hareket edilmeli.”

Bunlar kanıt sayılmıyor

Dedektiflik genellikle maliyeti yüksek bir hizmet. Bu nedenle de ekonomik durumu iyi olan kişiler, bu yola başvuruyor. Boşanma davalarında hangi kanıtların önem taşıdığını anlatan boşanma avukatı Serpil Çınar, "Boşanma davalarında, sadakat yükümlülüğünü ihlal eden eşin aldattığına dair deliller önem taşıyor. Ancak önemli olan husus, mahkeme dosyasına sunulan delillerin hukuka uygun deliller olması” diyor.

Sarılma, el ele yürüme ise duygusal bağı gösterir ancak zinayı kanıtlamaz” diyen Çınar, “Zinanın olması halinde eşin, üçüncü bir kişiyle cinsel birleşmede bulunduğunun ispat edilmesi şarttır. Yargıtay kararlarına göre bir kişinin üçüncü bir kişiyle aynı evde kalması, birlikte otele gitmesi halinde zina ispatlanmış sayılır. Güven sarsıcı hareket dediğimiz bu durum telefon kaydı, fotoğraf, mesajlaşma içerikleri ile ispat edilebilecektir” detayını veriyor.

Türkiye’de dedektiflerin paparazzi gibi çalıştığını düşünen pek çok kişi var. Türkiye’de dedektiflik kavramının yanlış anlaşıldığını düşünen özel dedektif Murat Uzunal, “Toplum bizi yalnızca eş takibi yapan insanlar olarak değerlendiriyor. Halbuki çalışma alanımız oldukça geniş. Mesela, kullandığınız şampuan ve kozmetik ürünlerinin sahtelerini tespit edip bulmak, sağlığınız için yapılan faydalı bir çalışma” açıklamasında bulunuyor.

Türkiye’de özel dedektiflik yasası henüz olmamasının birtakım handikaplar yarattığını dile getiren Uzunal, bu konuda dertli... “Bu kişilerin yaptığı profesyonellik dışı davranışlar, müşterilerimizin bize ulaştıklarında çok temkinli olmalarına sebep oluyor” diyen Uzunal, sözlerini şöyle tamamlıyor:

“Bizim yaptığımız araştırmalar bize başvuran kişilerin menfaatlerini koruma amaçlıdır. Nasıl bir avukat müvekkilinin haklarını korursa, biz de mağduriyet yaşayan kişilerin yanında yer alıyoruz. Bir de bizim paparazzi gibi çalıştığımızı düşünen bazı müşterilerimiz oluyor. Oysa bizim yaptığımız araştırmalarda gizlilik ön planda."

Kaynak: Milliyet