11. Yargı Paketi Meclis'e sunuldu!
Kamuoyunda 11. Yargı Paketi olarak bilinen ve 50 bin mahkuma tahliye yolu açan düzenlemenin de bulunduğu yasa teklifi TBMM Başkanlığı’na sunuldu.
11. Yargı Paketi Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığı’na sunuldu. AK Parti Grup Başkanı Abdullah Güler tarafından açıklanan paketin detaylarına göre, suçla ve suçlularla mücadelede cezaların caydırıcılığının artırılması hedefleniyor.
AK Parti Grup Başkanı Abdullah Güler pakete ilişkin yaptığı açıklamada,
"Suç örgütleriyle daha etkin mücadele için değişiklik yapıyoruz" dedi.
ORGANİZE SUÇ ÖRGÜTERİNE VE 'MAGANDALIĞA' AĞIR CEZALAR
Paketle birlikte, 18 yaşından küçük çocukları suça karıştıran organize suç örgütlerine yönelik cezalar ağırlaştırılıyor. Silahlı çetelerin, 18 yaşın altındakileri suç aracı olarak kullanması durumunda örgüt yöneticilerine 30 yıla kadar hapis cezası verilebilecek.
Toplu alanlarda havaya ateş açarak kamu güvenliğini tehlikeye atan kişilere yönelik cezalar da artırılıyor. Bu suçu işleyenlere 7 yıl 6 aya kadar hapis cezası uygulanması öngörülüyor.
Ayrıca, trafikte "yol kesme" eylemi tek başına bir suç olarak tanımlanıyor. Bir aracı durduran veya hareket etmesini engelleyen kişiye 3 yıla kadar hapis cezası verilebilecek. Taksirle yaralama suçunda ise basit halde ceza 2 yıla, birden fazla kişinin yaralanmasına neden olunması durumunda ise 5 yıla kadar hapis cezası olarak düzenleniyor.
BİLİŞİM SUÇLARINA KARŞI YENİ ÖNLEMLER
11. Yargı Paketi, bilişim suçlarıyla mücadeleye yönelik yeni tedbirler de getiriyor. Buna göre, fotoğraf, yüz tanıma, parmak izi veya çipli kimlik kartı gibi biyometrik doğrulama yöntemleri olmadan banka hesabı açılamayacak. Şüpheli durumlarda ilgili banka hesabı 48 saate kadar askıya alınabilecek.
Ayrıca, bir kişi adına alınabilecek GSM hat sayısına Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu (BTK) tarafından bir sınırlama getirilecek. Belirlenen sınıra uymayan kişilere ve operatörlere cezai işlem uygulanacak.
İNFAZ REJİMİNDE DÜZENLEME
Pakette, infaz rejimine ilişkin de bir düzenleme yer alıyor. "Tam akıl hastası" olan hükümlülerin, belirli bir süre sağlık kurumunda tutulmadan salıverilmesinin önüne geçilecek.
HAVAYA ATEŞ AÇMANIN CEZASI ARTIYOR
Asker uğurlaması, düğün, nişan gibi günlerde havaya ateş açmak bizim bir türlü sonlandıramadığımız bir eğlence türü olarak maalesef davranışlar görmeye devam ediyoruz. Bu eylemlerin yönelik de ceza artırımlarını öngörüyoruz.
TRAFİKTE YOL KESENE HAPİS CEZASI
Trafikte yol kesme olaylarını sıklıkla görmeye başladık. Trafikte yol kesme eylemini müstakil bir suç olarak düzenliyoruz. Bu fiiller açısından da yaptırım öngörüyoruz. Hukuka aykırı olarak bir aracı durduran, hareket etmesini engelleyen kişiye de bir yıldan 3 yıla kadar hapis cezası verilmesini öngörüyoruz.
Kişilerin can ve mal güvenliğine kast eden şehir eşkıyalarının trafikte saldırganlık fiileri bakımında caydırıcı cezaların verilmesini sağlıyor ve vatandaşlarımızın da güvenliğini üst derece sağlamaya gayret ediyoruz.
Tehlikeli faaliyet alanlarının artması, çalışma ortamlarının kalabalıklaşması, trafiğe çıkan araç sayısındaki ciddi artış sonrasında dikkat ve özen yükümlülüğüne aykırı davranışların da arttığını görüyoruz.
Taksirle yaralama suçunun ceza miktarlarını artırarak bu konuda daha caydırıcı etkin bir yaptırımı bu teklifimizde yer vermiş oluyoruz
KİRALIK ARAÇLARA YÖNELİK ÖNLEM
Taksirle yaralama suçunun miktarlarını artırarak daha caydırıcı yaptırıma teklifimizde yer veriyoruz.
Güveni kötüye kullanma suçunun konusunun, motorlu kara-deniz-hava taşıtı olması halinde verilerecek cezanın artmasını öngörüyoruz. Kiralık araçların parçalanarak satılması veya suçtan kullanılması gibi eylemlerin arttığını görüyoruz. Teklifte daha caydırıcı yaptırımlara yer veriyoruz.
BANKALARA HESAP DONDURMA İZNİ
Bilişim sistemlerinin kullanması suretiyle işlenen suçlarda ilgili banka hesabının, 48 saate kadar banka tarafından askıya alınması, ilgili muhatabın bu konuda olur vermesi halinde hesabın tekrar işleme alınmasına imkan tanıyoruz. Suçta kullanıldığı belirlenen paraya el konulması suretiyle tedbir geliştiriyoruz.
GSM HATLARINA SINIR GELİYOR
GSM hattı aboneliğinin çipli kimlik kartı ile yapılabileceğine yönelik bir standart getiriyoruz. Hat sayısına ilişkin bir sınırlama getiriyoruz. Ölen kişilere ait telefon hatlarının da üç ayda bir kontrolleri yapılacak. Aktif olmayanlar kapatılacak.
Yabancı uyruklu kişilere ait mobil hatlara belli bir standart getiriyoruz. Diplomatik ilişkiler ve yabancı misyon görevlileri bunlardan istisna olacak.
AVUKATLIK KANUNUNA DÜZENLEME
Avukatlık kanununda AYM'nin bazı iptal kararları olmuştu. Bu iptal kararları doğrultusunda Avukatlık Kanunu'nda da avukatlara yönelik uygulanacak disiplin hükümlerine de düzenlememizde yer veriyoruz.
"SUÇ İŞLEYEN AKIL HASTALARI İÇİN YENİ DÜZENLEME"
Suç işleyen akıl hastalarının rehabilite olmadan toplum hayatına katılmalarını engellemek amacıyla düzenlemeler getiriyoruz. Kısmi akıl hastalarının mahkûm oldukları cezalarını ceza infaz kurumunda infaz etmeleri ve ayrıca bu kişiler hakkında akıl hastalarına özgü güvenlik tedbirlerine hükmedilmesi hususlarına da teklifimizde yer veriyoruz.
İnternet kanunda bazı düzenlemeler yapıyoruz. Yüze karşı, gıyapta hakaret suçlarında ön ödeme kapsamına alınması ve suçların uzlaştırma kapsamından çıkarılmasını öneriyoruz.
Bölge adliye mahkemelerimizin bozma yetkisinin kapsamını genişletiyoruz. Buna göre bölge adliye mahkemelerinin hükmün gerekçe içermemesi, hüküm için önemli hususlarda mahkeme kararıyla savunma hakkının sınırlandırılmış olması durumlarında bozma kararı verilmek suretiyle daha etkin ve hızlı bir yargılama sürecini de hedefliyoruz.
Borçlunun bazı yakın kısımlarıyla yaptığı ve aksinin ispatına imkân verilmeksizin bağışlama olarak kabul edilebilen ivazlı tasarrufların aksinin ispatını mümkün kılacak şekilde yeni düzenlemelere de bu teklifimizde yer veriyoruz.
2015-2016 GSS BORÇLULARINA DİKKAT
Tabii her yıl olduğu gibi, genel sağlık sigortası prim borçlarıyla ilgili olarak asıl ve ferîlerin tahsilinden 2015–2016 yılı itibarıyla vazgeçilmesi noktasında bir teklifimizi de kanun teklifimize ekliyoruz.
Yine önemli bir düzenleme yer alıyor kanun teklifimizde. Eşitlik ilkesi, adalet sistemimizin temel taşlarından biridir. Hepinizin bildiği gibi 2020 yılında başlayan pandemi nedeniyle Sağlık Bakanlığı Bilim Kurulu’nun görüş ve önerileri noktasında Adalet Bakanlığımızca üç ayda bir süresi uzatılan, infaz kurumlarında oluşabilecek risklere karşı bazı tedbirler geliştirilmişti. Bu tedbirler kapsamında infaz kanununda bazı düzenlemeleri hayata geçirmiştik. Bu düzenlemeler, 31 Temmuz 2023 tarihi itibarıyla ceza infaz kurumlarında bulunan hükümlülere yönelik olarak son olarak uygulanmış ve bu tedbirler sona ermişti.
Özellikle vatandaşlarımız arasında “Covid 19 düzenlemesi” olarak bilinen bu düzenlemenin eşitsizliğe neden olduğu yönünde görüşler vatandaşlarımız ve siyasi partiler tarafından bizlere iletilmişti.
Şöyle ki; aynı tarihte işlenmiş olsa bile yargılamanın hızlı yapılmaması sonucunda cezası kesinleşerek ceza infaz kurumuna giren kişilerde, 31 Temmuz 2023 tarihi itibarıyla uygulanan koşullu salıverilme ve denetimli serbestlik süreleriyle ilgili olarak bu dönemde cezası kesinleşmeyen hükümlüler arasında uygulama farklılığı ortaya çıkmıştı. Biz de tüm bu görüşleri, itirazları ve beklentileri dikkate alarak Covid 19 düzenlemesinin kapsamını yeniden düzenledik.
Bu düzenlemeyle, 31 Temmuz 2023 tarihi itibarıyla kapalı ceza infaz kurumunda bulunan hükümlülerin yararlanabildiği, daha erken açık ceza infaz kurumuna ayrılma veya denetimli serbestliğe ayrılma düzenlemesinden; 31 Temmuz 2023 tarihi ve öncesinde işlenmiş suçlar nedeniyle hükümlü olacakların da yararlanabilmesi imkânını sağlıyoruz.
"3 YIL DAHA ERKEN DENETİMLİ SERBESTLİĞE AYRILABİLME İMKANI GETİRİYORUZ"
Buna göre, 31 Temmuz 2023 tarihi ve öncesinde işlenen suçlar nedeniyle: Kapalı ceza infaz kurumundan 3 yıl daha erken açık ceza infaz kurumuna ayrılabilme, Açık ceza infaz kurumundan ise 3 yıl daha erken denetimli serbestliğe ayrılabilme imkânı getiriyoruz.
31 Temmuz 2023 öncesinde hükümlülere uygulanan bu idari tedbir düzenlemesinin “suç işleyenlere” ifadesi eklenmek suretiyle yeni hükümlülere de uygulanmasıyla bir eşitlik kuralını sağlamış olacağız. Böylelikle bu uygulamayı da hayata geçirmiş olacağız.
Biz sadece oradaki eski uygulamayı, 31 Temmuz 2023 öncesi hükümlülere ilişkin düzenlemedeki kavramı, maddi içeriği neyse aynen yazdık. Biz sadece oraya bir ekleme yaptık: Mahkûmiyeti, yani hükmü kesinleşenleri değil; suç işleyenleri ekledik. Eski uygulama neyse aynısı olacak. Sadece “suç işleyenler” kavramı yenileniyor. Başka bir ekleme, çıkarma yok arkadaşlar.
"COVİD- 9 DÜZENLEMESİ BİR AF DEĞİLDİR"
Biz sadece oradaki eski uygulamayı, 31 Temmuz 2023 öncesi hükümlülere ilişkin düzenlemedeki kavramı, maddi içeriği neyse aynen yazdık. Biz sadece oraya bir ekleme yaptık: Mahkûmiyeti, yani hükmü kesinleşenleri değil; suç işleyenleri ekledik. Eski uygulama neyse aynısı olacak. Sadece “suç işleyenler” kavramı yenileniyor. Başka bir ekleme, çıkarma yok arkadaşlar.
Arkadaşlar, şunu öncelikle belirtelim Covid- 19 düzenlemesi bir af değildir. Ne genel affın içine sığar, ne de kısmi aftır. Af değildir; bunu özellikle belirtelim.
Koşullu salıverme şartları içerisinde, yani ilgili mahkûmun cezaevinde, kapalı infaz kurumundaki koşullu salıverme şartları içerisinde; bir yıllık denetimli serbestlik, kapalıdan açığa çıkma ve açıktan tahliye olma süreçleri. Biz sadece bu çerçevede süreyi üç yıla çıkartıyoruz. Bu süreyle ilgili bir düzenlemedir.
Dolayısıyla koşullu salıverme şartları yine geçerlidir, ortadadır. Bu konular, Adalet Bakanlığımızın cezaevlerindeki ve baş savcılıklar bünyesindeki idari gözlem kurullarının kanaatleriyle beraber değerlendirilecek hususlardır.
"54-55 BİN MAHKUMU İLGİLENDİRDİĞİNİ SÖYLEYEBİLİRİM"
İlk etapta, bu kanunun suç işlemeyle beraber tabii ki henüz yargılaması tamamlanmamış, kesinleşmemiş davalar da vardır. Bu devam edecek bir süreçtir. Ancak ilk etapta, yaklaşık olarak bu kapsamda şu anda cezaevinde bulunan 54–55 bin civarında cezaevinde bulunan mahkûmları ilgilendirdiğini söyleyebilirim. Önümüzdeki bir yıl boyunca da bu kademeli olarak hükmü kesinleştikçe devreye girdikçe, etkilenecek toplam sayının 80–90 bin civarında olabileceğini önümüzdeki yıllara göre düşünüyoruz.