Dışişleri'nden Macron’a sert tepki: Öncelikle Hafter’e verdiği desteği sonlandırsın

Dışişleri Bakanlığı Fransa Cumhurbaşkanı Macron’a sert cevap verdi. Sözcü Hami Aksoy, Berlin konferansıyla ilgili "Fransa, Konferans kararlarının uygulanmasına katkıda bulunmak istiyorsa, öncelikle Hafter’e verdiği desteği sonlandırmalıdır" dedi.

Dışişleri'nden Macron’a sert tepki: Öncelikle Hafter’e verdiği desteği sonlandırsın

Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Hami Aksoy, Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron'un, Türkiye'ye yönelik gerçek dışı ifadelerle gündem yaratmaya çalıştığını bildirdi.

Aksoy, Cumhurbaşkanı Macron’un Doğu Akdeniz konusunda Türkiye hakkındaki ifadelerine ilişkin Bakanlığa yöneltilen bir soruya yazılı yanıt verdi.

"Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron bugün Yunanistan Başbakanı ile gerçekleştirdiği ortak basın toplantısında, ülkemize yönelik gerçek dışı iddialarıyla yine gündem yaratmaya çalışmıştır." değerlendirmesini yapan Aksoy, Libya'da krizin başladığı 2011'den bu yana yaşanan sıkıntılarda esas sorumluluğun Fransa'da olduğunu dile getirdi.

"Hafter'e destek en ciddi tehdit"

Aksoy, bu ülkenin Libya’daki doğal kaynaklar üzerinde söz sahibi olmak için Libya'nın doğusundaki gayrimeşru silahlı güçlerin lideri Halife Hafter’e koşulsuz destek verdiğinin bir sır olmadığını kaydederek, şöyle devam etti:

"Fransa’nın da aralarında bulunduğu ülkelerin verdiği askeri destekle Hafter’in meşru hükümete yönelik sürdürdüğü saldırılar, Libya’nın toprak bütünlüğü ve egemenliğine yönelik en ciddi tehdittir. Fransa Cumhurbaşkanı’nın Suriye’nin toprak bütünlüğünü tehdit eden teröristleri de pek çok kez sarayda ağırladığı gayet iyi bilinmektedir."

Berlin Konferansı’nda alınan ve siyasi sürecin başlatılmasını da sağlayacak temel karar, kalıcı ateşkesin bir an evvel sağlanmasıdır. Fransa, Konferans kararlarının uygulanmasına katkıda bulunmak istiyorsa, öncelikle Hafter’e verdiği desteği sonlandırmalıdır.

Afrika’daki karanlık mazisi iyi bilinen ve Cezayir’de gerçekleştirdiği katliamın acıları hafızalarda hala taze olan Fransa’dan beklenen, Türkiye’yi suçlamak yerine, Libya’da istikrar ve güvenliğin sağlanmasına yönelik olumlu bir rol üstlenmesidir.