'Türkiye'ye eski ilaç veriliyor' iddiası

KPMG Türkiye İlaç Sektörü Lideri Hakan Orhan, "Yabancı milyar dolarlık biyoilaçlar geliştiriyor ama Türkiye pazarına eski molekülleri veriyor" dedi.

'Türkiye'ye eski ilaç veriliyor' iddiası

KPMG Türkiye İlaç Sektörü Lideri Hakan Orhan, Türkiye’nin uygulanan KDV sistemi nedeniyle ilaçta sürüm ve jenerik ülkesine dönüştüğünü söyledi. Orhan, “Yabancı milyar dolarlık biyoilaçlar geliştiriyor ama Türkiye pazarına eski molekülleri veriyor" dedi.

Dünya gazetesinin haberine göre, sağlık kurumlarına verilen ilaçların bedelinin düşük kurla sabitlenmesi ve ilaç şirketlerinin 140 miyar liralık KDV iadesinin bekletilmesi sektörü sıkıntıya soktu. KPMG Türkiye İlaç Sektörü Lideri Hakan Orhan, “Türkiye ilaçta sürüm ve jenerik ülkesi. Yabancı milyar dolarlık biyoilaçlar geliştiriyor ama Türkiye pazarına eski molekülleri veriyor” iddiasında bulundu. KPMG Türkiye İlaç Sektörü Lideri Hakan Orhan, Türkiye’deki karmaşık KDV sistemi nedeniyle özellikle onkolojide yeni buluşların Türkiye’ye gelmediğini belirtti. Orhan, “Türkiye ilaçta sürüm ve jenerik ülkesi. Yabancı milyar dolarlık biyoilaçlar geliştiriyor ama Türkiye pazarına eski molekülleri veriyor” şeklinde konuştu. 

Naci Ağbal çözmek istedi

Türkiye’de 2019 verilerine göre ilaç piyasasının hacmi 6.5 milyar dolar. Bunun 4.7 milyar doları ithalattan, 1.3 milyar doları da ihracattan sağlanıyor. Yani sektörün 3.5 milyar dolarlık dış ticaret açığı söz konusu.

Global ilaç piyasasında koronavirüs salgınının uluslararası ticareti düşürdüğünü dile getiren Hakan Orhan, “Pandemide nakit önem kazanınca müşterilerimiz KDV süreçlerini hızlandırmamız için talepte bulundular. Devlet ödeyeceğini söylüyor. Yeminli mali müşavirden rapor istiyor. Ancak süreci çok karışık yönetiyor. Naci Ağbal bu sorunu bildiğinden çözmek istedi, basitleştirecek önlemleri de aldı. Ancak gerisi gelmedi. Şimdi 140 milyar TL’lik KDV iadesi devlette bekletiliyor. Nakit kaynak yok deniliyor” diye konuştu.

2013’ten bu yana yabancı yok

Pandemi sürecinde KDV iadesi meselesinin daha da yavaşladığını anlatan Orhan, sözlerini şöyle sürdürdü: “Devlet yabancı ilaç şirketlerini vergi denetimi açısından yakın takibe aldı. Bu, belirsizlik yaratıyor. O kadar çok ilaç şirketinde aynı anda inceleme başladı ki bu piyasada iyi niyetli algılanmadı. Bazı şirketlerin incelenmesi dört yıl arka arkaya sürdü. Bu da yatırımcıyı ürküttü. 2013’teki Mustafa Nevzat satın almasından bu yana yabancı yatırımcı bu sektöre girmiyor.”

Geri kazanım katılım payı

Geri Kazanım Katılım Payı ile ilgili de Hakan Orhan, “Bu, poşet parası diye bildiğimiz durum aslında. 2020 başından bu yana alıyor. Ancak bazı ürünler daha fazla bu uygulamaya giriyor. İlaç da bunlardan. Satılan ilacın şişesi ya da kutusu başına 1 kuruş geri kazanım katılım payı ödeniyor. Türkiye’de 2.3 milyar kutu ilaç satılıyor. 1 kuruşla çarptığınızda 23 milyon TL yapıyor. Bu da ek mali yük” dedi.

Yerli aşı üretimi yerli molekülden daha zor

Son dönemde yerli koronavirüs aşısıyla ilgili süreçleri yakından takip ettiğini ifade eden KPMG Türkiye İlaç Sektörü Lideri Hakan Orhan, “Orijinal molekül üretme ihtimalimiz bile uzak. Yerli aşıda da etken maddeyi kendimiz üretmiyoruz. Montaj ülkesiyiz. Bir molekülü bulmak 2 milyar dolar civarında maliyete karşılık geliyor. Hiçbir yerli firmanın böyle bir bütçesi yok” dedi.

Türkiye’deki ilaç Ar-Ge’sinin orijinal molekülü bulmaya değil jenerik üretmeye yönelik olduğunu anlatan Orhan, “Yeni moleküllerin yüzde 60’ından fazlası ABD’den çıkıyor. Çünkü üniversitelerin iş birlikleri çok güçlü. Bizde de Ar-Ge ekosisteminin farklılaşması gerekiyor” diye konuştu.