Regl dönemindeki karın ağrılarının sebebi belli oldu! İşte, bu yöntemler ağrılarınızı sıfıra indirecek

Endometriozis, rahim iç kısmını örten rahim zarının, bu alan dışında kalan bölgelerdeki varlığı olarak tanımlanır. Endometriozis, genellikle karnın alt kısmında (pelvis) ortaya çıkar. Bununla birlikte, vücutta daha az sıklıkla görülür.

Üreme çağındaki kadınların yaklaşık yüzde 10-15'inin, infertilitenin en önemli nedenlerinden biri olan endometriozisten muzdarip olduğu tahmin edilmektedir. Kadın Hastalıkları ve Doğum, Jinekolojik Onkoloji Uzmanı Prof. Dr. Murat Naki, kadınlarda sıklıkla görülen endometriozis hastalığı ile ilgili tüm merak edilenleri sizler için derledi.

Endometriozis hastalığında en sık görülen belirtiler ise; adet döneminde ağrı, karnın alt bölgesinde sürekli devam eden ağrı ve basınç, ishal, sık idrara çıkma durumudur.

Kesin tanı için detaylı inceleme gerekir

Endometriozisin kesin tanısı, genellikle sadece rahmin iç tabakasında bulunması gereken endometriyal dokunun; bezler ve bunların fonksiyonel kısımlarının vücudun başka yerlerinde görülmesi ve bu dokuların cerrahi olarak çıkarıldıktan sonra bir patolog tarafından mikroskop altında incelenmesi ile konur. Bir hastanın ayrıntılı tıbbi öyküsü ve semptomları, ilk tanı için önemlidir. Hastanın özgeçmişinde menstrüel ağrı, karın ağrısı, ağrılı cinsel ilişki, doğal olarak gebe kalamama, tuvalette ağrı, idrar veya dışkıda kan görülmesi gibi bulgular hastalığın tanısında önemlidir.

Muayenede varsa vajinada yerleşmiş endometriotik nodüller görülebilir. Çikolata kisti elle muayenede hissedilebilir. Çikolata kistlerine muayene ile yapılan jinekolojik ultrason ile daha net tanı konulabilir. Rektumda (kalın bağırsağın son kısmı) endometriotik nodüller görülebilir. Şiddetli endometriozis olgularının yüzde 70'ine başlangıçta jinekolojik muayene ile tanı konulabilir. Bazen ek testler gerekebilir. İdrarda kan görülen hastalarda sistoüretroskop adı verilen ince bir kamera yardımıyla mesane veya idrar yollarının endometriotik lezyonları görülebilir. Dışkıda kan olan hastalarda kolonoskopide endometriotik nodüller de görülebilir. Ayrıca manyetik rezonans görüntüleme (MRG), derin endometriozis tanısında ve cerrahi planlamada değerli bir yöntemdir. Endometriozisin kesin tanısı laparoskopi ile çıkarılan lezyonların mikroskopik incelemesi ile konulmaktadır.

Günümüzde kullanılan çeşitli tedavi yöntemleri bulunur

Endometriozis tedavisi ilaç ve cerrahi tedavi olarak iki şekilde yapılabilir.

İlaç tedavisi, erken evre hastalıkta adet dönemlerindeki ağrıları önlemek, adetleri düzene sokmak ve endometriotik odakları baskılamak amacı ile tercih edilir. Kullanılan başlıca ilaç grupları mutlaka uzman hekim kontrolünde kullanılmalıdır.

Cerrahi yöntem ise ağrıyı azaltmak ve üreme potansiyelini artırmak için tercih edilir. Ameliyat ile endometriyotik dokular çıkartılır ve gelişmiş olan yapışıklıklar serbestleştirilir. Amaç normal anatominin tekrar sağlanmasıdır. Cerrahi yöntem sonrası birçok kadında ağrı şikayeti geçmektedir.

Robotik tedavi yöntemi

Hastanın karnına yapılan birkaç küçük kesi ile gerçekleştirilen işlemde, insan elinden daha fazla hareket kabiliyetine sahip robotik aletler kullanılmaktadır. Cerrah, ameliyat alanının 3 boyutlu gerçek görüntüsü eşliğinde, hastadan 3-4 metre uzaktaki bir konsoldan bu aletleri kontrol ederek işlemi gerçekleştirir. Endometriyal doku veya rahim çevresindeki dokuya zarar vermeden çıkarılır. Ameliyat sonrası küçük kesiler hastaların günlük hayatlarına dönme sürelerini kısaltır, çabuk iyileşmelerini ve kozmetik problemlerin en az miktarda görülmesini sağlar.

Merak edilenler…

Endometriozis bitkisel tedavilerle giderilemez. Endometriozis tanısında ortalama yaş 25-35 arasındadır. Başlangıcından tanıya kadar 7 yıllık bir gecikme vardır. Endometriozis hormona bağımlı bir hastalıktır. Menopozda yumurtalıklar tarafından üretilen östrojen ve progesteronun kesilmesi nedeniyle endometriozisin de düzelmesi beklenir. Postmenopozal endometriozis insidansı yüzde 5'ten azdır ve bu kadınların genellikle menopoz semptomlarını hafifletmek için kullanılan hormon replasman tedavisi öyküsü vardır.