Leyla Aydemir davasında amca tutuklandı

Bayram ziyareti için gittiği dedesinin köyünde kaybolan, 18 gün sonra cansız bedeni bulunan Leyla Aydemir davasında biri tutuklu 7 sanığın yargılandığı davanın ilk duruşması 10 saat sürdü. Duruşmada amca Yusuf Aydemir'in tutuklanmasına, Mehmet Ali Aydemir’in tutukluluğunun devamına karar verildi.

Ağrı 1. Ağır Ceza Mahkemesinde görülen Leyla Aydemir’in davasında mahkeme heyeti amca Yusuf Aydemir’in tutuklanmasına, tutuklu Mehmet Ali Aydemir’in tutukluluğunun devamına karar verilirken diğer sanıkların beraatına karar verildi.

Ayrıca başka tanıkların dinlemesi için Leyla Aydemir davası ikinci duruşma 21 Şubat 2020'ye ertelendi. Tutuklama kararı üzerine fenalaşan amca Yusuf Aydemir önce hastaneye, ardından da cezaevine götürüldü.

Duruşmaya, Nihat ve Şükran Aydemir çiftinin 15 Haziran 2018'de bayram ziyareti için gittikleri Bezirhane köyünde kaybolduktan 18 gün sonra cansız bedenine ulaşılan kızları Leyla Aydemir'in ölümüne ilişkin tutuklanan Mehmet Ali Aydemir, tutuklu bulunduğu Elazığ'daki cezaevinden SEGBİS aracılığıyla katıldı.

Duruşmada, 6 tutuksuz sanık ve avukatları, Leyla Aydemir'in babası Nihat ve Şükran Aydemir ile yakınları da hazır bulundu.

Davaya Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı da müdahil oldu.

- Mahkeme Başkanı: Niye sırıtıyorsun?

Duruşmaya katılan tutuksuz sanıklardan amca Yusuf Aydemir'in oturduğu yerde gülmesi üzerine Mahkeme Başkanı, "Sen kimsin, niye sırıtıyorsun?" diye sordu. Sanığın, "Ben Yusuf Aydemir'im" cevabı üzerine, "Neyle yargılandığını biliyor musun? Yeğenini öldürmekle yargılanıyorsun, bir de sırıtıyorsun" diyerek tepki gösterdi.

- "Aile şikayetçi olmayacak" iddiası

Küçük kızın ailesinin dün avukatlarının bürosuna giderek, "Biz şikayetçi olmayacağız, sen davaya gelme" dediği ortaya çıktı. Aydemir ailesinin avukatlarının katılmadığı duruşmaya katılan anne-babaya mahkemede şikayetçi olup olmadığı soruldu. 

Anne Şükran Aydemir şikayetçi olurken, baba Nihat Aydemir şikayetinden vazgeçti. Bunun üzerine tanıkların ifadesinin alınması için duruşmaya ara verildi.

Şükran Aydemir ifadesinde, “Kızımı aç bıraktılar susuz bıraktılar kızıma zulmü yaptılar Allah’a ve devletime güvenip susma hakkımı kullanmak istiyorum. Yapanlardan şikayetçiyim” dedi.

Baba Nihat Aydemir ise sanıklardan şikayetçi olmadığını belirterek, “Bayram namazı mezarlığa gittim. Leyla’nın elinde bir poşet vardı onla birlikte eve bıraktım. Ben başka bir köye gittim. Geldiğimde Yusuf taziye evinin bahçesinde oturuyordu. Ben eşime hazırlanın gidelim dedim. Keşke o köye hiç gitmeseydim. Leyla’yı bulamadık. Sonra her kafadan bir ses çıktı. Leyla orada burada dediler her yere baktık hiçbir yerde yok. Benim şüphelendiğim kişiler Ali K. ve Mehmet K.” ifadelerini verdi.

- Mahkeme başkanı, babaya sert tepki

Mahkemede ciddiyetsiz tavır takınan baba Nihat Aydemir’e mahkeme başkanından uyarı geldi. Mahkeme başkanı, “Ölen kızın babası değilsin de, sanık gibi davranıyorsun. Çok ciddiyetsiz bir adamsın. Magazin programlarındaki gibi altını doldurmadan birilerinden şüpheleniyorsun” dedi.

Öte yandan, olayla ilgili olarak tutuklanan Mehmet Ali Aydemir, duruşmaya Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) ile bağlandı.

Suçlamaları kabul etmeyip, şahit olarak baba Nihat Aydemir’i gösteren Mehmet Ali Aydemir, ifadesinde şunları söyledi:

“Benim bu suçla alakam yok en büyük şahidim babası Nihat Aydemir. Beni hamura babası gönderdi. İmamı getir dedi. Musa Aydemir ile hamura gittim. Hamur girişinde kimlik tespiti yapıldı. Benim gittiğim güzergah ile ablamın evinin alakası yok. Ben eniştemi yoldan aldım. Benim çocuğu ablamın evine götürdüm diye atılan iftiralar gerçek değildir. Saadet ablayla ilişkim olduğunu bu yüzden sustuğunu söylüyorlar. Hepsi benim nasıl abimse Saadet benim ablam. Çocuk kaybolduğu zaman biz çay içiyorduk. Ben 4 yıldır köyde anons yapan kişiyim. Okul aile birliği başkanlığı yaptım çocuğum olmadığı halde. Anons yüzünden bile suçladılar.”

- Anne korkuyor

Verilen arada açıklamalarda bulunan Saadet Öğretmen Çocuk İstismarı ile Mücadele Derneği (UCİM) Erzurum Başkanı Avukat Ayşegül Aydoğan, annenin korktuğu için susma hakkını kullandığını iddia ederek, “Biz Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığını duruşmanın başında göremeyince üzülmüştük ama sonradan duruşmaya geldiler. Leyla yalnız ama biz burada onun yalnız olmadığını göstermeye çalışıyoruz. Şu an için sanıklar dinlenecek aradan sonra duruşma devam edecek. Çelişkili ifadeler var ama mahkeme heyeti adaletli bir şekilde duruşmayı yönetiyor. Biz UCİM olarak, güçlü bir ekip olarak buradayız. Biz bu davanın takipçisi olmaya devam edeceğiz. Bir hukukçu olarak şunu söyleyebilirim annenin korktuğu çok açık. Anne özellikle şöyle bir cümle kullandı; 'Benim 6 çocuğum daha var.' Bu demek oluyor ki anne onlara bir şey olmasından korkuyor. Anne keşke konuşsa da onun yanında olsak” dedi.

Aydoğan, yeni tutuklamaların olabileceğini belirterek, “Uzun zamandır ilk kez çok adil bir mahkeme heyeti görüyorum. Yeni tutuklamalar bekliyoruz. Tutuklanan sanığın savunması tamamen çalışılmış. Daha önceki ifadeleriyle şimdiki ifadeleri birbirini tutmuyor. Savcılıktaki ifadelerini yalanlıyor bunu diğer sanıklar da yapıyor. Mahkeme heyeti de bunun farkında. Herkes savcılık ifadelerinden farklı konuşuyor. Gördüm dediklerine görmedim demeye başladılar. Hepsi tek ağızdan konuşmaya başladılar. Savcılıkta aramızda husumet var demiştiler burada demiyorlar” şeklinde konuştu.

- Video çeken amcanın ifadesi alındı

Öte yandan, olay günü minik Leyla’nın videosunu çeken amca Musa Aydemir’de duruşmada ifade verdi.

Musa Aydemir, hakim karşısında yaptığı savunmada, 18 gün boyunca geceleri az uyuyarak sürekli Leyla’yı aradığını söyledi. Leyla’yı çok sevdiğini ve bu yüzden her zaman videosunu çektiğini ve olay günü videoyu çektikten sonra bahçeye bırakıp çay içmeye gittiğini belirtti.

Savunmanın devamında Musa Aydemir Leyla’nın annesi Şükran Aydemir’in kaynanası Zeynep Aydemir ile dargın olduğunu, bayramda bu dargınlığa rağmen köye geldiğini söyledi. Ayrıca iddianamede yer alan miras kavgası ile ilgili iddiaları kabul etmedi.

Amca Yusuf Aydemir tutuklandı

Bugün sabah Ağrı 1. Ağır Ceza Mahkemesinde görülen Leyla Aydemir’in davasında mahkeme heyeti amca Yusuf Aydemir’in tutuklanmasına, tutuklu Mehmet Ali Aydemir’in tutukluluğunun devamına karar verilirken diğer sanıkların beraatına karar verildi. Ayrıca başka tanıkların dinlemesi için Leyla Aydemir davası ikinci duruşma 21 Şubat 2020'ye ertelendi. Tutuklama kararı üzerine fenalaşan amca Yusuf Aydemir önce hastaneye, ardından da cezaevine götürüldü.

Öte yandan Çetin Kaban, Erol Dursun ve Yılmaz Aydemir’in soruşturma kapsamasında verdikleri ifade ile mahkemede verdikleri ifadelerin farklı olmasından dolayı ‘yalan tanıklık yapmak’ suçundan Ağrı Cumhuriyet Başsavcılığına suç duyurusunda bulunulduğu belirtildi. Yusuf Aydemir’in tutuklanmasını duyan yakınları sinir krizi geçirdi.

- Haluk Levent: Bu işin peşini bırakmayacağız

Sanatçı Haluk Levent de kurucusu olduğu Ahbap topluluğunun davayı takip edeceğini sosyal medya hesabından duyurdu.

Haluk Levent, twitter hesabından Leyla Aydemir için şu mesajı paylaştı:

Güzel kızım!

 

- Olay

Ağrı'da 15 Haziran 2018'de Ramazan Bayramı dolayısıyla ailesiyle dedesine ziyarete gittiği Bezirhane köyünde kaybolan 4 yaşındaki Leyla Aydemir'in bulunması için çalışma başlatılmıştı.

Çalışmalar kapsamında ekiplerce bölgedeki dere yatakları, sazlık alanlar, otla kaplı araziler, köydeki metruk yapılar, tandır evleri, ahır ve çocuğun gidebileceği bütün alanlar, kadavra köpekleri de kullanılarak aranmıştı.

Leyla Aydemir'in cesedi, kaybolduktan 18 gün sonra köye 2 kilometre mesafede, kent merkezine giden yolun yakınında akarsu kenarındaki ağaçların arasında bulunmuş, vücudunda darp ya da yara izine rastlanmayan Aydemir'in cenazesi Bezirhane köyünde defnedilmişti.

- İddianame

Ağrı Cumhuriyet Başsavcılığınca hazırlanan iddianamede, Leyla Aydemir'in ölümünden sorumlu tutulan baba Nihat Aydemir'in tutuklu bulunan kuzeni Mehmet Ali Aydemir'in de aralarında olduğu 7 sanık hakkında "çocuğa ya da beden veya ruh bakımından kendisini savunamayacak durumda bulunan kişiye karşı kasten öldürme" suçundan ağırlaştırılmış müebbet, "iştirak halinde kişiyi hürriyetinden yoksun kılma" suçundan da 14'er yıla kadar hapis cezası verilmesi isteniyor.