Solcunun parası

Brezilya’nın yeni seçilen başkanı Slivia Lula bundan önce hapisteydi.

2000’lerde başkanlık süresini doldurduktan sonra görevi yardımcısı Dilma’ya devretmişti.

İşte tam o günlerde bir yolsuzluk operasyonu başlamıştı.

Petrol şirketi Petrobas’tan rüşvet aldığı iddia edilen siyasiler birer ikişer gözaltına alınmaya başlamıştı.

Operasyonun adı Araba Yıkama Operasyonu’ ydu.

***

Operasyon giderek genişledi ve eski devlet başkanı solcu Lula’ya kadar uzandı.

Bizdeki FETÖ kumpaslarını hatırlatan bir soruşturma ilerliyordu.

Çünkü operasyon tamamen siyasilere yönelmeye başlamıştı.

Sonra da…

Bu davaya bakan hakim Sergio Moro birkaç yıl sonra Lula’nın rakibi Bolsanro’nun hükümetinde bakanlık koltuğuna oturacaktı.

Düşünün artık…

***

Derken…

Solcu Lula’nın mal beyanında göstermediği bir daire ortaya çıktı.

Normal, üç oda bir salon, daire işte…

Vay anam vay…

Kızılca kıyamet koptu…

Lula bu evi olsa olsa rüşvet yiyerek almış olmalıydı.

***

Arkadaşlar…

Bu arada mevzunun Brezilya’da geçtiğini hatırlatayım.

220 milyon nüfus…

Dünya’nın en büyük altıncı ekonomisi.

Yolsuzluk ve kara parada dünyanın her daim ilk beşinde.

Bahsedilen petrol şirketi dünyanın en büyüklerinden.

Operasyona konu olan miktar milyar dolarlık rüşvet.

***

Ama iş döndü dolaştı Lula’ya patladı.

“Rio’daki bu daireyi izah et…”

Rüşvet aldığına dair delil var mı?

Belge, ses kaydı, görüntü, para trafiği var mı?

Hayır.

Ama hiç önemli değil…

Tanrılar kurban istiyordu.

Lula’yı hâkim karşısına çıkardılar.

***

Tabi bu arada hatırlatayım, iktidar aşırı sağcı Bolsanaro’ya çoktan geçmişti.

Lula’nın savcılık sorgusu sırasındaki görüntülerini izlemenizi isterim.

Netflix’de halen yayında olan ‘Demokrasinin Sınırında’ belgeseli bu olayı anlatır. Harika bir belgeseldir. Mutlaka izleyin.

Lula sırtını iskemleye yasladı…

Bacak bacak üstüne attı ve savcının sorularını direk gözünün içine bakarak cevapladı.

Dikine dikine…

Çünkü saçma bir komployla karşı karşıya olduğunu biliyordu.

Zaten o görüntüleri izleyince davanın içeriği hakkında az çok fikir sahibi oluyorsunuz.

***

Neyse…

Alavare dalavere Lula’yı hapse tıktılar mı?

Suçu mal beyanında bulunmayan bir daire sahibi olmaktı.

İki sene bir temiz hapiste yattı mı?

Sonraaa…..

Yargılama yıllar yıllar sonra bitti.

Lula’nın suçsuz olduğu ortaya çıktı.

Ve beraat etti.

Onu yargılayan savcı ve hakimin ses kaydı basına sızdı.

Meğer tezgahı birlikte kurmuşlar.

Lula’yı içeri attırmak için komplo planlamışlar.

***

İş döndü dolaştı seçimlerde hesap kesimine geldi.

Lula seçimi kıl payıyla Bolsanro’nun elinden aldı.

Devlet Başkanlığı koltuğuna oturdu.

***

Ama…

Lula’ya cadı avı yapılırken Brezilya’da kimsenin aklına “yahu milyar dolarlık yolsuzlukta başkan ala ala bir daire alıp onu da kendi adına mı kaydettirdi” sorusu gelmedi.

Bunun delili nerde, para trafiği nerde, demedi.

Belgesi yok mu demek akıllara hiç gelmedi.

Oysa sağcı Bolsanaro’nun hakkındaki iddialardaki tutarlar Atlantik’e taşmış durumda.

Milyon milyon değil milyar milyar dolardan söz ediliyor.

***

Uzun lafın kısası…

Brezilya’da da, Türkiye’de de kural değişmiyor.

Sağcıysa kişi milyarlık denizin içinde yüzebilir...

Kimse niye girdin diye sormaz…

Ama…

Solcuysa kişi, muhallebi yerken kırılır dişi!