Faik Öztrak'tan o soruya net yanıt: Genel Başkanımızın böyle bir ifadesi yok, bu yapılan gazetecilik değildir, ayıptır!

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun ABD’deki kamuoyuna yansımayan 8 saatine ilişkin soruya CHP Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Faik Öztrak, "Genel Başkanımızın böyle bir laf söylediğini nereden duymuşlar. Genel Başkanımızın böyle bir ifadesi yok. Bu soruyu gönderenlerin her şeyden önce gazeteci olması beklenir. Böyle bir soruyu birleri eline tutuşturduğu anda en azından bunun doğruluğunun soruşturulması lazım. Bu yapılan gazetecilik değildir, ayıptır" dedi.

Faik Öztrak'tan o soruya net yanıt: Genel Başkanımızın böyle bir ifadesi yok, bu yapılan gazetecilik değildir, ayıptır!

CHP Merkez Yönetim Kurulu (MYK), Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu başkanlığında toplandı. Toplantıya ilişkin açıklamada bulunan Parti Sözcüsü Öztrak, Amasra'daki maden ocağında meydana gelen patlamada hayatını kaybedenlere Allah'tan rahmet, ailelerine sabır diledi. Maden kazalarının toplumda travma yaratan büyük facialar olduğunu ifade eden Öztrak, 2003’ten bu yana 2 bini maden emekçisi olmak üzere 30 bin işçinin "iş kazası" denen "iş cinayetlerinde" yitirildiğini belirtti ve iktidarın 20 yıldır işçinin hayatını tehlikeye atan eksikleri gidermediğini öne sürdü.

"Bu faciayı unutturmayacağız"
Amasra'daki maden ocağında meydana gelen patlamaya ilişkin Öztrak, "Hiç eğip bükmeyin, bu korkunç bir cinayettir ve biz CHP olarak, o anaların, babaların, eşlerin, çocukların, güzelim bebeklerin adına sorumluların peşini bırakmayacağız. Bu faciayı unutturmayacağız. Hesabını soracağız." dedi. Öztrak, Sayıştayın patlamanın yaşandığı müessese için hazırladığı 2019 denetim raporunda bugün olanlar için açıkça uyarılarda bulunulduğunu, müessesede üretimi olumsuz etkileyen başlıca etkenlerin sayıldığını ifade etti. Sayıştayın görevini yaptığını söyleyen Öztrak, "Enerji Bakanı, Sayıştayın 2019'daki bu uyarı ve önerileri için bugüne kadar acaba ne yaptı?" diye sordu.

"İlk dokuz ayda bütçeden faiz ödemesi 207 milyar lira"
Hükümetin ekonomi politikasını eleştiren Öztrak, "Erdoğan milletimize '2023’te ilk 10 ekonomiden biri olmayı' vadetmişti. Önümüzdeki yıl bıraktık ilk 10'u, ilk 20'den düşmenin sınırında geziyoruz." dedi. Merkez Bankasının yılın sekiz ayında nereden geldiği bilinmeyen döviz girişinin 28 milyar doları aştığını açıkladığını ifade eden Öztrak, "Bu ülkede 1992'den 2011'e kadar sıfır etrafında dalgalanan kaynağı belirsiz finansman giriş-çıkışı 2011'den sonra sistematik bir şekilde artmış. Birikimli rakam 79 milyar doları aştı. Bu paralar kimin? Hırlının mı, hırsızın mı? Rüşvetçilerin mi? Milletten neyi saklıyorsunuz?" şeklinde konuştu.

"Sadece 9 ayda bu saydığım 3 kalemden milletimize çıkan fatura 311 milyar lira"
Öztrak, bugün eylül ayı bütçe rakamlarının açıklandığını belirterek, "Yılın ilk 9 ayında bütçeden yapılan faiz ödemesi 207 milyar lira olmuş. Kur Korumalı Mevduat diyerek, dövize endeksledikleri mevduatlar için ödenen paralar var. Aslında bu adına faiz denmeyen faiz. Bunun tutarı da 85 milyar lira olmuş. Bir de dolarlı avrolu garantilerle milletin kesesinden yandaşların kasasına aktarılanlar var. Milletin geçmediği köprü, uçmadığı havaalanı, geçmediği tünel, karayolu için... Bu yılın ilk 9 ayında 'Bir kuruş harcamadan yaptık' dedikleri ballı ihaleler için ödedikleri garanti parası 19 milyar lira. Sadece 9 ayda bu saydığım 3 kalemden milletimize çıkan fatura 311 milyar lira. Buna karşın aynı dönemde çiftçiye verilen destek 30 milyar lira. Halkbanktan esnafa verilen destek 7 milyar lira. Hükümetin hatalarıyla ezdiği milletimize verilen sosyal destekler ise 31 milyar lira. Hepsini toplarsanız 70 milyar lira bile etmiyor. Faiz lobilerine, döviz baronlarına ve yandaş müteahhitlere aktarılan paranın dörtte biri bile değil." dedi. 

Dezenformasyonla mücadele düzenlemesi
TBMM'de kabul edilen "dezenformasyonla mücadele düzenlemesi" olarak bilinen Basın Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun'a değinen Öztrak, hükümetin görülmemiş bir "sansür yasası" getirdiğini öne sürdü. Öztrak, sözlerini "Biz bu ucube yasayı iptal istemiyle Anayasa Mahkemesine elbette taşıyacağız. Ancak bu iptal isteminin karara bağlanmasının seçim sonrasına kalacağı yönünde duyumlar alıyoruz. Bu, Anayasa Mahkemesi için de büyük bir samimiyet sınavıdır. Anayasa Mahkemesi ya seçimin adil ve güvenli olmasını ciddi bir biçimde sakatlayan bu yasayla ilgili iptal istemini ivedilikle görüşerek, karara bağlamalı veya da bu sansür yasasını karara bağlayana kadar 29. maddesinin yürütmesini durdurma kararı vermelidir. Anayasa Mahkemesinin temel görevi, demokrasimize, fikir ve ifade özgürlüğüne, seçim adaletine vurulmak istenen darbeyi bertaraf etmektir." diyerek sürdürdü.

"Genel Başkanımızın böyle bir ifadesi yok"
Kılıçdaroğlu’nun ABD ziyareti sırasında kamuoyuna yansımayan 8 saatlik süreçte nerede olduğuna, kimlerle görüştüğüyle ve hamburger yiyip yemediğiyle ilgili bir gazeteci tarafından kendisine yöneltilen soruyu cevaplayan Öztrak, tepkiyle yanıt verdi. Öztrak, "Genel Başkanımızın böyle bir laf söylediğini nereden duymuşlar. Genel Başkanımızın böyle bir ifadesi yok. Bu soruyu gönderenlerin her şeyden önce gazeteci olması beklenir. Böyle bir soruyu birleri eline tutuşturduğu anda en azından bunun doğruluğunun soruşturulması lazım. Bu yapılan gazetecilik değildir, ayıptır” dedi.

"Ankaralılara hizmet çabası içinde değildirler"
"Ankara Büyükşehir Belediye Meclisi, Ankara'da su fiyatlarına yüzde 50 oranında indirim yapılmasına karar verdi. Belediye bu kararla ASKİ'nin ciddi şekilde zarara uğrayacağını açıkladı. Bu konuya ilişkin değerlendirmeniz nedir?" sorusu üzerine Öztrak, "AK Parti'li Belediye Meclis üyelerinin suya indirim talebi iyi niyetli değil, art niyetlidir. Bir kere yaptıkları her şeyden önce suçtur. Bunu ben söylemiyorum, 4736 sayılı kanunun 1'inci maddesi bunu açıkça ortaya koyuyor. Ankara Büyükşehir Belediye Meclisinde Cumhur İttifakı'na mensup üyelerin gözleri o kadar dönmüştür ki, suç işlediklerinin farkında bile değildirler. Belediyelerin gelirlerini düşürerek hizmet edemez hale getirmeye uğraşmaktadırlar. Sarayın talimatıyla belediyeyi zarara uğratarak belediyenin Ankaralılara yapacağı sosyal yardım ve hizmetlere ayrılan kaynağı kesme çabası içindedirler, Ankaralılara hizmet çabası içinde değildirler." ifadelerini kullandı.