AK Parti Sözcüsü Ömer Çelik'ten sert tepki: Bu milli iradeye saygısızlıktır

Ömer Çelik'in açıklamalarından satır başları: 

"Demokratik süreçler bakımından kilit bir ülke olarak öne çıkılan bir gece yaşıyoruz. Gerekli tecrübe ve olgunluk milletimizde bütün dünyaya örnek olacak şekilde mevcut.

Hangi parti tabanından olursa olsun her vatandaşımızın tecrübesinin gerekleri yerine getirilirse herhangi şekilde bir tansiyonun üretilmesi mümkün olmayacak.

Sandıklara sahip çıkma konusunda gerekli iradeyi koyan vatandaşımıza, her kesimden bu iradeyi gösteren demokrasiye siyaset kurumuna sahip çıkan vatandaşımıza şükranlarımızı arz ediyoruz.

Siyaset millet, toplum için yapılır. Hangi partiden olursa olsun Türkiye'nin demokratik tecrübesine sahip çıkılması en büyük hazinemizden bir tanesidir.

Seçim boyunca ufak tefek hadiseler oldu Allah'a şükür hiçbir problem yaşanmadı. Emniyet güçlerine, jandarma güçlerine, bütün güvenlik güçlerine teşekkür ediyoruz.

"SONUÇLAR BELLİ OLMADAN KONUŞTULAR"
Şu anda gazeteci arkadaşlarımız, özellikle objektif aktarmaya çalışan, herhangi siyasi manipülasyon içinde olmaksızın yorumculara, kamuoyu araştırmacılarına teşekkür ediyoruz.

Tarafsız gazetecilik, yorumculuk açısından manipülasyonların çok olduğu dönem oldu. İnşallah seçimden sonra dikkatli şekilde değerlendirilecektir.

Bir önceki toplantıda ifade etmiştim, sayın Kılıçdaroğlu adına konuşan sayın İmamoğlu ve sayın Yavaş, 13. Cumhurbaşkanı Kılıçdaroğlu adına konuşuyoruz dediler. Bu acaba sürçi lisan mıydı, hayır. Daha seçim sonuçları belli olmadan Cumhurbaşkanının kim olduğunu birkaç kez kurdular.

Bunun kasıtlı, bilinçli yapıldığı belliydi. Seçimin sonucunun ne olacağına dair bazı argümanlar ilettiler.

Yapılması gereken siyasi nezaket, adap icabı, henüz milletin iradesi tam olarak tecelli etmemişken, oylar sayılıyor iken, milli iradeye saygı, onların tabanında gayret gösteren vatandaşlarımıza saygı çerçevesinde bu ifadeyi kullandıkları basın toplantısından sonra çıktıkları ikinci toplantıda özür dilemek gerekirdi.

Bu maalesef Türk siyasi hayatına vahim bir yanlış olarak geçmiştir. Cumhurbaşkanımızın açık ara olduğu görülüyor. AK Parti ve Cumhur İttifakı'mızın açık ara olduğu net şekilde görülüyor. Buna rağmen seçim sonucu şudur diye açıklama yapmıyoruz . Bu süreci yürüten kurumlara saygılıyız.

"MİLLİ İRADEYE SAYGISIZLIKTIR"
Sürece saygı gösteren sonuca da saygı gösterir. CHP tarafından sürece saygı gösterilmediğini, uyarmamıza rağmen herhangi bir özür dilemediklerini görüyoruz. Sandıklar sayılmaya devam ediliyor. Biz 13. Cumhurbaşkanı adına konuşuyoruz demek milli iradeye saygısızlıktır. Bunu en köklü şekilde reddediyoruz.

Onlara göre AA'nın verilerini yanlış. Bunu bir siyasetçi çıkıp söyleyebilir. Bu herkesin takdir hakkıdır. Kurum açıklamayı yapar biz de sürekli siyasi partilerin verilerini AA'nın verilerini yok saymalarını, devlet kurumlarıyla polemiği siyaset biçimi haline getirmelerini altını çiziyoruz.

Arkasından tutup sadece kendilerine ait verilerin esas kabul edilmesi gerektiğini ifade ederek Bizdeki verilere göre seçim şudur, Cumhurbaşkanı şu kişi seçilmiştir. Peki elinizde kesin veri var mı? Yok.

"BU SİYASETE SABOTAJ GİRİŞİMİ"
Bu işler bütün demokratik kurumlara, çalışmalara saygısızlıktır ve siyasetin korunması ve geliştirilmesine dönük sabotaj girişimidir.

Bunu niye ısrarla yapıyorlar? Önce bu şeyle başladı. Bir kısmı yeni, duyulmuş duyulmamış anketler yayınlamaya başladılar. Seçime girmeden zafer ilan etmeye başladılar. Şimdi de bugün iki belediye başkanı çıkıyor, anayasal kurumların içinde olan kişiler bütün bu süreçleri görmezden gelerek 13. Cumhurbaşkanı diye Kılıçdaroğlu diye ilan ediyor.

Veriler ne gösteriyor? Cumhurbaşkanımız ezici bir biçimde önde. Rakamlar bu durumda iken çıkıp da seçim sonucu şudur demiyoruz. Çünkü sandıklar açılmamış tamamen. Sandığa oy atmış vatandaşlarımızın iradesini yok sayacak bir yaklaşım içerisine girmeyi demokratik terbiye ve adap açısından en sakıncalı iş buluruz.

"YENİLGİYE GEREKÇE HAZIRLIYORLAR"
Demokratik zihniyete ve adaba uygun olmayan strateji izleniyor. Bir yenilgiye gerekçe hazırlıyorlar. Kendi verilerini galip ilan ediyorlar. Gerçek veriler YSK tarafından açıklandığında ortaya çıkacak tablo karşısında mahçup olacaklar. Bu sayın Kılıçdaroğlu'nun seçim gecesinde sokaklara çıkmayın demesiyle başladı.

Bütün vatandaşlarımız okullarda, sokaklarda. Herhangi gerginlik var mı? Yok. İşin doğası gereği birtakım tartışmalar olabiliyor. Türkiye demokratik kültüre sahip ülke. Vatandaşlarımızın zaten ortaya koyduğu iradeye saygı göstermek herkesin boynunun borcudur.

Bütün bu süre boyunca bunu yaptık, talepleri, görüşleri siyasi temsile çevireceğimizi anlattık. Bugün son sözü vatandaşımız söylüyor. Bunu saygıyla beklemek varken, saatler öncesinden sonuç ilan etmeye çalışmak, kendi partilerin bir kısmı ellerinde olduklarını söyledikleri, bir kısmıda şuradan buradan gelecek diyerek, diğer siyasi partilerin verilerini yok sayarak dayatma içerisindeki gerginlik siyasetini görüyoruz.

Bu ülkenin en büyük zenginliği iktidarın nasıl oluşacağına vatandaşın karar vermesidir. Milli irade tam olarak tecelli etmeden birisine çıkıp da 13. Cumhurbaşkanı şudur diyerek kendilerine yetki atfetmek bir vesayet biçimidir. Biz bu gerginlik stratejiyle mücadele etmekle deneyimli bir kadroyuz. Bütün vatandaşlarımız müsterih olsun.

Sandık siyasetin namusudur. Sonuç tecelli edecektir. Cumhurbaşkanımız, Cumhur İttifakı ve AK Parti çok önde olmasına rağmen milli iradeye saygımız gereği sonuç şudur demiyoruz.

Her şey yolunda gidiyor. YSK işin başındadır. Bütün siyasi partilerin temsilcileri sandık başında nöbet tutmaktadır. Bununla gurur, onur duymalıyız."