Yatırım yapacaklara uzman isimden kritik uyarı: Altın artık stratejik bir silah

İsrail ve İran arasındaki gerilim 11. gününde de tansiyonu artırarak devam ediyor. Petrol fiyatlarındaki yükseliş nedeniyle akaryakıtta zam görülürken, altın fiyatlarında ise dalgalanmalar yaşandı. Öte yandan milyonlarca yatırımcı savaş nedeniyle hangi yatırım aracına yöneleceği konusunda düşünürken, yorumlayan DEMAŞ A.Ş. Yönetim Kurulu Başkanı Ahmet Cumhur Kitiş, "Altın artık stratejik bir silah" diyerek değerlendirme bulundu.

Yatırım yapacaklara uzman isimden kritik uyarı: Altın artık stratejik bir silah

İran ve İsrail arasındaki gerilim her geçen gün artarken, ekonomide de buna bağlı olarak şekillenmeler meydana gelmeye devam ediyor. Uluslararası ekonomik durumu yorumlayan DEMAŞ A.Ş. Yönetim Kurulu Başkanı Ahmet Cumhur Kitiş, küresel piyasaları değerlendirerek, altın hakkında dikkat çekici açıklamalarda bulundu.

Yatırım yapacaklara uzman isimden kritik uyarı: Altın artık stratejik bir silah - Resim : 1

"ALTIN SAVUNMA DUVARI HALİNE GELMİŞ DURUMDA"

Savaş sebebiyle küresel piyasaların sarsıntıya uğradığını söyleyen DEMAŞ A.Ş. Yönetim Kurulu Başkanı Ahmet Cumhur Kitiş, şunlara dikkat çekti:

"İsrail ve İran arasında başlayan yangın, artık küresel sisteme sirayet etti. ABD'nin İran'daki nükleer tesisleri doğrudan bombalaması, bölgedeki gerilimi geri dönüşsüz biçimde tırmandırdı. Altın artık stratejik bir silah. Artık herkes aynı soruyu soruyor, ‘Büyük savaş başladı mı?' ve daha ürkütücü bir soru, ‘Sıradaki cephe Türkiye mi?' Gelişmeleri yalnızca askeri değil, ekonomik sonuçlarıyla da okumak gerekiyor. Enerji fiyatlarının hızla yükselmesi, tedarik zincirlerinin tehdit altında olması ve uluslararası fonların gelişmekte olan ülkelerden çekilme eğilimi, küresel piyasalarda sarsıntıya yol açtı. Sermaye, bir kez daha güvenli limanlara yönelecektir. Bu noktada altın, artık bir yatırım aracı değil; jeopolitik belirsizliklerin karşısında bir savunma duvarı haline gelmiş durumda"

Yatırım yapacaklara uzman isimden kritik uyarı: Altın artık stratejik bir silah - Resim : 2

"DÜNYA DÜZENİNDE YENİ BİR KIRILMA NOKTASI"

Savaş ortamında yatırımcıların altına yönelmesini değerlendiren DEMAŞ A.Ş. Yönetim Kurulu Başkanı Ahmet Cumhur Kitiş şu şekilde belirtti:

"ABD'nin sahaya doğrudan inmesiyle kriz artık sadece bölgesel bir sorun olmaktan çıktı. İran'daki nükleer tesislerin vurulması, dünya düzeninde yeni bir kırılma noktası. Bu ortamda yatırımcıların altına yönelmesi sadece ekonomik bir tercih değil; hayatta kalma güdüsüdür. Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin son yıllarda artırdığı fiziki altın rezervleri, bugün bu belirsizlik karşısında ne kadar öngörülü ve stratejik bir adım olduğunu gösteriyor. Altın, bu dönemde yalnızca bireyler için değil, ulusal ekonomi için de bir güvenlik enstrümanıdır. Tüm bu gelişmeler karşısında Rusya ve Çin'in nasıl bir tutum alacağının, çatışmanın geleceği açısından belirleyici olacak. Ancak mevcut tablo, diplomatik girişimlerin sonuçsuz kaldığını ve krizin çok daha geniş bir coğrafyaya yayılma riskinin her an masada olduğunu gösteriyor ve olası yeni cepheler ve enerji rotalarındaki tehditlerin, ekonomik dengeleri altüst etme potansiyeli taşıyor"

Yatırım yapacaklara uzman isimden kritik uyarı: Altın artık stratejik bir silah - Resim : 3

"ALTINDA KALICI DÖNÜŞÜM"

Altındaki yönelimin geçici değil, kalıcı bir dönüşüm olacağını vurgulayan Kitiş şunları söyledi:

"Bu dönemde altına sahip olmak sadece fırsat değil; tedbir. Altın, yatırımcı psikolojisinin değil, jeopolitik refleksin ifadesi haline geldi. Özetle, ABD sahada, savaş artık gerçek. Altın artık yatırım değil, ekonomik siper. Türkiye'nin altın rezervlerini artırması, yerinde ve ileri görüşlü bir hamleydi. Rusya ve Çin'in tavrı, çatışmanın geleceğini belirleyecek. Diplomasi tıkanırsa, sonuçlar çok daha büyük çaplı olabilir. DEMAŞ A.Ş. olarak biz, bu süreçte yatırımcının hem güven hem değer arayışına çözüm sunmaya, fiziki altın piyasasında yön göstermek için çabalamaya devam ediyoruz. Tüm bu gelişmeler, bize bir kez daha şunu gösteriyor: Altının değeri yalnızca ons başına yazılan rakamlarla ölçülemez. Bugün geldiğimiz noktada mesele, fiyat tahmini yapmak değil; altını fiziki olarak elde bulundurmak. Çünkü bu dönemde altın, sadece kazanç değil; koruma, istikrar ve egemenlik demektir. Finansal sistemin sarsıldığı, diplomatik çözüm yollarının tıkandığı, jeopolitik dengelerin yeniden şekillendiği bu ortamda, fiziki altına sahip olmak artık lüks değil, stratejik bir zorunluluktur. Bu bağlamda Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin altın rezervlerini artırma yönündeki kararlı politikası da, bireysel yatırımcıya güçlü bir örnek teşkil etmektedir. Unutulmamalıdır ki bazı dönemlerde değer saklamanın tek güvenilir yolu, değerin bizzat kendisini elinde tutmaktır. Altın, bugün tam da bu ihtiyaca cevap vermektedir"