Tuzla fayında tehlike çanları çalıyor

Dokuz Eylül Üniversitesi Deprem Araştırma ve Uygulama Merkezi Müdürü Prof. Dr. Hasan Sözbilir, Tuzla fayının kuzey ve orta bölümlerinde uzun zamandır bir kırılma meydana gelmediğini belirterek, "Uzun bir süredir deprem üretmemiş. Bu da depremin yaklaştığı anlamına gelir" dedi.

DEÜ ve Afyon Kocatepe Üniversitesi iş birliğinde iki yıldır devam eden TÜBİTAK projesi kapsamında İzmir'i en çok etkileyen fayların jeolojik geçmişi araştırılıyor. Urla ilçesindeki Yağcılar fayının ardından Menderes'teki Tuzla fayında hendek açan deprem uzmanları, fayın gelecekte 7'ye varan büyüklükte bir deprem üretebileceğini ortaya koydu. Proje kapsamında diğer 4 fayı kestiklerini ve Tuzla fayı üzerinde çalışmalara başladıklarını anlatan Dokuz Eylül Üniversitesi Deprem Araştırma ve Uygulama Merkezi Müdürü ve Jeoloji Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Hasan Sözbilir, aynı fay üzerinde iki hendek açtıklarını üçüncüsünü ise Kurban Bayramı'ndan sonra açacaklarını dile getirdi.

'UZUN SÜREDİR DEPREM ÜRETMEMİŞ'

Tuzla fayının İzmir'in en büyük fayı olduğuna dikkat çeken Sözbilir, "Bu fay olası bir depremde İzmir'i etkileyecek en büyük faylardan biri ve 7 büyüklüğüne kadar deprem üretme potansiyeli var. Yaklaşık 50 kilometre uzunluğa sahip. Doğanbey'den başlayıp Gaziemir, Konak ve Bornova'ya kadar uzanıyor. Çalışma mekanizması da kuzey Anadolu fayı gibi olan bu fayın etki alanı ve oluşturacağı deprem büyüklüğü diğerlerinden farklı olabilir. 50- 60 metre fayzon genişliği var. Hem 50 kilometre uzunluğa sahip hem genişliği fazla. Bu tür fayların üzerini yapılaşmaya kapatmak gerekir mi, gerekmez mi bu soruların yanıtını arıyoruz. Bunu bilmek için de fayın geçmişini bilmek gerekiyor. Bu fay hangi yıllarda, kaç adet deprem üretmiş, en son ürettiği depremden sonra ne kadar zaman geçti, bunu araştırıyoruz. Tuzla fayının bu kolunda yaptığımız çalışmalarda uzun süredir deprem üretmediği ortaya çıkıyor. Örnekleme yapıp analiz sonuçlarına göre yaş ile ilgili verileri elde edeceğiz. Uzun bir süredir bu kol deprem üretmemiş. Bu da depremin yaklaştığı anlamına gelir" dedi.

Fay yasasıyla ilgili çalışmaların sürdüğünü açıklayan Prof. Dr. Hasan Sözbilir, fayların taşıdığı özelliklere göre yapılaşmaya kapatılıp, kapatılmayacağının gündeme geldiğini dile getirdi.

'HENDEK AÇTIKTAN SONRA DEPREM OLMASI TESADÜF'

Son olarak Urla'daki Yağcılar fayı üzerinde hendek açtıkları gün aynı fay üzerinde bir deprem meydana geldiğini ifade eden Dr. Sözbilir, şöyle konuştu:

"Ben ne zaman bir faya gidip hendek açsam orada deprem oluyor. Geçen Urla'da aynı durumu yaşadık. Ama bunlar birer tesadüf. Biz hendeği açtığımız için deprem olmuyor. Şu an meydana gelen 3, 4, 5 büyüklüğünde depremler küçük ölçeklidir. Bunların sürekli olmasını bekliyoruz. Ama 6'yı aştığında yıkıcı özellik taşır can ve mal kaybı meydana gelebilir. Bu bölgede de bu özellikleri sağlayan 17 tane fay var. İzmir ölçeğinde 30 ilçeyi bir bütün olarak düşündüğümüzde 17 fay var ama bunların sadece 5'inde çalışma yapabildik. Geçmişini ortaya çıkarmadan fayın tehlikesini net ortaya koyamayız. Yaklaşık 10 yıldır bu çalışmalar yapılıyor ve 100 tane fay kesildi."

'FAYDAKİ KIRILMA ÇEVRE İLLERİ DE ETKİLEYECEK'

Prof. Dr. Hasan Sözbilir, Tuzla fayının en son 1992 yılında Doğanbey civarında bir depreme neden olduğunu belirterek bölgede yerleşim yerlerinin çok az olduğunu ifade etti. Tuzla fayının 3 segmenti bulunduğunu anlatan Sözbilir, en güneydeki parçasının kırıldığını ancak orta ve kuzeydeki bölümün henüz kırılmadığını dile getirdi. Prof. Dr. Sözbilir Tuzla fayındaki bir kırılmanın sadece İzmir'i değil Manisa, Aydın ve Kuşadası'nı da etkileyeceğini sözlerine ekledi.