Şimdi gözler Rusya’da

Erdoğan, ABD Başkanı Donald Trump ile Beyaz Saray’da saatler süren toplantı sonrası Türkiye’nin yeni bir sayfa açma çağrısını yineledi.

Evet belki görüşme, temel sorunların tamamını çözmedi. Somut sonuç anlamında da birşey olmadı. Ancak, iki ülke arasındaki tansiyonun düşürülmesi anlamında ve en azından diyalog kanallarının canlı tutulmasında önemli aşama kaydedildi. Nefes alındı.

TANSİYON DÜŞTÜ

Bir benzetme yapacaksak; yani tansiyon yaşanmaz 20’lerden yine yüksek olsa da yaşanabilir ancak dikkat edilmesi gereken 15-16’lara çekilmiş oldu.

Tabii ki; bu görüşmenin olmaması için uğraşan her tür lobi, terör örgütü ve siyasi mihrakların elinden de bu koz alındı. Yani, Türk Amerikan ilişkilerinin kopması için çalışanların hevesleri kursaklarında kaldı. İnisiyatif tekrar önemli ölçüde sağduyunun, aklın eline geçti.

DİKKATLİ İKİLİ SÜREÇ

Tabii ki; bundan sonra mevcut sorunlarda endişeli bekleyişten ayrılarak dikkatli iyimserlik ve dikkatli takip modunda olunacaktır.

Çünkü ciddi meseleler sık sık karşımıza kriz noktası olarak gelebilir. Mesela, PYD-PKK terör ekseninin ABD tarafından kollanmasında ya da eksenin lideri Abdi Şahin’in ABD’de yeniden ağırlanması ihtimalleri yeni rahatsızlıkları getirebilir. S400 ve F-35 meseleleri ise şimdilik ortak komisyonları üzerinden zamana yayılacak gibi görülüyor. FETÖ ile mücadelede de ABD top çevirmeye devam edecek gibi görünüyor.

100 milyar dolarlık ticaret hacmine ulaşma anlamında da görüşmelerin sürmesi de olumlu beklentiler arasında olacaktır.

Şimdi bundan sonrasında sırada Rusya var.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Rusya Lideri Vladimir Putin ile telefonda görüşecek. Sonra da belki yüzyüze.

RUSYA’DAN DA RAHATSIZ

Çünkü, Erdoğan’ın dediği gibi Rusya da, PYD-PKK terör gruplarını aynı şekilde kolluyor ve Ankara bundan ciddi olarak rahatsız. O nedenle daha iş çok ve yol uzun.

Kısacası ne ABD ne de Rusya’ya güvenemeyiz. Güvenecek bir yer arıyorsak ülkemizden başka bir yer aramaya gerek yok. Bizim birbirimizden başka bir kimseye de ihtiyacımız yok.

Dün görüşmelerde Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı Prof. Fahrettin Altun’un yanıbaşında bulunan dosyadaki ‘Turkey’s fight against terrorism’ başlığı gibi bu bizim yani Türkiye’nin kavgası.

Dileğimiz ; Türkiye ve onun güzel insanları hep iyi olsun...