Bakan Koca'dan flaş açıklamalar!

Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, Bilim Kurulu toplantısının ardından açıklamalarda bulundu. Koca, korona virüs üzerinden yapılan siyasi konuşmalara tepki göstererek, hiçbir rakamın saklanmadığını ve şeffaf bir şekilde yürütüldüğünü vurguladı. Koca, enfekte olan sağlık çalışanı sayısını da açıkladı.

Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, vaka sayıları ve hastaların durumunun ele alındığı Korona virüs Bilim Kurulu toplantısının ardından açıklama yapıyor. Toplantıda tanı ile tedavi konusunda dünyadaki ve Türkiye'deki gelişmeler değerlendirildi.

Sağlık Bakanı Fahrettin Koca'nın açıklamalarından satır başları...

* Taviz vermezsek, istediğimiz sonucu kısa sürede alabiliriz. Geride kalan günler kolay geçmedi, hastalık korkusu duyduğunuz anlar oldu. Çocuklarınız, büyükleriniz adına içinizi korku kapladı. Yakınınızı kaybettiyseniz, salgın günlerinin en acı şeyini yaşadınız.

* Ramazan'ı hiç alışık olmadığımız şekilde yaşıyoruz. Eskiden olduğu gibi dostlarımızla bir araya gelemiyoruz. Bu yıl ki Ramazan'ın da benzersiz bir yanı var. Hastalığa ve salgına karşı yeni güzel haberler alıyorsunuz.

* Salgın 210 ülkeye yayıldı. Aralık ayında  kimse bunu tahmin etmemişti. Türkiye sağ duyusunu tam zamanında ortaya koydu. 10 Ocak'ta operasyon merkezi kurduk. 15 Ocak'ta bir rehber hazırlayıp yayınladık. Riske karşı hareket planımız, 11 Mart'tan 50 gün öncesine dayanmaktadır.

* Dünyada toplam 3 milyon 152 bini aşkın korona virüs hastası bulunmaktadır. Hayatını kaybedenlerin sayısı 218 bini geçti. DSÖ verilerine göre; Amerika'da dün 25 binden fazla vaka açıklandı. Sadece New York'ta 500 kişi hayatını kaybetti. İngiltere'de son gün açıklanan vaka sayısı 3 binin üzerinde, hayatını kaybeden insan sayısı 568'dir.

* Şunu sormalıyız; Dünyada hala kontrol edilemeyen bir güç olan korona virüsü Türkiye nasıl kontrol etti ve geriletmeye başladı. 83 milyonun başarısını ve önemli detaylarını paylaşmak istiyorum;

* Bakanlığımız operasyon merkezini 10 Ocak'ta kurdu. Bilim Kurulu da aynı gün kuruldu. DSÖ'nün pandemi olarak ilan etmesinden tam 31 gün önce. Bu süreçte izlemeye aldık, sağlık kurumlarımızı salgın ihtimaline karşı hazırladık.

* Salgının başlangıcında yurt dışına uyguladığımız tedbirler hastalığın yurda geç girmesini sağladı. 11 Mart'tan sonra kademe kademe uygulanan tedbirler sayesinde Türkiye bu sınavdan yüzünün akıyla çıktı. Başarının tamamını özetleyecek olursak 3 madde sayabilirim. Tedbir, tespit ve tedavi.

* Filyasyonun önemi her zaman çok büyüktür. Her hastanın çevresinde virüsün izini sürdük. Bu sayede hastalığı taşıyan kişinin temasta olduğu kişileri tespit ettik, yeni hastaların başka insanlara hastalık bulaştırmasını engelleyip izole ettik. Test sayımızı her gün arttırdık, asla tesadüfen yapmadık. Testi hastalığın yayılmasını engellemek için yaptık. 

* Yaygın tarama yapan ülkeler istenen sonucu alamadı. Biz filyasyona göre yaparak hastalarla ilişkileri taradık ve başarıya ulaştık. Sahada 5 binin üzerinde personelimiz var. Her vakaya ortalama 4,5 temaslı kişi düşmektedir. Bunların yüzde 99.5'ine ulaşıldı ve takibi yapıldı. 464 bin 434 kişi filaysyon sayesinde takip edildi.

* Süreçte hastane ihtiyacımızı baştan planladık. Özel, kamu, üniversite ayrımı yapmaksızın tüm hastanelerimizi birer pandemi hastanesi olarak görevlendirdik. Yoğun bakım ve ventilatör ihtiyacını planladık. Acil olmayan hastalarımızı ayırarak yer açtık. Sağlık alt yapısının bu şekilde hazır hala getirilmesi bize kontrol gücü verdi. Yayılımla savaşırken büyük avantaj sağladık.

* Hastanın durumu ağır dahi olmasa devam etti. Hiçbir hastamızı evine göndermedik, gönderildiyse de aile hekimi tarafından kontrol edildi. Hekimlerimizin uyguladığı Kovid-19 tedavisi dünyadan farklılık göstermiştir. Hekimler ve Bilim Kurulu tavsiyeleri sonucunda başarısı artık kanıtlanmış yöntem hekimlerimiz tarafından bulunan bir yöntem olmuştur. Tüm dünya için önemli değişikliklere gittik.

* Çin'den temin ettiğimiz antiviral ilaçların bilinen kullanımını değiştirerek daha olumlu sonuçlar aldık. Dünyada tıbbın bildiği ilaçların kullanım şeklini değiştirip bambaşka sonuçlar aldık. Bunun salgınla mücadele eden tüm ülkelerde uygulanmasını umuyoruz. Biliyorsunuz, doğrudan etki eden bir ilaç henüz geliştirilmiş değil. Ancak kullanılan ilaçlar, hastalıkla mücadelede önemli yer almaktadır. Klorokin ilacını 11 Mart'tan önce temin ettik.

* Doktorlarımızın öncü tutumu sayesinde Hidroksin Klorokin tedavisinde ABD İlaç Dairesi onay vermeden kullanmaya başlamıştık. Çin'den getirdiğimiz ilacın yoğun bakımdaki ciddi vakalarda işe yaramadığını gördük. Yoğun bakım öncesi hastalara kullandığımız zaman ise sonuç aldığımızı gördük.

* Bir çok ülkede tedavi, hastaneye yatırılan insanlarla sınırlı kalıyor. Biz ise tedaviyi belirti gösteren herkese en erken aşamada uyguluyoruz. Muhtemelen bu sebepten hastaların zatürreye gidiş oranı azalmıştır. Yüzde 70'ten yüzde 15'e düşmüştür. Dünyadaki uygulama, yoğun bakım hastalarının ventilatöre erken bağlanması yönündedir. Biz ise tam aksine en geç aşamada entübe ediyoruz. Bu hastalığın seyrini önemli oranda değiştirdi.

* Pnömoni oranı ne kadar düşerse, ölüm oranı da o kadar düşer. Hekimlerimizin bu yeni yaklaşımının da salgınla mücadele eden ülkelerde uygulanabileceğini düşünüyoruz. Bilimsel makaleler yazılmaya başlandı. Yüksek akımlı oksijen uygulaması ölüm oranlarındaki düşüşün sebeplerinden biri olmuştur. 

* Yoğun bakımdaki vefat oranları yüzde 56'dan yüzde 15'lere geriledi. Entübe hastalarında ölüm oranı da aynı paralel de düştü. Türkiye'de hasta kayıp oranı yüzde 2.58'dir. Avrupa'da en düşük oran budur. Bu Türk tıpının başarısıdır.

* Her akşam açıkladığımız korona virüs tablosunda iyileşme görüyoruz. Eğer tedbirlere uyulmasaydı. Gençlerimiz evde kalmayı görev bilmeseydi, bugünkü başarıyı yakalayamazdık. Hepimizi her akşam üzen sonuçlarla başbaşa kalırdık.

Türkiye bu başarıya nasıl ulaştı?

* Son iki gündür, yeni tanı konan hasta sayısı iyileşen hasta sayısından daha düşük. Bu başarıyı 3 faktör sağladı. Birincisi tedbirlere uyan 83 milyon Türkiye halkıdır. 2. faktör ise filyasyon yönteminin başarıyla uygulanmasıdır. Bu sayede hastalığın kişiden kişiye yayılması önlenmiştir. 3. faktör ise hekimlerimizin çığır açıcı uygulamalar yapması ve gösterdikleri değişimlerdir.

* Türkiye virüsün ülkeye girişini geciktiren ülkelerin başında geliyor. Salgına karşı önlemler aldık, kararlı olduk ve bir gün bile hastalığın bizi esir almasına izin vermedik. Tüm kurumlarımız canla başla çalıştı. Fedakar sağlık personeli bu süreçte dayanağımız oldu.

Soru ve cevaplar

Normalleşme takvimi nasıl işleyecek? 65 yaş üzeri sokağa çıkabilecek mi?
- Normalleşme ile ilgili, tüm bakanlıkların içinde yer aldığı ve Bilim Kurulu'nun da tavsiyelerinin dikkate alındığı normalleşmenin hangi tedbirlerle yapılacağıyla ilgili görüşler alıyoruz. İlgili birimlerde tartışılıyor. Daha sonra açıklanmış olacak. Bu ay bir takım tedbirleri devam ettirerek, nasıl bir normalleşme yapılacağıyla ilgili açıklama yapılacak.

- 65 yaş üstü büyüklerimizi, hiç olmazsa bir kaç saat, trafik araç kullanmadan yakın mesafe anlamında yapılabilir mi diye düşündük. Böyle bir gündem oldu. Net bir öneriye dönmedi. Eğer dönerse konuşulur ve karar noktasına gelir.

Alınan tedbirlerin ardından virüsün yayılım hızı değişti mi? Bulaş oranı nedir?
- Yeni bir değişiklik yok. Bulaş oranı aynı şekilde yüksek. O nedenle teması önemli görüyoruz. Bulaş solunum ağırlıklı olduğu için maske kullanımını önemsiyoruz.

Pik yaşandı denilebilir mi? İkinci dalga yaşanabilir mi?
Pik döneminde olduğumuzu söyleyebilirim. Ama bunun kalıcı olması önemli. Bu dönemde mesafenin ve izolasyonun son derece önemli olduğunu ve gerekli tedbirlere uyum gösterilmezse yeni bir pik dalgasına yol açabilir. Ancak şu an olma ihtimalini görmüyoruz.

Emrullah Gülüşken hakkındaki iddialar

- Emrullah Gülüşken ile hiçbir akrabalığım yok. Aracı olanlarla da hiçbir akrabalığım yok. Sosyal medyadan ulaşıldı. Büyükelçimiz ile konuştum. Hastanın Türkiye'de tedavi edilmesinin uygun olacağını ifade ettiler ve Türkiye'ye getirildi.

- Şu anda Ankara Şehir Hastanesi'nde tedavisi sürüyor. İki gün yoğun bakımda kaldı. Ciddi solunum sıkıntısı olmamasına rağmen, kalp rahatsızlığı olduğu söylendiği için getirildi. Bizim yaptığımız takipte de akut romatizmal ateş dediğimiz tabloya bağlı kapak sorunları olduğunu gördük.

- Şu dönemde babanın yanı sıra iki çocuğun testi de pozitif çıktı. İki gün sonra servise alındı. Şu anda hasta takibi yapılıyor. Daha dün Rusya'dan öğrenci getirdik. Fransa'dan getirdiğimiz hasta var. Fransa'da hayatı tehlikedeyken Türkiye'de sağlığına kavuştu. Bu hasta da bir siyasi parti lideri tarafından bildirildi. Biz ücret almadan hava ambulansı hizmeti veren tek ülkeyiz.

İsviçre'de talepte bulunan Türk

- Yasemin hanım ve iki çocuğu Nisan 7'de korona virüs testi pozitif çıkmış. Kişi çok panik halinde. Bir kaç gün önce de Türk hekimine muayene yaptırdıklarını ve durumlarını kötü olarak değerlendirmediği söylendi. Şu an için uçak ambulans ile Türkiye'ye götürülmesine gerek olmadığını söylediler. 

- Bugün yine Türk hekimin yaptığı muayene sonrası tomografisi de çekildiği, yapılan tıbbi Yasemin Özkeser Yaman, ve yanındakilerin genel sağlık durumları hastaneye sevk edilmeye gerekli olmayıp, tedavisi yapılmaktadır.

- Biz bu dönemde salgınla mücadeleyi siyaset üstü yapmaya gayret gösterdik. Çünkü 83 milyonun mücadelenin içinde yer alması gerekiyordu. Bu anlamda gereğini yapma noktasında olduk. Lütfen bu konuları siyasete alet etmeyelim.

İstanbul için ek tedbir ihtimali var mı?
Vaka sayısının yüzde 60'a yakını İstanbul'da. İstanbul ne Vuhan, ne Amerika eyaleti gibi değil. Yerleşimi diğer yerlerden çok farklı. Yoğun bir yerleşim var. Torundan dedeye kadar bir arada yaşamanın olduğu bir kent. Buna rağmen Türkiye'deki vakanın yüzde 60'nının göründüğü İstanbul'da kontrol altına alınmış olması büyük başarı.

Şu dönemde İstanbul için ilave bir tedbiri önermiyoruz. Ancak her zaman söylediğimiz gibi temas mesefa ve izolasyonu her zaman söylüyoruz.

Diğer illerdeki tabloyu ayrı ayrı da açıklayabiliriz. Bilgiyi saklamanın anlamı yok. Ancak şöyle bir şey yapabiliriz; Daha az görülen illerde tedbirleri biraz daha gevşetebiliriz.

İzinli çalışan iş yerleri için test yapılıyor mu?
İşyerleriyle ilgili normalleşme dönemiyle ilgili bir takım toplu çalışılan yerlerde test yapılmasını planlıyoruz. Gebze'de başlıyoruz ve birçok sektöre test yaparak normalleşmeye geçelim istiyoruz. 

Sağlık çalışanı vefat sayısı nedir?
Sayıları çok vermekten yana olmadığımı ifade etmiştim. Şu dönemde maalesef enfekte olan sahada yoğun çalışan sağlık çalışanlarımızın sayısı fazla oldu. Toplam birilerinin söylediği kadar değil daha fazla maalesef. Sağlık çalışanı enfekte sayımız: 7 bin 428. Vakalar içindeki oranı yüzde 6.5'a yakın.

Hayatını kaybeden sağlık çalışanı ve vatandaşlarımıza Allah'tan rahmet, yakınlarına başsağlığı diliyorum.

SGK'lıların eczaneden maske alamaması
Maske konusunda 20-65 yaş arasında herkese gönderildiğini bilelim. Büyük işletmeler için valilik üzerinden ayrıca gönderiyoruz. 

Adana'da yoğun bakım yatak sayısı hakkındaki iddialar
Maalesef Adana'yla ilgili, daha önce verdiğim ifade Adana'daki doluluk oranıydı. Ben Türkiye'deki yatak doluluk oranı 10 bin kişide 28. Peki Adana'da kaç? Adana'da Türkiye ortalamasının üzerinde yüzde 32. Yoğun bakım yatağı Türkiye'de 100 bin kişiye 49 yatak düşüyor. Adana'da ise 63. Neresi yeterli değil?

Maske satışının yasağı kalkacak mı?
Vatandaşın maskeye ücret vermesini istemedik. Dünyada bu yaklaşımı sergileyen başka kimse de yok. Maske ile igili herkese kod gönderiliyor. Bu kodla maske alınabiliyor. Kendilerine kod gitmemiş olan vatandaşlarımızın eczaneye gitmesine gerek yok. Kendilerine kod gelince eczaneye gitmeleri gerekiyor.

"Ölüm sayısı"nın siyasette konuşulmasına tepki

Burada her rakamın bir can olduğunu unutmayalım. Burada bu rakamların gizlenebilirliği mücadelede en önemli payı olan vatandaşlarımızdan asla saklanamaz. Siz gizlediğiniz rakamlarla mücadelede tedbirleri vatandaştan alamazsınız. Ölüm raporunu hazırlayanlar ise gurur kaynağımız olan hekimlerimiz. Sağlık Bakanlığı mı imza atıyor?

Bugün itibariyle;

1 Ocak - 29 Nisan 2019: Ölüm sayısı 160 bin 888

1 Ocak - 29 Nisan 2020: Ölüm sayısı 163 bin 191

Aradaki fark: 2 bin 303.

Biz DSÖ kodlarına göre bildirim yapıyoruz. Söylenen rakamların gerçek olmadığının göstergesidir bunlar. PCR yapmayan ülkeler için farklı, yapan ülkeler için farklı kodlar kullanıldığını daha önce söylemiştik.

Tekrar ediyorum. Lütfen ölümler üzerinden siyaset yapmayalım. Bugüne kadar yapmadık, yapmayalım. Çünkü bu bir salgındır, sağlık sorunudur.