Anadolu'da 100 metrekare evin maliyeti 1 milyon lira

0:00/ 0:00

Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Mehmet Özhaseki ile dün beraberdik.

Ankara’daki gazeteci arkadaşlarımızla toplantıya katıldık.

Kendisine sorularımızı sorduk. Malum gündem elbette deprem bölgesiydi.

Aslında Bakan olmadan önce de Özhaseki ile deprem bölgesinde görüşmüştük.

Depremin merkez üssü Elbistan'a daha ilk haftalarda “Kayseri Çarşısı” yapılmış, insanlar için toplanacak sosyal ve ticari bir alan oluşturulmuştu.

Depremzedelerle görüşmek için çarşıya girdiğimde Mehmet Özhaseki, bir konteynerin dibinde vatandaşlarla hasbihal ediyordu.

Şimdi de Bakan olarak bölgede...

“Yapılmışı” herkes devam ettirir, ama “yıkılanı” herkes yapamaz. Özhaseki yıkılanı yapan, yere düşeni ayağa kaldıran bir isim; Allah kolaylık versin…

Bakan Özhaseki'nin toplantıda anlattıkları özetle şöyle:

- Depremzedelerin “Yerinde Dönüşüm” projesine başvurular pazartesi başladı. 38-40 saat anca geçti, müracaat eden vatandaş sayısı 36 bin 825. Neredeyse saatte bin kişi müracaat ediyor. Demek ki doğru işler yapıyoruz ki vatandaş da hızla müracaat ediyor.

- İstanbul’un depreme hazırlığı konusunda bir birim kuracağız. Kaybedecek bir saniyemiz bile yok. Ve deprem de üzerinden siyaset yapılacak bir durum değil. Geçenlerde Ekrem Bey de geldi. Onunla da konuştuk. İlçe belediye başkanı arkadaşlarımızla da bir araya geldik. Prensipte anlaştık. Haftaya çalışmalara başlıyoruz.

- Gerek Hatay’da gerekse Kahramanmaraş, Adıyaman, Malatya’da seri toplantılar yaptım. Orada Cumhuriyet Halk Partili milletvekili arkadaşları da davet ettim. Belediye başkanlarını da davet ettim, sivil toplum örgütlerini de davet ettim. Biz o bölgelerle ilgili birtakım planlamalar yaptık.

- Bizim “Yerinde Dönüşüm” için iki tane zorunluluğumuz var. Bir, vatandaş yerinde kalmak istiyor, evini yeniden yapmak istiyor. İkincisi de elimizde 850 bin konutluk rezerv alan yok. Bunun için de bir mecburiyet olarak biz Yerinde Dönüşüm projemizi şekillendirdik. Vatandaşlar da bunu olumlu karşıladılar. Aslında düşündüğümüz şuydu; 100 metrekarelik bir evin şu andaki Anadolu’da yapım maliyeti 1 milyon lira gibi. Metrekaresi 10 bin lira gibi gözüküyor. O zaman biz bunun yarısını verelim, yarısını da kredilendirelim istedik. Evet, yarısını 100 metrekarelik bir ev için hibe olarak veriyoruz, yarısını da kredilendiriyoruz. Bütün kredilerin ödemesi iki yıl inşaat süresince ödemesiz, sonra 10 yıl ödemeli. Ama sıfır faizle. Sanki vermiş olduğumuz 1 milyon lira vatandaşa tamamı hibe gibi gözüküyor. Eğer yıkılan evi 150 metrekareden fazla ise kredi miktarını 800 bine çıkarıyoruz. Dükkânlar için ise ayrı bir sistem var.

 - Bu projenin şehirlere müthiş bir faydası var. Ekonomi canlanacak. Yereldeki mimar ve mühendisler hareketleniyor, istihdam artıyor. İnşaat malzemesi çevredeki esnaftan alınıp yerelden imal ettiriyorlar.

- O bölgelerde dört kırmızı çizgimiz var. Birincisi fay kırıklarının olduğu yerde konut yapmaya izin verilemeyecek. İkinci olarak dere ve sel yataklarının olduğu yerlerde yapılaşmaya müsaade edilmeyecek. Üçüncüsü zemin sıvılaşmasının olduğu zeminlerde de yapı yasağı var. Son olarak ise, mimarlık ve mühendislik işlerinin yapım aşamasında sıfır tolerans uygulanacak.

- Müracaatları da vatandaşlarımız e-Devlet üzerinden yapabilecekler. ALO 181’den vatandaşlarımız her türlü bilgiyi alabiliyorlar. Gezici tırımız da sokaklarda gezerek her türlü bilgilendirmeyi sağlıyor.

- Yapım ve Dönüşüm ofislerinde başvuruları 17 Haziran Pazartesi saat 14-15.00 gibi açtık. Aradan 38-40 saat anca geçti. Şu an müracaat eden vatandaş sayısı 36 bin 825. Neredeyse saatte bin kişi müracaat ediyor. Demek ki doğru işler yapıyoruz ki vatandaşlarımız da hızla müracaat ediyor.

- İstanbul'da 5,8 milyon civarında bağımsız birim var. Bunun 1,5 milyonu riskli gözüküyor. Ama 600 bin konut ilk etapta çok daha riskli ve yıkılabilecek bir yapı olarak gözüküyor. Bizim bir an önce 600 bini akabinde ikinci sırada da riskli gözüken 1,5 milyon yapıyı dönüştürmek gibi bir mecburiyetimiz, zorunluluğumuz var. Şu anda 39 ilçede de 188 alanda kentsel dönüşüm yapılıyor.

SON SÖZ: Buraya kadar Bakan Özhaseki’nin sözlerini verdim. Şahsi kanaatim ise Özhaseki’nin bu işi başaracağı yönünde… Bakan Yardımcısı’nın biri toplantıda yoktu. Çünkü Özhaseki kendisine Bakan Yardımcılığı teklif ederken, “Altı gün deprem bölgesinde kalacaksın, bir gün izin kullanacaksın” şartı koşmuş. Bakan Yardımcısı da “Gerekirse aylarca aralıksız kalırım” demiş. O Bakan Yardımcısı’nı, Vedad Gürgen’i ayrıca tebrik ederim. Ekip işi önemli, Bakan Özhaseki’nin yanında bir de yıllara dayanan tecrübesiyle Refik Tuzcuoğlu var. Deprem bölgesini ayağa kaldırma hususunda tüm ekibe başarılar dilerim.