Cumhurbaşkanı Erdoğan'dan önemli mesajlar

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "Yapacağım konuşma adeta 2023’ün bir manifestosu olacaktır” diye açıklama yaptığı, Ak Parti 7.Olağan Büyük Kongresi'nde, önemli açıklamalarda bulundu.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "Yapacağım konuşma adeta 2023’ün bir manifestosu olacaktır” diyerek açıklamasında bulunduğu, Ak Parti 7.Olağan Büyük Kongresi'nde önemli açıklamalarda bulunuyor. Erdoğan, "Dünyada böyle bir siyasi parti yok" diyerek, üye kayıt sayılarının 13,5 milyona ulaştığını söyledi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, paralarının değerini korumak isteyen vatandaşlar için, ellerindeki döviz ve altını çeşitli finans araçlarına yatırarak ekonomiye kazandırmaları çağrısında bulundu.

Divan üyeleri belli oldu

Divan Başkanlığına Ali İhsan Yavuz, başkan yardımcılığına Fatih Şahin, divan üyeliklerine ise; Özlem Zengin, Ayşe Keşir, Eyyüp Kadir İnan, Uğur İbrahim Altay, Seher Ünal, Ekrem Olgaç ve Belgin İba seçildi.

Erdoğan'ın konuşmalarından satır başları:

Bugün yapacağımız tüzük tadilatıyla, 50 kişilik bir MKYK değil 75 kişilik bir MKYK ile yola devam edeceğiz.

Hangi inançtan, hangi kökenden, hangi mezhepten, hangi meşrepten olursa olsun bu ülkenin 84 milyon insanının hepsini selamlıyorum. Biz, bugüne kadar hangi mücadeleyi yürütmüşse, hangi başarıları kazanmışsak, hepsini de işte bu iman, işte bu inanç, işte bu azim sayesinde gerçekleştirdik.

Biz fanilerin elbette hatası ve eksiği olmuştur, olacaktır. Önemli olan istikameti doğru, kalbi ferah, yüreği sağlam, azmi güçlü tutmaktır. Hangi partiden olursa olsun Cumhur İttifakı'na destek olan her bir kardeşime ayrı ayrı teşekkür ediyorum.

Bizimle yürüdükleri için şükranlarımı sunuyorum. Türkiye'yi önce 2023 hedeflerine ardında da 2053 vizyonuna inşallah bu ittifakla kavuşturacağız. 

Ekim 2003'teki ilk olağan kongremizde 'Her Şey Türkiye İçin' diyerek yola çıkmıştık. Kasım 2006'daki ikinci kongrede 'Türkiye'nin Partisi Türkiye'nin Lideri' diye milletle kucaklamıştık.  Geçmişimizi hakkıyla bilmeden, bugünün hakkını vermeden, geleceği inşa edemeyiz. Tek parti faşizminden darbe ve vesayet cenderesine, bunların yol açtığı siyasi, sosyal, ekonomik krizlerden, bölgesel ve küresel tehditlere kadar nice zorlu mücadeleyi, yine aynı anlayışla yürüttük. 

Ülkemizi ve milletimizi, sürekli kendi iç sıkıntılarıyla meşgul ederek, son iki asırdır bu tür köklü değişimlerin dışında tutanlar, yine aynı oyunun peşindeler. Ama bu defa başaramayacaklar. Çünkü bu defa farklı bir Türkiye var. 

Bu defa sadece elindekilere sahip çıkmakla yetinmeyen, yeni küresel siyasi ve ekonomik düzende hak ettiği yeri alma kararlığını 2023 hedefleriyle, 2053 vizyonuyla, 2071 idealiyle gösteren bir Türkiye var. Bu defa üzerinde asırlardır sahnelenen senaryoları yırtıp atan, bilhassa da son 8 yıldır önüne kurulan tuzakları birer birer yıkıp geçen, hedeflerinden asla kopmayan bir Türkiye var. Türkiye’yi yeni küresel siyasi ve ekonomik düzenin asli unsurlarından biri yapmakta kararlıyız. Uzunca bir süredir takip ettiğimiz rotamızın adı olan 2023 hedeflerimizi yeni bir başlangıç haline dönüştürerek 21’inci yüzyılı ve ötesini kuşatacak büyük ve güçlü Türkiye’yi inşa ediyoruz. 

Türkiye ne zaman demokrasi ve kalkınma hamlesine girişse karşısına içeriden ve dışarıdan nice engeller çıkartıldı. Rahmetli Menderes’in ve rahmetli Özal’ın çabalarıyla, rahmetli Erbakan ve rahmetli Türkeş’in dirayetli duruşlarıyla elde edilen kazanımlar bizi ancak 2000’lerin başına kadar getirmeye yetebildi. AK Parti iktidara geldiğinde karşımızda her şeyiyle tel tel dökülen bir ülke vardı. Demokrasimiz yaralıydı, kalkınmamız eksikti, huzurumuz kaçıktı, ama hamdolsun inancımız ve umudumuz dipdiriydi. AK Parti, milli iradenin üstünlüğünü tam manasıyla tesis ederek Türkiye’de demokrasiyi güçlendirdi.

İktidara geldiğimizde ülkemizi eğitim, sağlık, güvenlik ve adalet üzerinde kalkındıracağımızın sözünü vermiştik. Önce eğitim dedik ve bütçede önceliği her zaman bu alana verdik. Milli Eğitim bütçesini 2002’deki 7,5 milyar lira seviyesinden aldık, 2021 yılı itibariyle 147 milyar liraya çıkardık. Bugüne kadar toplam 693 bin öğretmenimizin atamasını gerçekleştirdik. Üniversite sayımızı 76’dan 207’ye, üniversite öğrencisi sayımızı 1,5 milyondan 8 milyonun üzerine çıkardık. 

Üniversiteye girişteki okul katkı puanlarını, katsayı farklılıklarını, üniversite harçlarını kim kaldırdı? Biz kaldırdık. Bay Kemal siz kaldırmadınız. Bağırıp çağıranlar önce o harçları kim kaldırdı, bunu sormaları lazım. 

Sporda ülke genelinde 32 stadyumun yapımını tamamladık, 10 tanesinin inşası, 4 tanesinin de proje ve ihale çalışmaları sürüyor.

Sağlıkta halkımıza daha iyi hizmet vermek için 378 binden devraldığımız sağlık çalışanı sayımızı, bugün 1 milyon 177 bine ulaştırdık. Bunları biz yaptık Bay Kemal... Adana'nın hal çadırını hastane yapmadık biz. Hal çadırı başka bir şey, hastane başka bir şey. Milleti bunlarla aldattınız.

Bangladeş'te bir sahra hastanesi yanmış, Allah'tan ölüm yok. Hemen talimatı verdik. Bangladeş'te sahra hastanesi yapıyoruz. Bunun yanında ciddi sayıda konutlar yanmış, bunları da biz inşallah İçişleri Bakanımız AFAD'la takibini yapmak suretiyle AFAD bu konutları yapacak, inşallah Bangladeşli kardeşlerimize bunları ulaştırmış olacak. Bay Kemal, bunlar Erdoğan'ın reklamı değil, Türkiye ve Türk milletinin tanıtımıdır. 

Adalet en çok hassasiyet gösterdiğimiz alanlardan biridir. İktidara geldiğimizde 9 bin 349 olan hakim ve savcı sayısı, FETÖ’cü hainlerin yol açtığı tahribata rağmen bugün 21 bin 651’e ulaştı. Şu anda muhteşem bir Yargıtay binası inşa ediyoruz ki dünyada eşi benzeri yok. Merdiven altı adalet dağıtımı vardı ya bir zamanlar. Artık bunlar yok. Bu yıl Yargıtay Adli binasını yeni binasında inşallah açmış olacak. Son olarak da geçtiğimiz haftalarda İnsan Hakları Eylem Planı'mızı milletimizin takdirine sunduk. Ayrıca milletimizi yeni ve sivil Anayasa ile buluşturmak için çalışmaya başladık. 

Askerlerimiz sınırlarımızda, emniyet teşkilatımız şehirlerimizde, jandarmamız kırsalda, sahil güvenliğimiz kıyılarımızda, istihbaratımız her yerde, milletimizin huzuru için gece gündüz görev yapıyor. PKK başta olmak üzere tüm terör örgütlerini hezimete uğratarak ülkemiz sınırları içinde eylem yapamaz hale getirdik. Gabar'da, Cudi'de, Tendürek'te hamdolsun askerimiz, jandarmamız, polisimiz yaptıkları mücadele ile bugüne kadar görmedikleri hesabı ödediler, ödüyorlar ve ödeyecekler. Bunlar tabi durup dururken olmadı. 

Muhtarlarımızın vatandaşlarımıza daha etkin hizmet verebilmelerini sağlayacak mekanizmaları kurarken, muhtarlarımızın özlük haklarında çok önemli iyileştirmeler yaptık. Bay Kemal ne diyor, 'Onlara biz birer de özel kalem atayacağız' diyor. Gayet anlamlı bir şey... Eğer gelirsen atamasını yaparsın. Biz muhtarlarımıza destekleri verdik, veriyoruz. 

Ulaştırmada Osman Gazi Köprüsü, Yavuz Sultan Selim Köprüsü, Nissibi Köprüsü, Avrasya Tüneli, Marmaray, Ilgaz 15 Temmuz İstiklal Tüneli, Erkenek, Cankurtaran, Sabuncubeli, Ovit Tünelleri gurur abidesi projelerimiz olarak gönlümüze yerleşmiştir. 

Milletimizi yeni ve sivil anayasa ile buluşturmak için çalışmalara başladık.

Sadece bu yıl tarıma yapacağımız yardımın miktarı 24 milyar liradır. Türkiye’nin, iklim şartları sebebiyle üretimi sınırlı olan birkaç ürün dışında, tarımda dışa bağımlılığı kesinlikle söz konusu değildir. Geçtiğimiz 19 yılda tarla ve sebze üretimimiz yüzde 20, meyve üretimimiz yüzde 67, süt ve et üretimimiz iki katına yakın artış göstermiştir.

Orman varlığımızı 20,8 milyon hektardan 22,9 milyon hektara, 175 olan korunan alan sayımızı 616’ya, 16 olan tabiat parkı sayımızı 250’ye çıkardık. Barajlarımızın sayısını 276’dan 600 ilaveyle 876’ya, içmesuyu tesislerimizin sayısını 84’ten 262 ilaveyle 346’ya, sulama tesislerimizin sayısını 1.764’ten 1.457 ilaveyle 3 bin 221’e ulaştırdık.

Ülkemize gelen turist sayısı 2002 yılında 13 milyon iken bu rakamı 52 milyona, turizm gelirimizi de 35 milyar dolara kadar çıkardık.

Salgın sebebiyle geçtiğimiz yılı 16 milyon turist ve 12,4 milyar dolar turizm geliriyle kapatmış olsak da, inşallah önümüzdeki dönemde 75 milyon turist hedefimize doğru ilerlemeyi sürdüreceğiz.

Gelin; ideolojik, zümrevi ve kişisel tüm bagajlarımızı, duvarlarımızı, şerhlerimizi bir kenara bırakarak, Türkiye’yi en az bir asır boyunca taşıyacak lafza ve ruha sahip yeni bir Anayasaya kavuşturalım. Biz buna varız ve hazırız. Yeni Anayasa sürecinin ülkemize ve milletimize
şimdiden hayırlı olmasını temenni ediyorum.

Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi başta olmak üzere, küresel yönetim mekanizmalarındaki dengesizlikler ve adaletsizlikler, beraberinde ataleti ve güvensizliği de getiriyor. Biz, bu mekanizmaların tamamını kapsayan bir reformun süratle hazırlanarak, yürürlüğe konulmasını teklif ediyoruz.

Yeni küresel güvenlik sistemi 5 daimi üyenin menfaati yerine; kıtaları, bölgeleri, inançları ve ortak çıkarları temsil edecek şekilde inşa edilmelidir. Aksi takdirde sistemin sorunlara çözüm üretmesi ve geniş bir meşruiyet zeminine oturması mümkün değildir.

Salgın sürecindeki gelişmeler, bu tespitin doğruluğunu ve ülkemizin haklılığını bir kez daha teyit etmiştir.

Güven ve istikrarı kendisi yanında tüm dünya için de isteyen bir ülke olarak, salgın sonrasına var gücümüzle hazırlanıyoruz.