"Karar verin, ya damat, ya millet"

İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, partisinin grup toplantısında Cumhurbaşkanı Erdoğan'a seslenerek "Saray'dan bir çıkın sönen ocakları, dağılan yuvaları, umutsuz gençleri görün. Sonra bir karar verin, ya damat ya millet" dedi.

"Karar verin, ya damat, ya millet"

Akşener, konuşmasında AK Parti'ye ve  kendisinin "Okçular Vakfı'na belediyeden para aktarıldı" iddilarını yalanlayan Bilal Erdoğan'a eleştirilerde bulundu.

AK Parti ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'a seslenen Akşener,  "Sizi yıllarca sırtında taşıyan millete sırtınızı dönmeyin. Unutmayın ki siz milleti değil bu cefakar millet sizi doyuruyor. Milletin dertleriyle ilgilenin. Söyleyecek yeni şeyleriniz yok. Saray'dan bir çıkın sönen ocakları, dağılan yuvaları, umutsuz gençleri görün. Sonra bir karar verin, ya damat ya millet" diye konuştu.

"Malazgirt Meyhan Muharebesi'nde bu kadar ok atılmadı"

Partisinin grup toplantısında konuşan İyi Parti Genel Başkanı Meral Akşener, "Şehirlerde yıllık 100 milyar dolar imar rantı çıkarıp hortumluyorlar. Vakıftı, dernekti deyip belediyeleri vakumluyorlar. Hepsinin ismini sayayım mı?" dedi. Akşener devamında, "Şunu yazın bir kenara artık her şey gün yüzüne çıkıyor" dedi.

Akşener, daha önceki grup toplantısında, Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın oğlu Bilal Erdoğan'ın yönetiminde bulunduğu Okçular Vakfı'na 16.5 trilyon lira yatırıldığını iddia etmişti.

Akşener'in konuşmasından bölümler şöyle:

"Aziz milletim demokrasimizin ağır yaralı olduğu bu günlerde İYİ Parti dosta düşmana bir demokrasi verdi. Hafta sonu olağanüstü tüzük kurultayımızı yaptık. Kurultayımızı ülkemiz ve milletimiz için umudu bir kez daha göklere taşıdı. Henüz 2 yaşına bile girmeyen partimiz, Türkiye'nin en zengin insan kaynağına ve demokrasi kültürüne sahip olduğunu kanıtladı. Tüm delegelerimizi ve partililerimizi saygıyla selamlıyorum iyi ki varsınız. Türkiye üzerine karabasan gibi çöken bu iktidarı ve ortağını daha fazla kaldıramaz. Eğitimden yargıya devletin bütün gelenekleri tahrip edildi, hukuk paspas edildi. Bürokrasi vasıfsız yandaşların arpalığı haline geldi. Hazinenin damada, tarımın küfürbaza teslim edildiği bir ülkede sonuç elbette böyle oldu. Ülke siyasilere bir şans verir ama tarihin tozlu raflarına da kaldırmayı bilir. Artık o vakit yaklaştı. Her gün ekonomiden yargıya, kibrin tavana vurduğu bir yönetim anlayışıyla cebelleşen vatandaşın kredisi tükendi. Belediyelerden kaymakamlıklara lüks ve israf yuvası olmuşken milletimizin daha fazla tahammül göstermesini beklemek saflık olur.

"Gelelim damattan masallar bölümüne"

"Gelelim bu haftaki damattan masallar bölümümüze. Burası çok önemli. Yine bir paket açıklamış. Her pakete de üşenmeyip isim koyuyor. Bu paketin adı İvme. Yani ileri verimli milli endüstriymiş. Sanki bu güne kadar fabrika açtılar da adına milli endüstri koymuş. Ne ileri ne verimli bir endüstrimiz kalmadı, farkında değil. Milletin parası damada teslime edileli 10 ay olmuş, 8 paket açıklanmış, açıklanan her paketle işler daha da kötüye gitmiş. 10 ayda kişi başına milli gelirimiz yüzde 19 azalmış.

"OECD ülkeleri arasında en yüksek enflasyon ve faiz oranında ikinci sıradayız. Vatandaşın kendi parasına güveni kalmadı. Kayıtlı işsiz oranı yüzde 43 arttı. Yani yorgan çektikçe çekti, ayaklar açıkta kaldı. Borsada işlem gören şirketlerimiz yüzde 34 değer kaybetti. Damat buna rağmen tünelin unundaki ışık göründü dedi. Burası çok önemli. Suriye'den patates, Mısır'dan soğan ithal eden ülkede tünelin ucunda ışık görünmez. Soğan kuyruğuna varlık kuyruğu diyerek milletle alay ettiler, uzaya çıktık diye milleti kandırdılar. Sonra seçim bitti, çadırlar kalktı.

"Senin karnını ben doyuyorum diyor"

"(İstanbul seçiminin iptaline tepki) Darbenin gerekçesi merekçesi olmaz. Darbe darbedir. Bir tomar kağıt harcayarak üstünü örtmeye çalıştıkları gerçek gerekçe bellidir. Sayın Erdoğan emretti, YSK yerine getirdi. Bahaneler bitiyor milleti azarlıyor. ‘Kocanın işi var ya daha ne istiyorsun’, ‘senin karnını ben doyuruyorum’ diyor.

"Beş tane yandaş gelince kaynak bol ama millete gelince kaynak yok diyor. İşte EYT'lilerin durumu ortada. Seslerini duyurmaya çalıştılar Yenikapı'da ama duyan olmadı. Bunların bir baltaya sap olamamış ne kadar çocuğu yakını varsa bu beylerin hepsi, müteahhit oldu, müdür oldu, zengin oldu. Bizim pırıl pırıl gençlerimiz işsiz. Adını soy adını yazamayan ne kadar yakını varsa ihya ettiler, milletin mutfağına ateş düşürdüler.

"Bunlar belediyeleri de bor batağına atmışlar"

"Garanti verdikleri Hazine hepimizin parası. Ülkenin gelecek 25 yılı bu doymak bilmez güruha hibe edildi. Şehirlerde yıllık 100 milyar dolar imar rantı çıkarıp hortumluyorlar. Vakıftı, dernekti deyip belediyeleri vakumluyorlar. Hepsinin ismini sayayım mı? Ama şunu yazın bir kenara artık her şey gün yüzüne çıkıyor. Bakın sadece Ankara'dan örnek vereyim. Geçen günlerde Sayın Mansur Yavaş bir ihale sonucunu açıklardı. Bu beylerin 3 yıl önce 1 milyar liraya ihale ettikleri iç bugün 180 milyon liraya ihale edildi. İnsaf. Neredeyse beş aktı. Bunlar sadece devleti değil belediyeleri de borç batağına batırmışlar. 17 yıllık ekonomi politikasının özetidir bu. Milletin çocuklarına yok çekenler milletin kaynaklarını işte böyle yağmalıyorlar.

"Sayın Erdoğan'a sesleniyorum sizi yıllarca sırtında taşıyan millete sırtınızı dönmeyin. Unutmayın ki siz milleti değil bu cefakar millet sizi doyuruyor. Milletin dertleriyle ilgilenin. Söyleyecek yeni şeyleriniz yok. Saray'dan bir çıkın sönen ocakları, dağılan yuvaları, umutsuz gençleri görün. Sonra bir karar verin, ya damat ya millet.

"Eminim ki milleti yok sayanları milletimiz de yok sayacak. 17 yıldır iktidardalar, bu süre içerisinde eğitim sistemimizi tam 15 kere değiştirdiler. Her gelen bakan alfabeden harf çekti yeni bir isim uydurdu. Bu seferkinin adı da eğitim sistemi oldu. Sistem dediğiniz şey bir yap-boz tahtası değildir. Ülkemizin geleceğini 15 defa çöpe attılar. Her seferinde bu son diyorlar. İşin değişik yanı da 1'den 15'e kadar her yap-bozu müjde diye sundular. Anne babalar tedirgin. öğretmenlerimiz gözlerinin içine bakan evlatlarımıza sistemi anlatamıyorlar. Çünkü kendileri de anlamıyorlar. Tarih dersini hangi aklıselim zorunlu olmaktan çıkarma fikrini sundu? Evlatlarımız tarihi sizin gibi televizyon dizisinden mi öğrensin istiyorsunuz?

"(Meclis'teki "Dik dur eğilme" sloganlarına yanıt) Siz isteseniz de eğilemem. Dayak yerim posta yemem abi.

"Sayın Erdoğan'ın 13 tane uçağı var, adım atmadık yer bırakmadı ama dünyadan haberi yok. Kendini hâlâ belediye başkanı sanıyor.

"Üniversitelerimizi dünyanın en iyi üniversiteleriyle buluşturacağız, eğitime yeniden itibarını kazandıracağız. Bu memleketin evlatları aslında nasıl bir hazineye sahip olduklarını anlayacak. Çünkü onlara yalanlar söylemeyecek, hayallerini satmayacak, hayallerini gerçekleştirme imkanı sunacağız. İyi Parti gelince Türkiye yeniden hak, hukuk, adalet ülkesi olacak. Anadolu'yu yeniden bir bayram sofrası yapacağız."