Paris'te enerji krizini nasıl yaşadık?

Rusya-Ukrayna krizinin Avrupa’da nasıl bir enerji krizine yol açtığını yerinde yaşadım.

Avrupa’nın en gözde turizm şehri Paris’te üşümemek için bakın neler yaptık?

Rusya’nın Ukrayna’ya saldırmasıyla başlayan süreç tüm dünyayı etkiledi. Ama en çok Avrupa’yı vurdu. Enerji kriziyle baş başa kalan Avrupa ülkeleri enerji tasarrufu yapmak zorunda kaldılar. Alman Federal Meclisi'nde vekillerin toplantılara palto ve atkılarla katıldığı bile görüldü. Avrupa’nın havalar soğudukça ısınmayla ilgili büyük bir imtihanı olacağı kesin.

Biz de ailece bu imtihana maruz kaldık. Nasıl mı?

Okulların ara tatile girmesiyle birlikte bir plan yapmıştık. Aile dostlarımızla birlikte çocuklarımızı Paris’teki Disneyland’a götürecektik. İstanbul’dan güzel bir havayla Paris’e uçtuk. İndiğimizde sıcaklık gündüz 8-9 derecelerdeydi. Valizlerimizi otele bırakıp dolaşmaya başladık.

Paris'te enerji krizini nasıl yaşadık? - Resim : 1

KLİMALAR 22 DERECEYE SABİTLENMİŞ

Zamanımız kısıtlıydı, günü iyi değerlendirmek istiyorduk. Akşam otelimize girdik. İçerisi fena değildi. Klimanın sıcaklığı 22 derecedeydi. Yükseltmeyi denedik, olmadı. Altı yaşındaki kızım Ece’nin üşümediğini görünce, oda çok soğuk değilmiş diyerek devam ettik.

Ertesi gün hava iyice soğumuştu. Akşam 3 dereceye kadar düştü sıcaklık. Odamıza döndüğümüzde buz gibi bir hava hissettik. Resepsiyonu arayarak klimada bir sorun olup olmadığının kontrolünü istedik. Ece çok üşüdüğünü söylüyordu. Biraz daha baskı kurmak istedik resepsiyona. “Siz yemeğinize gidin biz bakacağız” cevabını verdiler.

Paris'te enerji krizini nasıl yaşadık? - Resim : 2

ELEKTRİKLİ ISITICIYLA ISINDIK

İki saat sonra tekrar otele döndük. Kurumsal kararları olduğunu, klimanın sıcaklığının 22’nin üzerine çıkamayacağını bildirdiler.

Tam eyvah diyorduk ki bir baktık odaya elektrikli bir ısıtıcı bırakmışlar.

Bu bizi mutlu etmeye yetmişti.

Artık montla yatmayacaktık.

Paris'te enerji krizini nasıl yaşadık? - Resim : 3

PRİZLER KAPATILMIŞ

Ama dedim ya tasarruf tedbirleri bitmiyordu. Telefonlarımızı şarj etmek için oda da priz aramaya başladık. Ben bir tane buldum ve taktım. Eşime, "Sen de bulduğun yere takarsın" dedim. Ama bir türlü priz bulamıyorduk. Nasıl olur dedik?  Bir baktık ki odadaki prizler kapatılmıştı. Yani bir priz dışında yoktu. Şaşkınlığımızı gizleyemedik.

Sadece odalar değil, restoranlarda buz gibi. Paris’te ısınmak gerçekten çok zordu. Direnmeye devam dedik! Üç günümüz vardı ve sağ salim bitirmeye kararlıydık. Bizlere refakat eden Türk şoför arkadaşımız ilginç şeyler anlattı. Mesela arabayı çalışır bırakırlarsa cezası 450 euro. Evlerde ise kombiyi 19 derecenin üzerine çıkarmak cezaya tabi. Uyan var mı yok tabii ki. Kimse üşümek istemiyordu. Gece sokaklarda lambalar söndürülüyor. Sadece Şanzelize gibi ünlü caddelerde ışıklar açık.

Avrupa’nın turizm başkenti Paris’te üşüdük. Donabilirdik ki döndük. Avrupa ciddi ciddi üşüyor. Gittim, gördüm, yaşadım. Mont nerdeyse üzerimizden hiç çıkmadı. Çok şükür dedik bizim ülkemizde böyle sorunlarımız yok. Bir an önce dönmek istedik.

Bu kadar soğukla mücadelenin ardından serum taktırmak, ilaç kullanmak kaçınılmazdı.

Hâlâ hastalıkla mücadelemiz devam ediyor…