VUK 359'a Anayasa Mahkemesi müdahalesi

Her vergi yılına ayrı bir ceza verilen kanun tekniği çağ dışı bir anlayıştır. Bunun yanı sıra diğer her suçta zincirleme suç hükümleri uygulanırken, bu suçta zincirleme suç hükümleri her yıl için ayrı uygulanıyor. Yani taraf aynı, olay aynı, yıl farklı diye her yıla ayrı zincirleme suç hükümleri uygulanıyor.

Evrensel hukuk ilkesi ihlal ediliyor 

Tüm bu yanlışların yanında bir de en temel evrensel hukuk ilkesi ihlal ediliyor; Ne Bis In Idem ! Yani kimseye bir fiilden dolayı iki ceza verilemez. Uygulamada ise kişiye hem vergi cezası, hem hapis cezası veriliyor. Anayasa Mahkemesi ise bu yönden bir inceleme yaptı. Sahte belge düzenleme veya kullanma suçlarında ayrıca vergi cezası verilmesinin kanun koyucunun tasarrufunda olduğunda karar kıldı. Bu kararlarını hukuken desteklemem mümkün değil. Vergi cezası da neticeten bir cezadır. Kesinlikle uygulamada ya hapis cezası ya da para cezası verilmelidir.

Sorunun çözümü için bir adım ama... 

Anayasa Mahkemesinin yaptığı bir diğer inceleme ise vergi mahkemeleri ile ceza mahkemeleri kararlarının birbirini bağlamaması sorununa yönelik. Yüksek mahkeme bu yönden ise iptal kararı aldı. Buna göre Anayasa Mahkemesi; “Ceza mahkemesi kararları ile vergi cezalarını uygulayacak makam ve mercilerin kararlarının karşılıklı bağlamazlığına ilişkin kurala ilişkin; cezalandırma süreçleri tamamlayıcı amaçlar taşısalar ve öngörülebilir olsalar bile delillerin toplanması ve değerlendirilmesi ile olguların tespitinde etkileşimin sağlanmasına, ilk olarak kesinleşen süreçte uygulanan yaptırımın sonradan kesinleşende dikkate alınmasına ve süreçler arasında zamansal yönden bağlantı sağlanmasına engel olan kuralın aynı fiilden dolayı yeniden yargılanmama veya cezalandırılmama ilkesine aykırı olduğu” sonucuna varmıştır. Yani önce karar veren vergi mahkemesi ise ceza mahkemesi, ceza mahkemesi ise vergi mahkemesi bu mahkeme kararına uygun karar vermek zorunda artık. Bu büyük sorunun çözümü için bir adım, ama asla yeterli değil.

Sevindirci haber 

Hali hazırda mağdur olanlar için ise sevindirici bir haber: Denetimli serbestlik için koşullu salıverilme yılının 3 yıl yerine 5 yıl olarak değiştirilmesi gündemde. Belirli suçlar haricinde 30.03.2020 tarihinden önce işlenmiş suçlar yönünden hali hazırda koşullu salıverme süresi, infazının bitimine 3 yıl kalan kişiler için uygulanıyor. Buna ilişkin bir taslak metin okudum. Eğer bu taslak gerçekleşirse, VUK 359 mağduru pek çok insan en azından fiili olarak cezaevinde olmaktan kurtulacaktır.