Üniversitede taciz skandalında ikinci perde

Salı günü yayınlanan “Ünlü üniversite taciz skandalıyla çalkalanıyor” başlıklı yazım birilerini oldukça rahatsız etmiş. Tacizle suçlanan Başhekim Yardımcısı hemen mahkemeye başvurarak yazıma “erişim engeli” kararı aldırmış. İşin ilginç yanı yazıyı yayından kaldırma kararı veren mahkeme, “belgeye dayalı olmayan haber” gerekçesiyle bu kararı vermiş. Mahkemenin aynı adliyede "göremediği" o belgeleri buradan yayınlıyorum! Bakalım şimdi ne olacak?

İstanbul’da özel bir üniversitede yaşanan taciz skandalını bir önceki yazımda gündeme getirmiştim. Bu yazı birçok basın organında da yer buldu ve gündem oldu. 25 yıllık gazetecilik hayatım da bir kez olsun belgeye dayanmayan haberin altına imzamı atmadım. Ancak bu yazıyla ilgili çok ilginç bir gelişme yaşandı. Yazının yayınlandığı günün akşamına tacizle suçlanan doktorun başvurusu üzerine Anadolu Adliyesi’ndeki ilgili mahkeme yazıma “erişim engeli” kararı verdi. Yani yayından kaldırılmasını istedi.

Adalete karşı boynumuz kıldan ince. Hemen tv100.com’daki ilgili arkadaşlar yazıyı yayından kaldırdı. Adaletin gereğini yaptık. Ancak, mahkeme kararında can alıcı ve bizi rahatsız eden bir bölüm vardı. Kararda bahsi geçen olayın “belgeye dayanmadığına” vurgu yapılıyordu. Yani mahkeme bu yazı yalan diyordu. Adaletin bu kadar hızla ilerlemesine de ayrıca mutlu oldum! Umarım tüm kararlar bu kadar hızlı çıkar.

SAVCILIĞA SORSA BELGELERİ GÖRECEKTİ

Ancak bu hızlı kararda bir eksik var. Mahkeme hemen aynı binadaki bu soruşturmayı yürüten savcılığa bu olayı sorsaydı belgenin olduğunu, ifadelerde neler geçtiğini öğrenmiş olacaktı. Yazım da etik kuralları gereği ne üniversitenin ne de suçlanan doktorun ismini vermedim. Buna rağmen suçlanan doktor ne hikmetse kendinden bahsedildiğini hemen anlamış ve mahkemeye koşmuş.

O zaman her şeyi açık açık yazalım. Skandalın yaşandığı iddiaların odağındaki yer; Okan Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi. Suçlanan Başhekim Yardımcısı ise acil tıp doktoru olan Turgay Ö. Bu bilgileri nereden mi yazıyorum? Önümdeki Anadolu Adliyesi Cumhuriyet Başsavcılığı’nın soruşturma evrakından. Yani yazımıza yayın yasağı aldıran mahkemenin dediği gibi belge olmadan değil!

Şimdi ben kamu görevimi yapıp üniversitede tacize uğrayan 22 yaşındaki genç kadının başına gelen trajik cinsel tacizi tüm çıplaklığıyla yazıyorum. Bakın o genç kız ifadelerinde ne diyor...

TANIKLARIM VAR

Genç kadın savcılıkta yaşadığı travmayı şu sözlerle anlatıyor: "Başhekim yardımcısı Turgay Ö. iş bahanesiyle beni odasına çağırdı. Oturduğumuz sırada bilgisayardan ayağa kalkarak arkadan elleriyle beni sararak, göğüs bölgeme dokundu. Aynı esnada elimi zorla çekip cinsel organına dokundurtmaya çalıştı. Bu sırada genital bölgeme de dokundu. Odadan çıkmaya çalıştım kapıyı kilitleyerek beni bağırırsan ya da başkasına söylersen seni öldürürüm, işten atarım dedi. Ardından gömleğimin düğmelerini açmaya çalıştı. İki eliyle yanaklarımdan öpmeye çalıştı. Bağıracağımı söylemem üzerine kapının kilidini açtı bende odadan çıktım. Arkadaşım ne olduğunu sorduğunda olayı anlattım. Yan odadaki triaj bölümünde olanlar sesleri duymuş ve tanıklık edeceklerdir.”

“BAŞKA MAĞDUR KIZLAR DA VAR”

Şikâyet dilekçesinde mağdur kadın başka tüyler ürpertici iddialarda daha bulunuyordu:  "Yaşadığım olayı çalışma arkadaşım E.İ.’ye anlattım. E.İ. ise bana bu kişinin bu durumu önceden de çok kişiye yaptığını anlattı. Hastanede çalışan kızları taciz ettiğini ancak hastane yönetiminde birisinin sevgilisi olduğu için bu durumun hep kapatılıp taciz mağduru kızların işten çıkarıldığını anlattı. Turgay Ö. isimli şahıstan davacı ve şikayetçiyim. Çalıştığım hastanede kamera kayıtları mevcuttur.“

ÜNİVERSİTE OLARAK NE YAPTINIZ?

Şimdi Okan Üniversitesi kurucusu Sayın Bekir Okan’a şu soruları yöneltmek istiyorum:

- Bu taciz olayıyla ilgili herhangi bir soruşturma yapıldı mı?

- Suçlamaların odağındaki doktorla ilgili idari bir işlem yapıldı mı?

- Tacize uğrayan genç kadın izine çıkarıldı mı?

- Tanıklık yapan çalışanların yeri değiştirildi mi?

- Aynı doktorun tacizine uğradığını söyleyen kaç kadın işten çıkarıldı?

Yazımın ardından sosyal medya hesabımdan bana ulaşanlar oldu. Yaşadıkları mağduriyetleri anlattılar. Başhekim yardımcısının baskılarıyla nasıl işten atıldıklarını anlattılar. Dinleyince gerçekten çok üzüldüm.

Ömrünü eğitime adamış Bekir Okan’ın bu sorularıma samimiyetle cevap vereceğine inanıyorum.