'Yaralar hâlâ açık' diyen Kılıçdaroğlu, kimlerle helalleşeceğini açıkladı

"Yaralarımızı sarmamız gerekiyor, yaralar hâlâ açık" diyen CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu, 'helalleşme' tartışmasına ilişkin konuştu. Kılıçdaroğlu, "Hukuk başka helalleşme başka" diyerek kimlerle helalleşeceğini açıkladı.

'Yaralar hâlâ açık' diyen Kılıçdaroğlu, kimlerle helalleşeceğini açıkladı

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, partisinin Meclis'te düzenlenen grup toplantısında gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu. Kılıçdaroğlu'nun konuşmasından öne çıkan bölüm, geçtiğimiz gün yaptığı 'helalleşme' çıkışı oldu. "Helalleşmeyle hukuku karıştıranlar oldu" diyen Kılıçdaroğlu, "Helalleşmek; yüzleşmek, barışabilmek, devam edebilmek demektir. Bunu yarası açık olan topluluklara yapacağız" açıklamasında bulundu.

"Türkiye'nin sorunları çok. Hepimiz bunları biliyoruz. Sorunları yerinde tespit etmek, vatandaşlarla konuşmak ve çözümler üretmek hepimizin ortak görevidir" diyerek konuşmasına başlayan Kılıçdaroğlu, "Az kaldı; geliyor gelmekte olan" dedi.

'Merkez Bankası'nın eli kolu bağlanmış vaziyette'

İktidarın ekonomi politikalarını değerlendiren Kılıçdaroğlu, "Merkez Bankası'nın eli kolu bağlanmış vaziyette. Saray'ın talimatını yerine getiriyor" dedi. Bir kararnmayle Merkez Bankası'nın yetkilerinin elinden alındığını ve Fiyat İstikrar Komitesi'nin kurulduğunu hatırlatan Kılıçdaroğlu, "Meclis'in Merkez Bankası'na verdiği görevi; Saray'da oturan zat başka bir komiteye verdi. Bu komite hiç çalıştı mı?" diye sordu.

'128 milyar Dolar kayınpeder- damat arasında yok edildi'

Merkez Bankası gündeminde, '128 milyar dolar' hatırlatmasında bulunan Kılıçdaroğlu, "128 milyar dolar; kayınpeder-damat arasında yok edildi. Soruyorum; nereye gitti 128 milyar dolar? Cevabını almış değiliz" dedi.

'Beşli çeteye giden para 4 milyon 650 bin Euro'

Erdoğan'ın, "Biz ekonominin kitabını yazdık" sözlerine de "O kitaptan bir sayfa okuyayım" diyerek yanıt veren Kılıçdaroğlu, şöyle devam etti:

"Zafer Havalimanı, bu yılın ilk 8 ayında dolar bazında 878 bin 478 garanti vermişler. 5 bin 725 kişi kullanmış. Devletin hazinesinden beşli çeteye giden para 4 milyon 650 bin euro. Erdoğan'ın kitabında bu yazıyor."

Bahçeli'ye yanıt: Hükümetin ortağı değilim diyorsun ama...

MHP lideri Devlet Bahçeli için, "Hükümetin ortağı değilim diyorsun ama koşulsuz ortağısın" ifadelerini kullanan Kılıçdaroğlu, "Ne kadar yolsuzluk varsa ilk alkışlayan da Sayın Devlet Bahçeli'dir" dedi.

'Rüşvet alanların burnundan getireceğiz'

"İçişleri Bakanı, ayda 10 bin dolar rüşvet aldığını söylediğin kişi kim? Kim bu, ses yok? Çöküş başladı" diyen Kılıçdaroğlu, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Rüşvet alanların burnundan getireceğiz. Bu ülkede uyuşturucu satan bütün baronları bu ülkeden sileceğiz. Gencecik fidan gibi evlatlarımıza uyuşturucu alıştırılıyor. Erdoğan ve şürekasının sesi bile çıkmıyor. Kendi genel merkezlerindeki tabloyu görüyorlar mı? O lüks araçların içinde 'pudra şekeri'ni çekerken hiç düşünmediler mi 'biz ne hale getirdik' diye?"

Özel halk otobüsü sorumları için çözüm önerileri

Kılıçdaroğlu, Antalya Özel Halk Otobüsü Bileşenleri tarafından davet edildiğini ve sorunlarına ilişkin çözüm önerilerini sıraladığını belirtti. Kılıçdaroğlu'nun saydığı çözüm önerileri şöyle oldu:

"Kesinlikle bir esnaf bakanlığı kuracağız. Özel Halk Otobüsleri ile ilgili mevzuatı"

tekleştireceğiz. Devlet veya hükümet, bedava bindirdiği kişinin parasını ödeyecek. Özel Halk Otobüslerinin ve şoförlerinin kazanılmış haklarını aynen koruyacağız. Her önüne gelene plaka vermeyeceğiz. Kamunun tahahhüt ettiği ücret zamanında ödemezse sahibine faiz ödeyecek. Yeni araç alındığı zaman KOSGEB ya da Esnaf Kefalet Kooperatifi en az 1 milyon lira olmak üzere düşük faizli kredi verecek."

'Benim için sarayların, konvoyların zerre önemi olmaz'

Kılıçdaroğlu, konuşmasının son bölümünü hafta sonu yaptığı 'helalleşme' çıkışının ardından başlayan tartışmalara ayırdı.

"Ben ülkemize iktidar olmaktan çok, iz bırakan başka biri olarak anılmak istiyorum. Benim için sarayların, konvoyların zerre önemi olmaz. Eğer ülkemizin makus talihini kırabiliyorsam ben iktidar olayım, olayım ki çocuklarımıza bembeyaz bir Türkiye bırakalım" diyen Kılıçdaroğlu, 'helalleşme ile neyi kastettiğini şöyle açıkladı:

'Helalleşme, yüzleşmek, başarabilmek gerek' 

"Yaralarımızı sarmamız gerekiyor, yaralar hâlâ açık. Helalleşmeyle hukuku karıştıranlar oldu. Helalleşmek; yüzleşmek, barışabilmek, devam edebilmek demektir. Bunu yarası açık olan topluluklara yapacağız. Kim ne suç işlediyse hukuk onun hesabını soracak."

'Roboski'yle Soma'yla Ami İsmail Korkmaz'ın ailesiyle uzlaşacağız'

"Ben bu ülke çocuklarının ardımdan bu ülkeyi barıştırdığımı söylemelerini istiyorum" diyen Kılıçdaroğlu, şöyle devam etti:

"28 Şubatçıların açtığı yaraları kapatıp helalleşeceğiz. İkna odalarına sokulan başı kapalı kızlarımızla helalleşeceğiz. Roboski ile helalleşeceğiz. Hukuk başka helalleşme başka. İnsanlara devlet tazminat ödeyecek ama bir taraftan da helalleşeceğiz.

Sivas, Kahramanmaraş mağdurlarıyla helalleşeceğiz. Diyarbakır hapishanesi mahkumlarıyla helalleşeceğiz. Mahalleleri gasp edilip sürülen romanlarla helalleşeceğiz. Varlık vergileri altında inim inim inleyen azınlıklar, 6-7 Eylül olaylarının mağdurlarıyla helalleşeceğiz. Mahkemelerle süründürülen askerlerimiz ve aileleri ile helalleşeceğiz. Bugün Londra'ya göç etmiş en parlak beyinlerimiz ile helalleşeceğiz. Ali İsmail Korkmaz'ın ailesi ile, Soma ile helalleşeceğiz. Darbeciler tarafından bir sağdan bir soldan gencecik çocuklarımız asıldı bu ülkede o insanlarımızla helalleşeceğiz. 9 yaşındaki Oğuz Arda Sel'i kaybeden ve mahkemelerde süründürülen Mısra Öz ile helalleşeceğiz, Ahmet Kaya ile helalleşeceğiz.

Helalleşeceğiz dostlarım. Yakın gelecekte bir gün çocuklarımız geçmişe baktıklarında 'Neler olmuş ama önümüze bakmayı bilmişiz, helal olsun onlara' diyecekler. Laik, demokrat, insan haklarına saygılı, Atatürkçü bir ülkede yaşayan çocuklarımız birileri buna cesaret ettikleri için teşekkür edecekler bize."

'Sanırım bize nasip oldu'

Bizim iktidarımızı konuşmuyorum ben. Bizden sonra gelecek yüz iktidara bir kapı aralıyorum ben. Doğru bir kapı açmamız. Evet, bütün baskıyı biz yaşayacağız ama birinin bunu yapması gerekiyordu, nasip bize oldu."