Çin'in güneyinde karanlık bir restoranın duvarında sinsice süzülürken görülen canlı bilim insanlarının dikkatinden kaçamadı. Değişik bir görünüme ve dokuya sahip olan bu iri gözlü ufak yaratık bilim dünyası için yeni bir tür. Hakkında detaylı araştırma ve analizler hız kesmeden başlatıldı.
YENİ BİR TÜR KEŞFEDİLDİ
Restorantın duvarına el feneri tutan bir bilim adamı, hayvanın duvardaki bir yarığa doğru sürünmesini izledi ve yeni bir tür keşfetti.
Hakemli dergi ZooKeys'te 16 Nisan'da yayınlanan bir araştırmaya göre araştırmacılar, bölgedeki sürüngenleri ve amfibileri araştırmak için 2014 yılında Yunnan Eyaletinin bir köyünü ziyaret etti.
ALTI KÜÇÜK KERTENKELE
Araştırmaya göre, gece yapılan araştırmalar sırasında araştırmacılar bir restorana girdiler ve duvara tünemiş altı küçük kertenkele buldular.
Araştırmacılar hayvanları yakaladılar ve daha yakından incelediklerinde yeni bir tür keşfettiklerini fark ettiler: Hemiphyllodactylus gengmaensis veya Gengma ince geko.
Çalışma, Gengma ince kertenkelelerinin yaklaşık 2,6 inç uzunluğunda "küçük" olarak kabul edildiğini söyledi. Gece kertenkelelerinin "sağlam" gövdeleri, "üçgen" kafaları ve "büyük" gözleri vardır.
KAHVERENGİ ÇİZGİLER
Fotoğraflar, korunmuş birkaç Gengma ince gekosunun ten rengi kahverengi rengini gösteriyor. Gekoların sırtlarında "ağa benzer bir desen oluşturacak şekilde birbirine bağlanan koyu kahverengi çizgiler" bulunur.
ÇATLAKLARLA DOLU
Araştırmacılar, bir restoranın "sert", çatlaklarla dolu duvarlarında Gengma ince kertenkelelerinin bulunduğunu söyledi. "Bir el feneriyle aydınlatıldığında hayvanlar hızla yarıklara doğru sürünüyordu."
ŞU ANA KADAR RASTLANMADI
Araştırmacılar, yeni türe, keşfedildiği Gengma Dai ve Wa Özerk İlçesi bölgesinden ve şu ana kadar bulunduğu tek bölgeden adını verdiklerini söyledi. Bu ilçe, Pekin'in yaklaşık 2.000 mil güneybatısındaki Yunnan Eyaletinde ve Myanmar sınırında yer alıyor.
DNA ANALİZİ
Çalışma, yeni türün pul deseni, vücut şekli, boyutu ve rengiyle tanımlandığını söyledi. DNA analizi, yeni türün diğer ince gekolardan yaklaşık %10 oranında genetik farklılığa sahip olduğunu ortaya çıkardı