10 sene önce bugün hayatını kaybeden futbolcu Ediz Bahtiyaroğlu'nun hayat hikayesi...

En son Eskişehirspor’da forma giyen ve Fenerbahçe'ye transferi konuşulan futbolcu Ediz Bahtiyaroğlu 10 yıl önce bugün hayatını kaybetti. Ediz Bahtiyaroğlu nasıl öldü, neden kalp krizi geçirdi? Kendisini sevenleri göz yaşlarına boğan babasından mektupta neler yazıyordu? Genç yaşta hayatını kaybeden Bahtiyaroğlu kimdir? Detaylarıyla haberimizde…

10 sene önce bugün hayatını kaybeden futbolcu Ediz Bahtiyaroğlu'nun hayat hikayesi...

2 Ocak 1986'da Bursa'da doğan Ediz Bahtiyaroğlu hem Türk hem Bosna-Hersek vatandaşıydı. Anne karnından hayatını kaybettiği güne kadar futbol tutkusu hiç azalmadı. Aksine gün geçtikçe arttı.

Futbol topu peşinde 26 senelik bir ömür

Ediz, futbola Bursaspor'un altyapısında başladı. 16 yaşına kadar Bursaspor'un PAF takımında forma giydi. O sene takımı küme düşünce 1. Lig'de oynamak yerine tek amacı ailesine rahat bir yaşam sunabilmek olan bir çocuktan beklenildiği gibi transfer olmayı seçti. Ankaraspor'un PAF takımında denenirken takımın başında olan Samet Aybaba Ediz'in bonservisini Bursaspor'dan satın aldı. Ankaraspor A Takımı ile ilk maçını UEFA Intertoto Kupası'nda oynadı.

O maçtan sonra gelişmesi için Ankara’nın Keçiörengücü futbol takımına 1 yıllığına kiralandı. Orada yaşadığı şampiyonluğun ardından Ankaraspor'un hazırlık kampına yer aldı. Ve o sezon takımın başında olan Aykut Kocaman tarafından kadroya dahil edildi. Süper Lig'deki ilk maçına 4 Ağustos 2006'da Galatasaray karşısında 79. dakikada oyuna girmesiyle çıktı.

Daha sonra 10 maç forma giymeyen Ediz, 30 Eylül 2006'da ilk 11'de çıktığı Sivasspor maçıyla tekrar sahalara dönerek takımın kadrosuna ilk yazılan isimler arasına girdi. Ediz 2011-12 sezonunda Eskişehirspor'a transfer olmuş ve 10 maç takımının formasını giymiştir. 2012-13 sezonunda ise 2 maçta forma giymiştir.

2013 senesi yaz transferinin son gününde geçirdiği kalp krizi sonucu evinde hayatını kaybetti.

10 sene önce bugün hayatını kaybeden futbolcu Ediz Bahtiyaroğlu'nun hayat hikayesi... - Resim : 1Ediz Bahtiyaroğlu'nun Bursaspor'da başlayan futbol yolculuğu, Ankara’nın bir çok takımında oynayadıktan sonra en son Eskişehirspor’a transfer olmuştu. Taksit ile alınan kramondan, Eskişehirspor'a uzanan futbol topuna duyulan tutku ve duygu dolu hikayesini bir de Ediz'in babasının açık mektubu ile hatırlayalım... 

"Taksitle krampon"

Babam gidiyoruz dediğinde 13 yaşındaydım.

Evim diye bildiğim toprakları bırakıp, Türkiye’ye doğru yola çıktık. “Türkçe bilmiyorum ki, okula nasıl gideceğim” diye düşünüyordum. Babamın çok fazla parası da yoktu. Okula gitmek yerine bir fabrikaya girdim. Artık işçiydim.

Yıllar geçti. Ayten’i tanıdım. Hala işçiydim, hayat hala zordu. Evlendik ve üç çocuğumuz oldu. Çocukların hepsi güzel olur da, nedense en küçük olan hep daha farklı bir yere konur ya, işte bizim ufaklık da bir başkaydı. Daha annesinin karnındayken bile rahat durmuyordu. Benim diyen forvet öyle tekme yememiştir, Ayten’in yediği kadar. Yani 9 ay boyunca bir hakem olsa yanımızda, her gün çift sarıdan kırmızıyı yerdi. “Bak hanım, senin oğlun bu gidişle futbolcu olur” demiştim.

Ayten’i doğum için SSK’ya götürdüm. Bembeyaz tenli, renkli gözlü, 4 kilodan ağır bir bebek olarak dünyaya geldi. Ayten de yediği tüm tekmeleri unuttu gitti.

Okul çağı gelince, okula gönderdik ama aklı fikri topta. Ben de gençken futbol oynadım ama bu bir başka. Gözü futbol topundan başka hiçbir şey görmüyor. Mahalle arasında futbol oynuyor, gürültüden dolayı komşulardan hep şikayet alıyoruz. Mahallenin gençlerinin oluşturduğu bir futbol takımı varmış. Gitmiş o kulübe girmiş. Akşam eve geliyorum, oğlan kanter içinde, su gibi olmuş, sobanın yanında ısınıyor. Annesi tuvalette çamurlu ayakkabılarını yıkıyor. Diğer çocuklarıma bakıyorum, hep ders çalışıyorlar. Bu daha kitaplarının kapağını açmamış. Kitaplar kullanılmadığı için öylesine yeni gibi duruyor ki, her senenin sonunda o kitapları satıp, kendisine harçlık yapıyor.

10 yaşına gelince tutturdu beni seçmelere götürün diye. Ayten ona zaten hiç kıyamaz. O ne isterse yapar. Ertesi gün dolmuşa binip, şehrin süper ligde oynayan takımının seçmelerine gittiler. Annesi anlattı, binlerce çocuk varmış. Onların arasından bizimkini seçmişler.
-İsmail görmeliydin halini. Dolmuşa bindik eve geri dönüyoruz, sevinçten yerinde duramıyordu. “Anneciğim sana söz veriyorum. Seni saraylarda yaşatacağım” dedi bana.
-Altyapıda para da vermiyorlar. Nasıl göndereceğiz, forması, eşofmanı, dolmuş parası.
-Ses etme İsmail. Allah büyük, yaparız birşeyler.

Benden gizli gizli annesiyle gidip, taksitle krampon almışlar. Ev ile antrenman yapılan yer arası 10 km mesafe var. Hergün yürüyerek gidiyor. Soğukta elleri, yüzü morarmış biçimde geri geliyor. Çocuk sıcak bir banyo yapacak, tüp bitecek diye şofbeni bile açmıyorlar. Diğer taraftan, Ebru ile Engin’in dershanelerine para yetiştirmeye çalışıyoruz. Ayten her akşam, onun kıyafetlerini yıkayıp, sobanın yanında kurutuyor ki, sabaha hazır olsun. Bu çile 5 sene boyunca sürdü.

Erkek Lisesi’ne giderken bir gün Tarih öğretmeni annesini çağırdı. “Hanımefendi, bu çocuğun kafası boş, bundan birşey olmaz” dedi. Hepimiz biliyorduk onun futboldan başka hiçbir şeye ilgisinin olmadığını. Zaten o yılın sonunda ilk profesyonel imzasını da attı. 100 milyon lira verdiler. 10 lirasını cebine koymuş, 90 lirasını annesine vermiş. Ayten de gitmiş, 90 lirayla oğlu güçlensin, toplara daha iyi vursun diye et almış, muz almış. Nerede pahalı şey var, gidip almış, gelmiş mübarek.

Bir süre sonra Ankara’dan transfer teklifi geldi. Annesi ağladı etti ama kendisiyle aynı kulüpteki iki arkadaşıyla birlikte Ankara’ya gittiler. Daha 16 yaşındaydı. İki arkadaşı yapamamışlar dönmüşler. Bizimki her akşam yorganın altına girip, anneciğim, babacığım diye ağlıyormuş. Annesiyle telefonda konuşmuş. Annesi “istersen dön yavrum” demiş. “Sizin için kalıyorum. Para kazanmam, sizi rahat yaşatmam lazım” diye cevap vermiş.

O sene 2 milyar para kazandı. Hepsini bize gönderdi. Tıpkı öldüğü güne kadar yaptığı gibi. Ve bugün, sahip olduğumuz herşeyi ona borçluyuz. En son aldığı arabayı bile annesinin üzerine yapmış. Evladın hayırlısını yetiştirmişiz.

O gidiyorum dediğinde 26 yaşındaydı. Onu transferin son günü, cennete transfer ettik.

Umarım oralarda bir yerlerde, taksitle krampon satılıyordur.

Ediz Bahtiyaroğlu'nun Babası

10 sene önce bugün hayatını kaybeden futbolcu Ediz Bahtiyaroğlu'nun hayat hikayesi... - Resim : 2

Enerji içeçeği mi genetik mi? Ediz neden kalp krizi geçirdi?

Kulüp Doktoru Komisyon Başkanı Dr. Aytekin Aydın, kalp krizi durumunun Ediz'in ailesinde genetik olduğunu, daha önce de aileden 4 kişinin aynı nedenle hayatını kaybettiğini açıkladı.