KKTC'de kritik dönem! tv100'e özel KKTC Cumhurbaşkanı Ersin Tatar'dan dikkat çeken açıklamalar: Türkiye askerini çekerse vay bizim halimize
tv100’de yayınlanan Başak Şengül ile Doğru Yorum programında KKTC Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, tv100 Dış Haberler Müdürü Ahmet Yeşiltepe’nin sorularını yanıtladı. tv100’e özel konuşan KKTC Cumhurbaşkanı Tatar, ''KKTC'de bir değişiklik olursa Türkiye'nin garantörlüğünde, Türkiye onaylarsa olur. Türkiye'nin onaylamadığı bir şeyi Rum ve Yunanlılar, bizim buradakiler istedikleri kadar tartışsınlar, güçleri yetmez'' dedi.
This browser does not support the video element.
19 Ekim Pazar günü KKTC, Cumhurbaşkanı seçimi için sandık başında olacak. tv100 Dış Haberler Müdürü Ahmet Yeşiltepe KKTC’yi gitti. Başak Şengül ile Doğru Yorum programına konuk olan KKTC Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, tv100’e özel tv100 Dış Haberler Müdürü Yeşiltepe’ye konuştu.
KKTC Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, tv100'e özel şunları açıkladı:
''1963'ten bu yana Kıbrıs'ta iki ayrı devlet var. Diğeri tanınmış çünkü Kıbrıs Cumhuriyeti'ni gasp etmiş, Dünya da onu tanıyor. Bizi, Türkler'i silah zoruyla dışarı attılar ve umutları Türklerin kaçıp, göç etmesiydi. Olduğu gibi burası Yunanistan'ın bir parçası olacak. Ege Adası, Rodos, Girit... Bu da 13. ada. Burayı da 'Ele geçiririz' deyip bütün denizleri işgal ettikleri hayal dünyasında, Türkiye'yi kuşatarak bir Yunanistan olacak diye bir oyun oynadılar.
''TÜRKİYE HEP YANIMIZDA OLDU''
Biz direndik. Her türlü saldırı karşısında ve Türkiye'nin de desteğiyle direndik. Hala burada ambargo var. 1963'ten beri ambargo altında olan bir Kıbrıs Türkü var. Hep yanımızda Türkiye oldu. Böylece Kıbrıs Türk'ü bağımsızlığına kavuştu. Çizilen sınırlarla Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti bizim vatanımız.1974'ten bu yana biz kendi bölgemizde, onlar kendi bölgelerinde. Masaya çeşitli planlarda çözümler geldi. Hemen hemen hepsine 'evet' dedik. Sırf iyi anlaşma olsun diye.
''BİR YANLIŞ YAPTILAR VE BU YANLIŞ DEVAM ETTİRİYORLAR''
20 sene oldu. Kıbrıs Türkleri yüzde 60 'evet' dedi, onlar yüzde 76 'hayır' dedi. Bize de 'yeter ki evet deyin' dendi. En azından bu ambargoları kalkacak diye. Rumlar 'hayır' dedi mükafatlandırıldılar ve Avrupa Birliği'ne girdiler. Biz 'evet' dememize rağmen ambargoları kaldırmadılar. Bize büyük bir yanlış yaptılar ve bu yanlış devam ettiriyorlar.
''TÜRKİYE'NİN BURDA GEÇMİŞİ, TARİHİ VAR''
Biz Kıbrıs Cumhuriyeti'nin kurucu ortağı olarak, tabi öncesinde Osmanlı Devleti'nin bir parçasıydı burası 350 sene. Hiç böyle uzun bir dönem yoktu bu adada. 1978'lerde 70 - 80 bin nüfus vardı. İngiliz döneminde nüfus 400 bin oldu. Şimdi ise nüfus 800 bin ama bir milyon değil. Bu bir milyon olmayan nüfus AB üyesi. Avrupa neresi, bura neresi? 2004 sonrasında bir karar almışlar bir kararla alıyorlar AB'ye. Türkiye buraya 60 kilometre. Türkiye'nin burda geçmişi, tarihi var. 350 sene yakın Osmanlı dönemi var. Siz kimsiniz burayı alıyorsunuz. Yani bu kadar büyük bir haksızlık var''
''BİR DEĞİŞİKLİK OLURSA TÜRKİYE ONAYLARSA OLUR''
''Pazar günü yapılacak olan seçimin farkı nedir?'' diye soran Yeşiltepe'yi, KKTC Cumhurbaşkanı Ersin Tatar şu şekilde yanıtladı:
Uzun yıllardır siyasetin içinde Türkiye ile iyi ilişkiler içerisinde. 5 yıl önceki seçim deminde biz ve arkadaşlarımız, 'Artık bu seçim mashar oldu. Bunlar alınan kararları kabul etmediler. 2017 bir önceki Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı'nın her türlü taviz mahiyetinde yaptıkları ve ilk defa Türkiye'ninn garantörlüğünde masaya getirdiler. Ben hep söylerim, 'Bir değişiklik olursa Türkiye'nin garantörlüğünde, Türkiye onaylarsa olur' diye. Türkiye'nin onaylamadığı bir şeyi istediğiniz kadar siz, Rum ve Yunanlılar bizim buradakiler istedikleri tartışsınlar, güçleri yetmez. 2017 yılında Türkiye garantörlüğünde tartışmaya açıldı. yine olmadı Rumlar kaçtı gitti. Türkler bir Federasyon kurmayı kabul etmediler''
''TÜRKİYE ADADAN ÇEKİLİRSE VAY HALİMİZE''
''Esasında Rum'um istediği Bileşik Kıbrıs'tır. Özellikle AB içerisinde serbest, dolaşım, yerleşim, serbest sermaye her türlüsüyle, nüfusu da daha çok olduğu için böyle istiyorlar. Türkiye'nin de bu federal anlaşmada ön koşul olarak Türkiye adadan gidecek, askerini çekecek. Türkiye adadan ayrılırsa, askerini çekerse vay bizim halimize. Çünkü AB içerisinde kuzeyi koruyamayız. Rumlar Kuzey'e de gelip yerleşirler.
Çok kısa bir sürede Rumlar mahkemede, buradaki mülklerinin peşine düşerler. Buranın ekonomisini darmadağın edecekler ve sermayesiyle gelip burada mal, mülk alacak. Zaten eskiden beri burada çok Rum var. O mallarla bizi çıkartıp kendileri yerleşemeye çalışacaklar ve Avrupa Birliği İnsan Hakları mahkemelerine gidecekler. Biz de darmadağın olacağız ve zaman içerisinde asimile olacağız.
''NE OLURSAK OLALIM BİZ RUMLARLA ANLAŞMALIYIZ' DEDİĞİN ANDA UCUZA GİDERSİN''
Yeşiltepe'nin ''19 Ekim'deki seçim bunun seçimi mi?'' sorusunu KKTC Cumhurbaşkanı Tatar şu şekilde yanıtladı:
''Benim karşımdaki kişi yıllardır Federasyonu savunan biri. 'Ne olursak olalım biz Rumlarla anlaşmalıyız' dediğin anda ucuza gidersin. Rum der ki, 'Bunlar muhtaçtır illa anlaşmak istiyorlar' derler ve verdikleri teklifler de o kadar düşük olur. Çaresiz görürler, ekonomik olarak da perişandılar derler ve bizim imkanlarımızı bir bakıma sıfırla çarparlar.
''TÜRKİYE BURAYA ÇOK ŞEYLER KAZANDIRDI''
AB gözünü Kuzey'e dikti. Türkiye'nin geçmiş tarihini, varlığını fedakarlığını hatta Türkiye 60 kilometre Anamur'dan su getirdi. Büyük bir projedir. Türkiye buraya çok şeyler kazandırdı. Çok fazla fedakarlıkları ve şehitleri vardır. Büyün bunlara rağamen AB tamamiyle Rumlarla, Rumcularla bizi içten vurmaya çalışıyorlar. Dernekler üzerinden, çeşitli organizasyonlar, her türlü destekler ve buradaki Kıbrıs Türkü'nün birlik ve beraberliğin bozmak için nifak tohumu sokuyorlar.
En önemlisi seçimi kazandıktan ve iki devletli olduktan sonra Türkiye Cumhuriyeti tamamen destek verdi ve iş o dereceye geldi ki, Cumhurbaşkanı Erdoğan Birleşmiş Milletler Genel Kurulu'nda dördüncü kez Kıbrıs Türkü'nün tanınması gerektiğini söyledi''
''BM KONSEY KARARI 'TAVSIYE KARARI'DIR''
Yeşiltepe, KKTC Cumhurbaşkanı Tatar'a, ''Peki rakibiniz neden ısrarla federasyonu savunuyor? İki devletli çözüm önerinizi rasyonel bulmuyorlar mı?'' diye sordu. Tatar soruyu şu şekilde yanıtladı:
''Tanınmayacağımızı düşünüyorlar. Onun içni öyle bir imaj oluşturuyorlar ki Rumlara, illa biz federal bir çözüme muhtacız. BM Konsey kararı 'tavsiye kararı'dır. Tavsiyeyi dinlerim dinlemem. Artık dünya değişti, koşullar değişti ve yıllardırç ırpınıyoruz anlaşmaya varmak için. Anlaşamya varmıyor, ortalığı kabul etmiyorlar. Ben neden peşinden koşayım?
Bu tarafta rakamlara baktığımızda Türkiye'nin desteği ve bizlerin çalışmasıyla her türlü Kıbrıs Türkleri'nin İngilizlerin Avusturya'dan 80 yıl evvel buraya gönderdiklerine rağmen burada bir ekonomi yaratıldı. Turizim sektörü, emlak, üniversiteler... Kendi kendine yetiyor. Burası bekeretlidir.
''TANINMAK İÇİN HER YERE GİTTİM''
(Tanınmak için) Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın desteğiyle daha önceden hiç gidemediğimiz yerlere gittim. Avusturalya'dan hiç vize alamazdık. Avusturalya'ya bile gittim. Her yere gittim.
''FEDERASYON BİZİM SONUMUZ DEMEKTİR''
Federasyon bizim sonumuz demektir. Özellikle AB içerisinde kurallar değişti. Federasyonu konuşmanın anlamı yok. Bunu 19 Ekim'de sandığa gidecek seçmen de öğreniyor. Türkiye Cumhuriye Cumhurbaşkanı Erdoğan dünya lideridir. BM'de 'iki devlet' diyor. Türkiye 18 Temmuz 2024'te yani 15 ay önce TBMM 'iki devlet' dedi.
Şimdi benim ana vatanım, garantör ülkem, bu bölgenin tartışmasız en güçlü ülkesi, 'Ben artık Federasyon görüşmelerine sıcak bakmıyorum, benim işim bitmiştir' diyerek iki devlet mesajı veriyor. Bütün dünyanın önünde Cumhurbaşkanı, 'Tatar'ın savunduğu siyaseti tamamiyle destekliyoruz' dedi. Benim katıldığım diğer toplantılarda da Sayın Hakan Fidan'da Türkiye Cumhuriyeti adına 'Sayın Tatar'ı destekliyoruz' demiştir.