TRT'de Eleni şarkısı çalınsın, televizyonlarımızda sirtaki yapılsın, sorunlar çözülsün...

Devletlerin deprem felaketine uğrayan bir ülkeye arama-kurtarma dâhil çeşitli yardım desteği vermesi uluslararası ilişkilerde “insani yardım” olarak tanımlanır. 

Deprem felaketine uğrayan bir devletin zor durumundan istifade etmeye çalışmak, yaptığı yardımlar karşısında siyasi ödün koparmaya ya da iddia ve tezlerini dayatmaya kalkışmak iyi niyetle bağdaşmaz.

Bu büyük deprem felaketlerinden hemen sonra Türkiye’ye yardım teklifinde bulunan ülke sayısı 102 olup 88'inden arama-kurtarma ekipleri gelmiş ve sahada bize yardım etmişler, arama- kurtarma ve sahra hastanesi gibi birçok konuda destek olmuşlardır. Şu anda bir kısmı hâlâ afet bölgesinde çalışmalarına devam etmektedir.

Durum böyle olduğu halde, medyada diğerlerine mesela Azerbaycan, Kırgızistan, Kazakistan, Özbekistan, Türkmenistan, Pakistan, Katar, Sudan, Afganistan, Çin, Rusya gibi devletlerin yaptığı yardımlara nazaran çok küçük ölçekte kalan Yunanistan’dan ve Ermenistan’dan gelen ekipler ve yardımlar ön plana çıkarılmış ve Yunanistan’ın ile Ermenistan’ın "barıştan yana tavır koydukları" iddia ve ifade edilmiştir.

Hâlbuki dediğimiz gibi bu sadece “uluslararası insani yardım kapsamında yapılan yardımdır.

Bu iki devletin Türkiye ile barıştan kasıtlarının taleplerinin, iddialarının ve tezlerinin Türkiye tarafından karşılanması olduğu unutulmuştur.

İsveç’in Türkiye’ye yardım için “bağışçılar konferansı” teklifi de yine sadece insani niyetlerden ziyade NATO üyeliği için Türkiye’nin koyduğu haklı engeli aşma düşüncesinin de ağır bastığını düşünmemek mümkün değildir.

Yani “sapla samanı”, “elma ile armudu”, “romantik hayallerle gerçekleri” karıştırma huyunu bir türlü bırakamıyoruz.

Tüm bu görüşler ya da benzerleri emekli Büyükelçi Tugay ULUÇEVİK tarafından da yazılmış, söylenmiştir.

- Yunan devlet televizyonunun 7 Şubat 2023 sabahı yayınını Türkçe bir türkü ile açması,

- Yunan çocukların depreme destek için resim sergisi düzenlemesi,

- Yunan Dışişleri Bakanı'nın Türkiye’ye gelmesiyle

Yunanistan’ın hukuku ve haklarımızı çiğneyen uygulamaları, hukuksuz, haksız ve hadsiz talepleri olduğu, gerginliği tırmandıranın kendisinin olduğu unutturulmaya çalışılmaktadır.

Hatta bu iş o kadar ileriye gidiyor ki, “aslında Yunanistan barışçıymış da, Türkiye gerginliği artıran tarafmış” gibi bir hava oluşturuluyor.

Ama durum hiç de öyle değildir. Reel politik (gerçek siyasi) durumun daha iyi anlaşılması için Yunan devletinin, yetkililerinin, akademisyenlerinin 6 Şubat'ta meydana gelen deprem sonrası durumu fırsata çevirmeye çalışan söylemlerini kronolojik olarak kısaca özetleyeyim.

YUNANİSTAN’IN DEPREMİ FIRSAT GÖRMESİ

6 Şubat 2023:

Depremin ardından Yunan medyasının sorduğu ilk soru ve attığı ilk manşet şu oldu: "Türk Donanması'nın Doğu Akdeniz'de faaliyet gösterdiği İskenderun'daki Deniz Üssü de hasar aldı mı?"

TRT'de Eleni şarkısı çalınsın, televizyonlarımızda sirtaki yapılsın, sorunlar çözülsün... - Resim : 1Bununla da yetinmeyen Yunan medyası “Türk Hava Kuvvetleri tarafından insansız hava araçları için yer kontrol istasyonları konuşlandırmak ve Suriye’deki Türk işgal kuvvetlerinin nakliye uçakları için ikmal üssü olarak kullanılan Hatay Havalimanı'ndaki uçak pisti büyük zarar gördü" şeklinde sevinç naraları attı.

7 Şubat 2023:

7 Şubat 2023 tarihinde Yunanistan Oşinografi Dairesi hemen bir NAVTEX yayınladı, bu NAVTEX’e göre; Yunanistan, gayri askeri statüdeki Sakız ve Kerpe Adası açıklarında 09.02.2023 tarihine kadar askeri tatbikat yapacaktı ve öyle de oldu.

TRT'de Eleni şarkısı çalınsın, televizyonlarımızda sirtaki yapılsın, sorunlar çözülsün... - Resim : 28 Şubat 2023:

Yunan hesapları Hatay Havaalanı’ndaki hasarın resimlerini; "TSK'nın İHA istasyonu ve Suriye'deki işgal (!) bölgeleri için ikmal üssü olarak kullanılan Hatay Havalimanı'ndaki pist" ifadeleriyle paylaştı!

TRT'de Eleni şarkısı çalınsın, televizyonlarımızda sirtaki yapılsın, sorunlar çözülsün... - Resim : 39 Şubat 2023:

Yunan Yargıtay Üyesi İdare Hukuku Profesörü Gitsakis, "Yunan karasularını 12 deniz miline çıkarmak için en iyi zaman" şeklinde bir tweet attı. (Tweet TÜRK DEGS tarafından Türk Kamuoyuna ulaştırılınca Yunanistan lehine algı operasyonları yürüten FETÖ hızla tweet sildirdi.)

TRT'de Eleni şarkısı çalınsın, televizyonlarımızda sirtaki yapılsın, sorunlar çözülsün... - Resim : 416 Şubat 2023:

Yunan MSB Yardımcısı LOZAN Antlaşması'nın 12. maddesine göre egemenliği Türkiye Cumhuriyeti'ne ait ve İzmir ilimize bağlı olması gereken Paşa Adası'nda hapishane açılışı yaptı.

TRT'de Eleni şarkısı çalınsın, televizyonlarımızda sirtaki yapılsın, sorunlar çözülsün... - Resim : 516 Şubat 2023:

Yunanistan Dışişleri Bakanlığı’nın web sitesinde verilen bilgiye göre, Dışişleri Bakan Vekili 16 Şubat 2023’te yaptığı konuşmada Türkiye'de meydana gelen yıkıcı depremlerin ardından Yunan-Türk ilişkilerinin iyileşmesi konusunda “temkinli bir iyimserlik” sergilemiş ve şunları söylemiş:

"Bize kendimizi çok daha güvende hissettiren uluslararası ittifaklar kurma ve savunma yeteneklerimizi güçlendirme stratejimizi değiştirmemeliyiz.”

"İlişkilerimizin uluslararası hukuk ve BM Deniz Hukuku Sözleşmesi’ne uygun cereyan etmesini ve Türkiye’nin tahrikkâr siyasetinin son bulmasını istiyoruz.”

“Türkiye Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu'nun ‘Yunanistan-Türkiye ilişkilerindeki yeni bir sayfaya’ dair açıklamasını memnuniyetle karşılıyoruz. Türkiye'nin buna ne anlam yüklediğini bekleyip göreceğiz. Gerginliği azaltma mekanizmalarından yanayız, ama egemenlik (haklarımız) üzerinde bir diyalog içinde olmamız kesinlikle söz konusu değildir.”

19 Şubat 2023:

Yunan medyası depremin TSK’yı güçsüz kılacağını umduklarını açıkça ifade ederek ; "Türk Donanması yıkıcı depreme rağmen silahlanmaya devam ediyor!" ifadelerinde bulunarak Türk Silahlı Kuvvetleri’nin millî savunma imkânlarıyla donatılmasını içeren bir haber yayınladı.

 TRT'de Eleni şarkısı çalınsın, televizyonlarımızda sirtaki yapılsın, sorunlar çözülsün... - Resim : 619 Şubat 2023:

Yunanistan’dan Hatay’daki arama kurtarma çalışmalarına destek için gelen üç Yunan vatandaşı gözaltına alındı.

TRT'de Eleni şarkısı çalınsın, televizyonlarımızda sirtaki yapılsın, sorunlar çözülsün... - Resim : 720 Şubat 2023:

Yunanistan’ın eski Savunma Bakanı Emekli Amiral Apostolakis, Yunan kanalı Open TV’de katıldığı bir programda, “Deprem sonrası Türkiye’nin durumu göz önüne alındığında Yunanistan’ın karasularını 12 mile çıkarmanın tam zamanı olduğunu” söyledi!

TRT'de Eleni şarkısı çalınsın, televizyonlarımızda sirtaki yapılsın, sorunlar çözülsün... - Resim : 821 Şubat 2023:

Yunan Bluesky kanalının muhabiri İoannis Theodoratos depremler sonrası yaptığı yayında Yunanistan'ın Türkiye arzusunu adeta dile getirdi. Yunan spiker, “Türkiye'de depremler sonrası bir isyan başlayabileceğini ve buna karşı ABD ile Yunanistan'ın hazırlıklı olması gerektiğini” söyleyerek, adeta Yunanistan'ın “Depremler Sonrası Türkiye” arzusunu dile getirdi.

Anlaşılan odur ki, Yunanistan uğradığımız felâket durumundan istifa ederek bize taleplerini ve tezlerini kabul ettirebileceğini düşünmektedir. 

Tüm bu süreci şu şekilde bir zaman çizelgesiyle özetleyebiliriz;

TRT'de Eleni şarkısı çalınsın, televizyonlarımızda sirtaki yapılsın, sorunlar çözülsün... - Resim : 9BİZ DE SİRTAKİ YAPALIM DA EGAYDAAK’I BOŞALTSINLAR

Yunan devlet televizyonunun 7 Şubat 2023 sabahı yayınını Türkçe bir türkü ile açması, Yunan çocukların depreme destek için resim sergisi düzenlemesi, Yunan Dışişleri Bakanı'nın Türkiye’ye gelmesi ile “barışçı tavrını gösteren Yunanistan” ile bu davranışlarının karşılığı olarak masaya oturalım da Yunan taleplerini görüşelim diyenlere bir teklifim var.

Biz de Yunanlar gibi yapalım! Bakalım onlar ne yapacak bu barışçı tavırlarımız sonrası?

Onların devlet televizyonu ERT’si Karadeniz türküsü ile yayına başladıysa, bizim TRT de “Eleni”, “Ta mavra matia sou”, “Esena Mono” şarkları ile yayına başlasın ve hatta “Zeybek oyunumuzun” da aslında Yunan “Zeybetiko” olduğunu kabul ettiğimizi açıklasın… Bu barışçı tavrımız ve fedakarlığımız karşılığında Yunan askerleri Gayri Askeri Statüdeki Adalar'dan çekilsin.

Onların çocukları Türkiye’ye destek için resim sergisi düzenlediyse, bizim çocuklar tüm Türkiye’de Yunanistan ile dayanışma için resim sergileri düzenlesin… Bu barışçı tavrımız ve fedakarlığımız karşılığında Yunan askerleri Egemenliği Antlaşmalarla Yunanistan’a Devredilmemiş 176 Ada, Adacık ve Kayalıktan (EGAYDAAK) çekilsin.

Onların Dışişleri Bakanı Türkiye’ye geldiyse, bizim hem Dışişleri, hem Savunma Bakanımız hem de İçişleri Bakanımız Yunanistan’a giderek dostluk, dayanışma ve iyi komşuluk mesajları versin… Bu barışçı tavrımız ve fedakarlığımız karşılığında Yunanistan, artık karasularını artırarak bir savaşa neden olmayacağını açıklasın.

BARIŞ VE DOSTLUK ADINA DAHA BÜYÜK FEDAKÂRLIKLAR YAPMAYA HAZIRIZ

Biz böyle olumlu karşılıklar alınca,  barış ve dostluk adına bu tür büyük fedakârlıklar yapmada daha da ileri gidebiliriz, gitmeliyiz de.

Mesela tüm TV kanallarında “sirtaki yapalım." Bu barışçı tavrımız ve fedakarlığımız karşılığında Yunanistan 6 millik karasularının ötesinde hava sahası uygulamasından vazgeçsin.

“Türk kahvesi” yerine “Yunan kahvesi” diyelim… Bu barışçı tavrımız ve fedakarlığımız karşılığında Yunanistan bizi karasularımıza hapsetmeyi amaçlayan Seville Üniversitesi Haritası'nı saçma bulduğunu açıklasın...

Tüm hakları Gaziantep tarafından uluslararası tescillenmiş “Antep Baklavasının” aslında “Yunan Baklavası” olduğunu söyleyelim… Bu barışçı tavrımız ve fedakarlığımız karşılığındaYunanistan “takımada devleti olmadığını” kabul edip Doğu Akdeniz’de hak iddia etmekten vazgeçsin...

“Dolmanın” Türk değil Yunan yemeği “dolmaki” olduğunu söyleyelim... Bu barışçı tavrımız ve fedakarlığımız karşılığında Yunanistan Libya ile yaptığımız Deniz Yetki Alanları Sınırlandırma Antlaşmasına itiraz etmekten vazgeçtiğini açıklasın…

“Türk Yoğurdu” diye bir şey olmadığını, olanın “Yunan Yoğurdu” olduğunu, hatta “Türk Beyaz Peynirinin” de “Yunan Feta Peyniri” olduğunu söyleyelim… Mısır ile yaptığı antlaşmayı iptal etsin...

“Döner kebabın” da aslında “Yunan cayrosu” olduğunu söyleyelim... Bu barışçı tavrımız ve fedakarlığımız karşılığında Yunanistan KKTC varlığını tanıdığını açıklasın…

Doğrusunun “Türk Rakısı” değil, “Yunan Uzosu” olduğunu söyleyelim... Bu barışçı tavrımız ve fedakarlığımız karşılığında Yunanistan artık gemilerimizin Seville Üniversitesi Haritası dışına çıkışına itiraz etmeyeceğini açıklasın...

İsmi ve hakları tescilli “Maraş Dondurmasının” aslında “Atina Dondurması” olduğunu söyleyelim… Bu barışçı tavrımız ve fedakarlığımız karşılığında Yunanistan Batı Trakya Türk Azınlığı varlığını kabul edip, Batı Trakya Türklerine yaptığı baskılara son verdiğini ve AİHM’in verdiği kararları uygulamaya başladığını açıklasın...

Eee madem öyle… Halep oradaysa arşın burada!

Eğer bu şekillerde siyasi barışçı tavır sergilenebiliyorsa ve Türkiye’den taleplerinin kabul edilmesini beklenebiliyorsa, hodri meydan! 

İşte görüldüğü üzere biz çok daha nitelikli ve sayıda barışçı teklif ve tavırlarla geliyoruz, bizimle kimse yarışamaz!

Yeter ki Yunanistan bize yukarıdaki gibi barışçı karşılık versin...

ŞİMDİ CİDDİ CİDDİ SORUYORUM

“Yunanistan ile yeni bir sayfa açma” sözleri edenlere soruyorum, Yunanistan:

- Lozan ve Paris antlaşmalarına uymayı mı kabul etti?

- Karasularını artırmaktan mı vazgeçti?

- Karasuları 6 mil iken hava sahasını 10 mil uygulamaktan mı vazgeçti?

- Takımada devleti olmamasına rağmen Doğu Akdeniz’de hak iddia etmekten mi vazgeçti?

- EGAYDAAK’ı konuşmaya razı mı oldu?

- Libya ile yaptığımız Deniz Yetki Alanları Sınırlandırma Antlaşmasına itiraz etmekten vaz mı geçti?

- Artık gemilerimizin Seville Üniversitesi Haritası dışına çıkışına itiraz etmeyecek mi?

- KKTC varlığını tanımaya mı karar verdi?

- Batı Trakya Türk Azınlığı varlığını kabul etti mi?

- Batı Trakya Türklerine yaptığı baskılara mı son verdi?

- Batı Trakya Türklerine yaptığı zulümlere son vermesine yönelik Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin (AİHM) verdiği kararları uygulamaya mı başladı?

- Yoksa masaya oturup yine Yunan Taleplerini mi görüşeceğiz?

Samimiyetle soruyoruz…

- Mısır ile yaptığı antlaşmayı iptal mi edecek?

- Libya ile imzaladığımız hidrokarbon antlaşmasına itirazdan vazgeçip, yaptığı terbiyesizliklerden dolayı Libya ve Türkiye’den özür mü dileyecek?

- Gayri Askeri Statüdeki Adalar'daki silahlarını ve askerlerini tahliye mi edecek?

Umarım bunlardan hepsini değil de birkaç tanesini Yunanistan kabul etmiştir de bizim yetkililer Yunanistan ile yeni bir sayfa açmaktan bahsediyorlardır...

TÜRK HALKININ YUNANİSTAN İLE MASAYA OTURULMASINA BİR İTİRAZI OLMADIĞI DÜŞÜNEN YETKİLİLERE…

Bazı yetkililerin gazetecilerin “Türkiye ve Yunanistan seçimleri öncesi ilişkilerde düzelme olasılığı olup olmadığı” sorusuna; "Halkın baskısı Yunanistan için kolay değil. Bizim halkımızdan bu konuda baskı yok" yanıtını vermiş olmaları çok manidardır.

Bu sözler “Türk halkının millî bilincini ve farkındalığını küçümsemek” değilse bile en hafifi ile "farkında olunmadığının” göstergesidir.

Bu sözleri sarf eden bu yetkili ağızlar “Türk halkında Yunanistan’ın hukuksuz ve haksız taleplerine karşı bir bilinç olmadığını” düşünüyorlarsa çok yanılıyorlar.

Bu sözleri “Ben Türk halkının barışsever ve dost bir halk olduğunu ifade etmek için kullandım” diye kimse savunamaz!

Zira antlaşmalara uymayan, hakkımızı ve hukukumuzu çiğneyen Yunanistan ile bu uygulamalarına son vermeden masaya oturmak ASİL TÜRK MİLLETİNİN ONURU İLE BAĞDAŞMAZ!

Türk halkı en az Yunan halkı kadar millî hak ve menfaatlerinin farkındadır, farkında olmadığını düşünenlerin de farkındadır!

Yunanistan ile masaya oturmak, Mısır, İsrail ya da Suriye ile masaya oturmak gibi değildir!

Çünkü onların bizden bir toprak talebi, adalarımıza ve denizlerimize sahiplenme, antlaşmalara uymama gibi bir durumu yoktur.

Ama Yunanistan’ın vardır!

Kimse bunu bize diplomasi diye yutturamaz da bizi susturmaz da.

BİLİNE!